Kosta Rika Fahri Konsolosu olarak son döneme girerken

Uzun yıllardır Kosta Rika Fahri Konsolosu olarak gururla sürdürdüğüm görevi bir süre sonra devretmeyi planlıyorum. Dile kolay, 8 yıl olmuş. Ancak, merak etmeyin hemen ayrılmıyorum. İki sene daha görevimin başındayım ve hayata geçirdiklerimize ilave olarak daha gerçekleştireceğimiz hedeflerimiz var. Daha önce bir yazı dizisi halinde Kosta Rika Fahri Konsolosu olarak geçmişte yaptıklarımı sizlerle paylaşmıştım; aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz. Şimdi son bir yıl zarfında meydana gelen güzel gelişmeleri ve sonrasına dair planlarımı sizlere aktarmak istiyorum.

http://www.serhansuzer.com/2014/10/23/kosta-rika-istanbul-fahri-konsolosu-olarak-yasadiklarim/#more-1301

http://www.serhansuzer.com/2016/04/14/2009-turkiye-kosta-rika-iliskilerinde-donum-yili/#more-1894

http://www.serhansuzer.com/2016/04/20/kosta-rika-fahri-konsolosu-olarak-gecen-5-yil-2010-2015/#more-1900

Öncelikle belirtmeliyim ki Kosta Rika Fahri Konsolosluğu benim için bir kamu görevidir.  Tüm kamu görevlerinde olduğu gibi fahri konsolosluğu da bir bayrak yarışı olarak gördüğümü belirtmek isterim. Ben bayrağı bir önceki fahri konsolos Ender Kitapçı’dan devraldım. Bundan sonra da bayrağı hak eden birine devretmeyi planlıyorum. Ben hayatının sonuna kadar fahri konsolos olarak sırf unvan olsun diye taşımak isteyen, 20-30 sene aralıksız bu görevi devam ettirenlerden olmak istemem kesinlikle. Bana göre esas olan ülkeye hizmettir. Önemli olan bu hizmetin kaç sene sürdüğü değil, görev yaptığınız süre boyunca neler gerçekleştirdiğinizdir.

Bunun bilinciyle Kosta Rika Fahri Konsolosu olarak, yaptığım bütün işlerde olduğu gibi hedef odaklı hareket ettim. İlk olarak hedefleri belirledim ve şu ana kadar da önemli bir çoğunluğunu teker teker yerine getirdim.

Gerçekleştirdiğimiz en son hedef Kosta Rika Dış Ticaret Ajansının Türkiye ofisini kurmaktı. Uzun yıllar kurulması için verdiğim mücadele sonucu 2014 senesinde hem Kosta Rika hem Türkiye karşılıklı büyükelçilik açmışlardı. Sonraki hedefimiz ise ticari ilişkilerin geliştirilmesiydi. Bu amaçla Dış Ticaret Ajansının Türkiye ofisini kurmak için geçen sene harekete geçtik ve sonunda geçen hafta açılışını yaptık.

Bunun hikayesini de sizlerle paylaşayım. 2014 senesinde yapılan seçimleri sürpriz bir şekilde Luis Guillermo Solís liderliğindeki PAC (Partido Acción Ciudadana – Yurttaşların Eylem Partisi) kazandı.  Hükümet değişikliği sonrası birçok ülkede olduğu gibi Kosta Rika’da da önemli pozisyonlarda değişiklikler ve atamalar gerçekleşti.



Kosta Rika’daki iktidar partisi PAC’in logosu.

 

 

Devlet Başkanı Luis Guillermo Solís.
 

Dış Ticaret Bakanlığı’na Alexander Mora getirildi. Bakan Mora açık fikirli, olaylara iş adamı kafasıyla yaklaşan bir bakan. Kendisi özel sektör kökenli ve bankacılık, ticaret, telekomünikasyon ve dijital teknoloji gibi alanlarda faaliyet göstermiş bir girişimci aynı zamanda. Dış Ticaret Bakanı olarak Kosta Rika’nın dış ticaretinden ve yatırımlardan sorumlu. Aynı zamanda WTO, OECD, SIECA gibi çok uluslu örgütlerde Kosta Rika’yı temsil etmekte.

