Sürprizlerin damga vurduğu 2018 Dünya Kupası

GeçtiÄŸimiz hafta sonu FIFA Dünya Kupası tamamlandı. Bana göre Fransa’nın ÅŸampiyon olması bir sürprizdi. Çünkü Fransa tek tek bakıldığında yıldızlara sahip olan, ancak takım oyunu oynayamayan bir ekip görüntüsündeydi. Ä°ngiltere’nin yarı finale çıkması da baÅŸka bir sürpriz oldu. Her iki takım da özellikle baÅŸlarda iyi futbol oynamıyorlardı.

 


 

Fransa ve Ä°ngiltere bu turnuvada beni yanılttılar. Turnuvanın favorileri arasında gösterilen Almanya, Fransa ve Ä°ngiltere’nin bu turnuvada baÅŸarılı olamayacağı tahmininde bulunmuÅŸtum. Ä°lk maçlara göre yaptığım bu tahminin ardından Almanya öngördüÄŸüm gibi grup maçlarında elendi.  Fransa ve Ä°ngiltere genç bir takımla mücadele etmelerine raÄŸmen turnuvayı baÅŸarıyla tamamladılar. Bu, övgüyle bahsedilmesi gereken bir durum. Her iki takım da bence grup maçlarında kötü oynadılar ve sonradan tekli eleme maçlarına geçildiÄŸinde performanslarını sürekli artırdılar. Aslında performanslarını geliÅŸtirmeleri de yeterli olmazdı, sonuca gitmeleri bence futbol ÅŸansının yanlarında olmasından kaynaklandı. Zaten bana kalırsa bu turnuvaya üç faktör damga vurdu:


1- Futbol Şansı

Spesifik örnek vermek gerekirse, 2. tur karşılaÅŸmasında Fransa saÄŸ beki Pavard’ın golüyle Arjantin karşısında maçı beraberliÄŸe taşıması mücadelenin kırılma anıydı. Pavard, turnuvanın en güzel gollerinden birini attı. “Gol atmaya alışık deÄŸilim” diyen birinin jeneriklik spinli vole vurup inanılmaz bir gol atması Fransa’nın ÅŸansıydı. Bence Pavard 100 kere vursa belki 1 kere öyle güzel bir ÅŸut çıkarabilir. O da bu maça denk geldi. Çeyrek finalde de dünyanın en iyi kalecilerinden biri olan ve tuttuÄŸum takım Galatasaray’da oynayan hepimizin çok sevdiÄŸi ve takdir ettiÄŸi Muslera Uruguay kalesinde inanılmaz hatalı bir gol yedi. Deneyimli kaleciye bu gol yakışmadı (tabii Muslera’nın kredisi hepimizin gözünde çok yüksek, o yüzden o hala bizim gözümüzde dünyanın en iyi kalecilerinden biri).

Yarı finalde ise Belçika’ya duran toptan gol atmaları ve sonrasında birçok tehlikeli ataÄŸa karşın Belçika’nın bir türlü gol bulamaması, ayrıca kırmızı ÅŸeytanların en önemli oyuncularından biri olan Meunier’in bu maçta kart cezasından dolayı yer almaması yine Fransa’nın ÅŸansı oldu. Son final karşılaÅŸmasında ise ilk yarıda Hırvatistan’ın forveti Manzukic’in kendi kalesine gol atması, sonrasında dengeyi saÄŸlamalarına raÄŸmen bence olmayan bir penaltının Fransa lehine çalınması maçın kırılmasına sebebiyet verdi. Böyle tek maç eleme usulü oynanan karşılaÅŸmalarda futbol ÅŸansı çok önemli oluyor. Çünkü en ufak bir hata, yanlış karar veya takımın eksik olması sonucu etkiliyor.

Yukarıda saydıklarımın benzeri Ä°ngiltere maçları için de geçerli. Oynadığı maçlarda Ä°ngiltere’nin de futbol ÅŸansı hep yüksek oldu, normal ÅŸartlarda elenecekken hep bir üst tura geçtiler. Onların karşısına grup maçlarının ardından yine Belçika çıktı ve üçüncülük-dördüncülük maçını da Belçika’ya kaybederek, bence fikstür ÅŸansıyla turnuvayı kapasitelerine göre çok iyi bir yerde bitirdiler.