Bakan Mora göreve gelişinden sonra Dış Ticaret Ajansı Procomer’in başına Pedro Beirute Prada’yı getirdi. Pedro da özel sektör kökenli. Intel’de farklı pozisyonlarda 17 sene çalıştıktan sonra Procomer’in Genel Müdürü olarak atandı.

Pedro göreve başlamasından sonra Kosta Rika ile Türkiye arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek amacıyla İstanbul’a geldiğinde yoğun bir toplantı maratonunun ardından akşam bir yerlerde bir şeyler içmek için bir araya gelmiştik. O sırada bana Türkiye’nin müthiş bir potansiyeli olduğunu ve Procomer olarak ofis  açmak istediklerini belirtti. Ben de kendisine nasıl yardımcı olabileceğimi sordum. Bana bu ofisi çok vakit kaybetmeden açmak istediklerini belirterek hızlı hareket edebilmeleri için farklı bir yöntem denemeyi düşündüklerinden ve bu girişimi bir Türk firması üzerinden gerçekleştirebileceklerinden bahsetti. Güvenebilecekleri firmalardan birinin bordrosunda kendi elemanların çalışabileceğini ve bunu da danışmanlık kapsamında hızlı bir şekilde kabul ettirebileceğini ekledi.

Sonuçta bu yöntemle hareket etmeye karar verdiler. Bunun için benim firmamdan da teklif istediler. Ben de onlara üzerine hiçbir kâr koymadan sadece masrafları karşılayacak şekilde bir teklif yolladım. Maksat bu işlemlerden kâr etmek değildi zaten, önemli olan bu ülkeye hizmet etmek. Teklifler arasında en düşük tutar benim verdiğim olduğu için kabul edildi ve kontratı imzaladık. Ayrıca benden Procomer Türkiye ofisini yönetecek adayların belirlenmesini rica ettiler.



Son dakikada sürpriz bir aday

Yaklaşık 1 ay sonra Procomer Bölge Direktörü ve yakın dostum Edgar Sanchez mülakatları benimle birlikte yapmak üzere İstanbul’a geldi. Doğrusunu söylemek gerekirse yaptığımız 5 mülakattan hiçbiri tam olarak içimize sinmedi. Hepsinde bir eksiklik vardı. Kiminin İspanyolcası yetersizdi, kiminin Türkçesi. Aralarında yabancı adaylarımız da vardı. Bazılarının ise özel sektör deneyimi yoktu ya da tam tersi kendi firmasını kurmuş, çalıştırıyor ve şirketini kapatamayacağını söylüyordu.

Biz Edgar’la görüşmeleri o hafta bitiremeyeceğimizi, doğru adayı bulmak için daha fazla süreye ihtiyacımız olduğunu konuşup durumu değerlendirirken, konsolosluktaki asistanım Ninoska gülümseyerek içeriye girdi ve “Sizin için bir adayım daha var” dedi. Ben de kendisine “Bugün son günümüz, görüşmeyi bir an önce ayarlayalım” dedim. Sonuçta aynı gün mülakatı gerçekleştirebildik, çünkü Ninoska’nın bahsettiği aday aynı binada bulunan Arjantin konsolosluğunda çalışan Ali Natour’du. Konsolos  tercümanlığından tutun da konsoloslukta adeta joker gibi her işi yapan Ali, bağlı bulunduğu konsolosun başka bir yere transferiyle açığa çıkmıştı. Bizim için de adeta biçilmiş kaftandı. Arjantin’de yaşayan bir Türk ailenin çocuğu olması nedeniyle mükemmel İspanyolca ve Türkçe hakimiyetinin yanı sıra, iyi karakterli ve düzgün bir arkadaştı. Özel sektörde çok deneyimli olmamasına rağmen bu konuda bazı deneyimleri olması ayrıca artı değeriydi. Mülakat gerçekleşti, çıktıktan sonra Edgar ile göz göze geldik ve aynı anda “işte budur” dedik.

Ali’yle anlaştıktan sonra bir yandan o Arjantin Konsolosluğu’na durumunu bildirdi, bir yandan da biz adayımızı seçtik diye Kosta Rika’ya bildirimde bulunduk. Ali mayıs ayında resmi olarak çalışmaya başladı. Ancak o ay Birleşmiş Milletler toplantısı nedeniyle İstanbul’a gelecek olan Devlet Başkanı Solis’in katılımıyla yapmayı planladığımız resmi açılışı, BM toplantısına katılımını iptal etmesi nedeniyle başka bir tarihe ertelememiz gerekti.



Haziran ayında açılış keyfi

Güneş panelinin kalbi olan wafer-hücre-modül üretimi yapmak için temelini attığımız fabrikanın işleri için mayıs ayının son günlerinde Ankara’dan karayoluyla Niğde’ye giderken Bakan Mora aradı. Açılış tarihi için benim fikrimi sordu. Ben de kendisine açılışı kesinlikle temmuz ayına ertelemememiz gerektiğini, açılışın haziran ayı içinde gerçekleşebileceğini olabileceğini, eğer Ramazan öncesi gelemiyorsa hafta içi bir iftar yemeğinin mantıklı olabileceğini ilettim. Bunun üzerinde kendisinin de Avrupa’da olduğu tarihin hemen sonrası olan 17 Haziran’da Procomer’in açılışını yapmak üzere teyitleştik.

17 Haziran günü Procomer Türkiye ofisinin açılışını saat 16:00’da kendi aramızda yaptık.


 

Açılıştan bir kare.


Akşam saat 20.00’deki yemekte Bakan Mora güzel bir konuşma yaptı. Konuşma bittiğinde iftar vakti gelmişti. Katılan davetlilerin iftarlarını açmalarından sonra aşağıda linki bulunan ‘Essential Costa Rica’ videosunu gösterdik.

 

 Açılış sonrası düzenlediğimiz iftar yemeğinde Bakan Mora konuşma yaparken

 

İftar yemeği sırasında çekilmiş bir resim

 

 

Essential Costa Rica Videosu



Yaklaşık 40 seçkin davetlinin katıldığı geceyi iyi niyet temennileriyle sonlandırdık. Bir grup davetli İspanya-Türkiye maçını izlemek için otelin terasına çıktı. Ben maçtan pek umutlu olmadığım için yemek sonrası arkadaşlarla buluşmak üzere ayrıldım. Fahri konsolosluğumuzda benimle çalışan Ninoska’nın ve Procomer’de çalışmaya başlayan Ali’nin büyük gayretleri sonucu bu organizasyonun altından da yüzümüzün akıyla kalkmıştık. Ben de başarılı bir organizasyona daha imza atmış olmanın ve Procomer İstanbul ofisinin faaliyete geçişinin tatminiyle gayet keyifli bir gece geçirdim. İnanıyorum ki iki ülke arasındaki ticareti artırmak açısından Procomer Ofisi oldukça yararlı olacaktır.

Geçtiğimiz ay ticaret ve turizmi doğrudan etkileyecek bir başka güzel olay daha gerçekleşti. Belki duymuşsunuzdur, THY geçtiğimiz mayıs ayında Panama’ya doğrudan uçuşları başlattı. Doğrudan uçuştan kastım, uçak önce Kolombiya’nın başkenti Bogota’ya iniyor, sonrasında yolcular uçaktan inmeden Panama City’e devam ediyor. Panama City ile Kosta Rika’nın başkenti San Jose’nin arasıysa İstanbul-Ankara uçuşu gibi  50 dakika sürüyor. Bu önemli hedefi gerçekleştirmek için çok uğraştık ve sonuç aldık. Bundan sonra iş insanları o bölgelere daha rahat gidebilecekler. Bunun da iş hacmine olumlu yansımasını bekliyorum.