Turnuvanın en güzel futbolunu da bana göre Hırvatistan ve Belçika oynadı.

 

Hırvatistan

 

Belçika

 

2- Teknik Direktörler

Arjantin, Brezilya ve Ä°spanya’yı da turnuvanın 6 favorisinden üçü olarak görüyordum. Ä°spanya’nın 2. Tur maçında Rusya’ya kaybetmesi, Arjantin’in de 2. tur karşılaÅŸmasında Fransa’ya elenmesi ve Brezilya’nın da Belçika’ya yenilmesi bana göre teknik direktörlerin takımlarını yeterince hazırlayamamasından ve sahaya yanlış takım çıkarmalarından kaynaklandı. Detaylara girmeyeceÄŸim ama bence Ä°spanya’nın teknik direktörü Manchester City’nin Ä°spanyol teknik adamı Pep Guardiola olsaydı, Arjantin’in teknik direktörü de Atletico Madrid’in Arjantinli teknik direktörü Diego Simeone olsaydı iki takım da ÅŸampiyonluÄŸun en önemli adaylarından olurlardı. Her iki ekip de takım savunması, maça konstantrasyon ve oyuncu seçimiyle ilgili hataların kurbanı oldular.

Brezilya’lı teknik direktör Tite de bence sahaya çoÄŸu zaman yanlış takım çıkardı. Brezilya’nın bırakın yedeklerini bu takıma giremeyen birçok kariyer yapmış oyuncusunda bir takım kursanız, Brezilya bu turnuvada yine baÅŸa oynardı. Daha spesifik örnek vermek gerekirse, son elendikleri Belçika maçında ikinci yarıda oyuna alınan Bayern Münich’te forma giymiÅŸ ve ÅŸu anda Juventus’ta oynayan Douglas Costa inanılmaz bir iÅŸ çıkardı ve Belçika’nın sol kanadını adeta çökertti. Brezilya’nın ataklarının büyük bir çoÄŸunluÄŸu saÄŸ kanattan Douglas Costa tarafında geliÅŸtirildi. Aynı ÅŸekilde Bayern Leverkusen ve Corinthians kökenli Renato Augusto da oyuna sonradan girmesine raÄŸmen iyi bir oyun çıkararak Brezilya’nın tek golünü kaydetti. Bu oyuncuları görünce Tite’nin böyle bir deÄŸerli kadronun yeterince hakkını vermediÄŸini görüyoruz.  Bence Brezilya’nın başına Avrupa’da kendini ispatlamış ve duygusal davranmayacak elindeki kadroyu en verimli ÅŸekilde kullanacak bir teknik direktörü gerekiyor.

DiÄŸer tarafta da teknik direktörler arasında Fransa’dan Didier Deschamps, Hırvatistan’dan Zlatko Dalić, Belçika’nın teknik direktörü Roberto Martínez ve Ä°ngiltere’den Gareth Southgate harika bir iÅŸ çıkardılar ve takımlarından maksimum verim elde etmeye baÅŸardılar. Deschamps Dünya Kupası’nı hem futbolcu hem de teknik direktor olarak kazanma onuruna sahip oldu. Kupanın 1998'de ellerinde yükseldiÄŸi Deschamps, Mario Zagallo ve Franz Beckenbauer'den sonra bunu baÅŸaran 3. isim olarak tarihe geçti.

 

Deschamps’ın futbolculuÄŸunda ve teknik direktörlüÄŸünde kazandığı Dünya Kupası

 

3- Kaleciler

Bu turnuvada kaleci hataları da maç sonuçlarına direkt etki yaptı. Arjantin’in kalecisi tam bir fiyaskoydu. Onu iki maç sonra deÄŸiÅŸtirdiler, onun yerine gelen kaleci de belki bariz bir hata yapmadı ama içeri gelen çoÄŸu topu yedi. Yine çok sevdiÄŸimiz ve saydığımız Muslera’nın Fransa maçında yaptığı hata telafi edilemedi. Oynadığı takımı Manchester United’da çok iyi maçlar çıkaran Ä°spanya’nın kalecisi David de Gea’nın performansı da çok kötüydü. FIFA’nın resmi istatistiklerine göre 2018 Dünya Kupası’nda oynamış 33 kaleci arasında grup maçlarında kurtarışı olmayan tek kaleci Ä°spanyol file bekçisi David De Gea oldu. Açılış maçında kalesinde 3 gol görürken, yediÄŸi ikinci goldeki hatası büyüktü. Turnuva genelinde de kalesine gelen ÅŸutların %91,6’sı golle sonuçlandı. De Gea kalibresinde bir kaleci için bu çok yüksek bir oran.