Bundan sonra neler yapmayı mı planlıyorum? Hemen belirteyim, Kosta Rika Fahri Konsolosluğunu 2018 senesinde devretmeyi düşünüyorum. Çünkü 2018 senesinde Fahri Konsoloslukta 10’uncu senemi tamamlamış olacağım. Daha evvel bahsettiğim gibi kamu görevi belirli bir süre için olmalıdır. Bu da en fazla 2 dönem, yani 10 sene veya mücbir sebeplerin olduğu bir ortamda 3 dönem şeklinde 15 seneyi kapsamalıdır. Daha fazlası kesinlikle olmamalıdır. Bugünkü şartlar göz önüne alındığında herhangi bir mücbir sebep olmadığına göre artık bu görevi bırakmanın zamanı gelmiştir diye düşünüyorum. O tarihe kadar da gerçekleştirmeyi düşündüğüm şeylere odaklanacağım. İki önemli hedefim kaldı. Bunlardan ilki önemli bir sanatçının Türkiye’de sergi açmasını sağlamaktı.



Özel bir sergi ve önemli ticari anlaşmalar

Buradan gururla açıklamak isterim ki 2017 senesinde 30 Mayıs-30 Ağustos tarihleri arasında Kosta Rikalı değerli heykeltıraş Jose Sancho’nun sergisini Pera Müzesi’nde gerçekleştireceğiz. Bu anlamda verdikleri desteklerden dolayı Pera Müzesi genel müdürü Özalp Bey ve bizimle ilgilenen tüm Pera Müzesi ekibine şimdiden teşekkür ederim. Hayırlısıyla Kosta Rika’nın ‘Pura Vida’ kültürünü yansıtan harika bir sergi organize edeceğiz. Sergi gerçekleştikten sonra da detaylarını sizlerle paylaşacağım.

THY Orta Amerika uçuşlarının başlamasına ön ayak olma hedefini gerçekleştirdikten sonra ticari ilişkileri olumlu etkileyecek son işimiz iki ülke arasında ilgili anlaşmaların imzalanması olacaktır. Başta Serbest Ticaret Anlaşması olmak üzere, Çifte Vergilendirme Anlaşması ve Yatırımları Koruma anlaşmaları ülkelerin karşılıklı iş yapmasını kolaylaştıracak ve iş hacmini artıracaktır. Biz de bu anlaşmaların imzalanması için elimizden geleni yapacağız. Bu esasında kolay bir iş değil, çünkü her iki ülkede de bürokrasi bazen elinizi kolunuzu bağlayabiliyor. Yine de umutsuz değilim. 2018’e kadar elimizden geleni yapacağız.

‘Görevi devrettikten sonra ne yapacaksın?’ diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum. Belki, kendi iş alanlarımı da oralara taşırım. Örneğin güneş ve rüzgar enerjisi yatırımları için Kosta Rika çok uygun.

Bir de artık Kosta Rika’nın keyfini çıkaracağım. Kosta Rika’ya daha evvel hep fahri konsoloslukla ilgili görevlerim için gittim ve bu güzel ülkenin keyfini en fazla 2 gün çıkarabildim. Genellikle de hafta sonlarına denk geldi. Ancak bu yılbaşında en az 1 hafta, benim için özel olan biriyle ve sevdiğim arkadaşlarımla sadece tatil için Kosta Rika’ya gitmeyi planlıyorum. Organizasyonu bizzat kendim yapacağım ve eminim çok keyifli bir tatil olacak. Takdir edersiniz ki Kosta Rika’da ve Latin Amerika’da çok geniş bir çevrem oluştu ve her şeyden önemlisi güzel bir tatil için neler yapılması gerektiğini gayet iyi biliyorum.

Pura Vida!

 

 

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 1 )
  1. Serkan Caliskaner
    2016-06-27 00:08:21

    Serhan Bey , Fahri konsolosluk surecinizi anlattiginiz yaziniz cok keyifl olmus. Bunda kişisel samimiyetiniz kadar yazı diliniz / uslubunuz gerçekten başarılı. Elinize yureginize sağlık . Bu süreçte hayata gecirdikleriniz ve 2 dönem Fahri konsolosluk yapma fikriniz için ayrıca tebrik etmek isterim.Maalesef ülkemizde bu yaklaşımları görmek çölde su bulmak gibi olunca aslında olması gereken bir yaklaşımı bile tebrik etmek geliyor içimden

Yorumlarınız için