DiÄŸer tarafta turnuvada yarı finale çıkmış Fransa, Hırvatistan, Belçika ve Ä°ngiltere’nin kalecileri sırasıyla Lloris, Subašić, Courtois ve Pickford yaptıkları kritik kurtarışlar ve penaltılarda gösterdikleri baÅŸarılı performanslarla turnuvaya damga vurdular. Bunu söylemiÅŸken baÅŸarıl kaleciler arasında gördüÄŸüm Fransa’nın kalecisi Lloris’in finalde Manzukic’ten yediÄŸi son goldeki hatasını da belirtmem lazım. Allah’tan hatayı yaptığında fark açıktı.

 

 


%50’nin üzerinde tutturdum

Sonuç olarak daha önce http://www.serhansuzer.com/tr/dunya-kupasi-heyecani-yine-yeniden linkinde kaleme aldığım blog yazısında dillendirdiÄŸim gibi, genelde tahminlerim %50’nin üzerinde tuttu. ÖrneÄŸin bu turnuvayı kazanabilecek takımların arasında Brezilya, Arjantin, Belçika, Ä°spanya ve Portekiz’ı saymıştım. Turnuvanın sürpriz favorileri olarak nitelendirdiÄŸim, bir baÅŸka deyiÅŸle en azından çeyrek final görecek hatta finale kadar çıkabilecek potansiyeli olduÄŸunu düÅŸündüÄŸüm takımlar arasında da Ä°zlanda, Ä°sviçre, Rusya, Meksika, Hırvatistan ve Uruguay’ı saymıştım. Buna göre çeyrek finale çıkan 8 takımın 5’ini bildim. Yarı finale çıkan 4 takımdan 2’sini ve finale çıkan 1 takımı bildim. Sonuç olarak yarı finale gelindiÄŸinde Dünya Kupası resmen bir Avrupa Kupası’na dönüÅŸtü. 


Favorilerimin fikstür azizliÄŸine uÄŸrayıp birbirlerini elemesi

Tabii bu favori olarak gösterdiÄŸim takımlar maalesef fikstürün de azizliÄŸine uÄŸrayarak birbirlerini elediler. EÄŸer baÅŸka takımlarla oynasalardı tur ÅŸansları daha yüksek olurdu.

ÖrneÄŸin, Portekiz ve Brezilya’yı yine favori olarak gösterdiÄŸim Belçika eledi. Ä°zlanda zaten olabilecek en güçlü gruplardan birine düÅŸtü; diÄŸer favorilerimden Arjantin ve Hırvatistan’ın grubundan çıkamadı. Ä°zlanda baÅŸka bir grupta olsaydı üst tura çıkma ÅŸansı yüksekti. Rusya’yı yine sürpriz yapabilecek favorilerden saydığım Hırvatistan, Meksika’yı favorilerden Brezilya eledi. Burada Ä°sviçre beni yanılttı. Normal ÅŸartlarda Ä°sviçre bence Ä°sveç’i yenebilecek güçteydi.  O maçta ÅŸanssız yenilen bir gol ve çok sayıda gol ÅŸansından yararlanamamaları sonucu Ä°sveç’e yenildiler.

Ayrıca fark yaratmak için çabalasalar da futbolun süper starları Messi, Ronaldo ve Neymar pek bir varlık gösteremediler.

 

 


Turnuvanın güzellikleri

Dışarıdan gözlemlediÄŸim kadarıyla bu turnuvanın en güzel tarafı seyircilerin katkısıydı. Tribünlerde karışık oturan birbirinden renkli taraftar grupları maçlara ayrı bir coÅŸku kattılar. Ayrıca devletlerin en üst yetkililerinin maçları tribünden birlikte izlemeleri ve atılan gollerden sonra birbirlerini kutlamaları sürekli gerginlik yaÅŸanan ve savaÅŸ çığırtkanlığı yapılan dünya konjonktürüne güzel mesajlar gönderdi.

Bu turnuvanın bence bir baÅŸka güzel tarafı VAR sisteminin kullanılmasıydı. “Hakem hataları futbolun ruhunda var, en azından oyunun hızını kesmiyorlar” diyenlere eskiden beri katılmıyorum. Hatta bunu dostlar sofrasında defalarca dile getirmiÅŸimdir: Yapılan hakem hataları oyunun yüz karasıdır. Bu hataları minimize etmek için basketbol veya Amerikan futbolundaki gibi gerekirse ara verilip, pozisyon incelenip öyle devam edilmesi gerekir.

 

 

Yukarıda söylediÄŸimi FIFA’nın uygulamaya baÅŸlaması beni ÅŸahsen mutlu etti. Bundan sonra oyunun hızını artırmak için bence VAR sistemini saha kenarındaki ekrandan izleme yerine hakemin koluna saat olarak yapmaları gerekir. Bence bütün orta hakemlerin kollarında mini ekranla oyuna devam etmeleri gerekir. Böylelikle oyunu durdurup saha kenarındaki ekrandan maçı izlemelerine gerek kalmaz. Bunu da bence ileride yaparlar.

Bir de tabii oyunu hızlandırmak, daha çok keyif almak ve gol sayısını artırmak için ofsayt kuralının kaldırılması gerekir. Bu konuda “olur mu canım, o zaman herkes kale önünde bekler” diyenlere de katılmıyorum. O zaman taktikler deÄŸiÅŸir ve neredeyse golsüz maç olmaz. 0-0 biten maçlar ÅŸahsen benim çok canımı sıkıyor. Bana göre seyir keyfi yüksek bir futbol maçı bol gollü ve güzel futbolun olduÄŸu maçlardır. FIFA bence ileride bunu hedeflemelidir.
 

Turnuvanın çirkinliÄŸi

Bana göre bu turnuvanın en çirkin tarafı Almanya ve Ä°sveç’te top koÅŸturan Türk asıllı futbolcuların ırkçı söylemlerle aşırı eleÅŸtirilmeleri olmuÅŸtur. ÖrneÄŸin Ä°sveç’in Almanya’ya karşı oynadığı karşılaÅŸmada oyuna sonradan giren Jimmy Durmaz’ın maçın son dakikalarında ceza sahası yakınında Alman futbolcuyu düÅŸürmesinin ardından, bunu iyi deÄŸerlendiren Toni Kroos frikiÄŸi gole çevirince kıyamet koptu. Jimmy Durmaz çok fütursuzca ve ırkçı söylemlerle Ä°sveçli bir kesim tarafından yerden yere vuruldu. Hatta ölüm tehditleri bile aldı. Bu durum kesinlikle kabul edilemez. Aynı ÅŸekilde Mesut Özil de Almanya’nın gruptan çıkamaması sonucunda adeta linç edildi.

 

Jimmy Durmaz’a yapılan ırkçı söylemlerden sonra Ä°sveç’in duyarlı vatandaÅŸları ve kamu yetkilileri ile Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Durmaz’a destek yürüyüÅŸüne katıldı.

 

Bu mesele ciddi anlamda canımı sıktığı için bir sonraki blog yazımı “ırkçılık” üzerine yazmaya karar verdim.

Dünya’daki tüm çirkinliklerin bertaraf edilip güzelliklerin ortaya çıkması dileÄŸiyle...

Not: Turnuvanın gollerini ve önemli anlarını sizlerle paylaÅŸmak isterim: https://www.google.com.tr/search?source=hp&ei=6oxNW76SFoSVmwX6uJmQAg&q=fifa+world+cup+match+summary&oq=fifa+world+cup+match+summ&gs_l=psy-ab.1.0.0i19k1l2j0i22i30i19k1l2.469.8749.0.11217.31.23.0.4.4.0.685.4199.2-2j1j2j4.9.0....0...1c.1.64.psy-ab..18.13.4311...0j0i131k1j0i3k1j0i22i30k1.0.Mxhb07B1BGI#sie=lg;/m/06qjc4;2;/m/030q7;mt;fp;1

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için