Geçen sene Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali’nde 23 Kasım tarihinde Kosta Rika’nın genel karakterini anlatan “A Bold Peace” yani Cesur Barış isimli belgeseli seyrettim. Çok keyif aldığım bu yapım sonrasında belgeselin kritiği yapıldı. Onun sonrasında da “Social Inclusion Band” adlı grubun harika mini konserini dinledik. Konseri veren grubun görme engelli solisti Benay Gözkaman’ın muhteşem sesi kulaklarımızın pasını aldı.

Buradan tüm bu başarılı işlerinden dolayı Sürdürülebilir Film Festivali’nin organizatörleri Pınar Öncel ve Tuna Özçuhadar’ı tebrik ederim. Social Inclusion Band’i oluşturan AYDER (Alternatif Yaşam Derneği) kurucusu sevgili dostum Ercan Tutal’ı da ayrıca tebrik ederim.

Şimdi gelelim konumuza. Kosta Rika’yla ilgil Cesur Barış adlı belgeseli izleyip kritik yapıldıktan sonra kendimi tutamadım ve elimi kaldırıp Kosta Rika Fahri Konsolosu olarak gerek ülkeyle ilgili gerekse belgeselle ilgili düşüncelerimi paylaştım. Onun hemen sonrasında benimle aynı sırada oturan bir hanımefendi bana bir soru sordu ve benimle sohbet etmeye başladı. Konuşurken bana “bu belgeselde en çok dikkatimi çeken konu seçimleri kazanma ihtimali olmayan gencecik bir adayın tüm adaylar arasında sıyrılıp seçimi nasıl kazandığıdır. Bizim de Cumhuriyetçi Birlik Platformu diye bir grubumuz var. Kosta Rika Fahri Konsolosu olarak Kosta Rika’yı ve bu son seçimleri bize anlatabilir misiniz?” diye sordu.

Son dönemlerde yaptığım sunumlar genelde hep “Sürdürülebilirlik, Güneş Enerjisi, Türkiye’de %100 yenilenebilir enerji” konuları etrafında döndüğünden dolayı konuşmalarımı otomatiğe bağlamıştım. Kosta Rika’yla ilgili de sunum yapmak benim açımdan zor değil ancak Kosta Rika’da seçimleri anlatabilmem için ciddi çalışmam gerekiyordu. Yeni bir şeyler öğrenebilme hevesiyle hanımefendinin teklifini hiç tereddüt etmeden “tabii, memnuniyetle gelirim” diye kabul ettim.

Sonrasında Kosta Rika Büyükelçisi Gustavo Campos ve benim Kosta Rika Fahri Konsolosu olmama vesile olan ve sonrasında da Madrid Büyükelçisiyken kendisine bağlı çalıştığım Ekhart Peters’e mesaj attım. Beni yapılan son seçimlerle ilgili bilgilendirebilir misiniz?* diye.

Her ikisinden de ilgili dokümanları aldım. Tabii takdir edersinizki dokümanların hepsi İspanyolca’ydı. Özellikle Ekhart bana bu konuyla ilgili en az 15 farklı doküman yolladı. Tabii şöyle bir sorun var: İçinde bulunduğumuz günlerde inanılmaz yoğun durumdayım. Bu dokümanların hangi birini ne zaman okuyacağım da sunumumu oluşturacağım? Her neyse tabii tam beklediğim gibi sunum hazırlama olayı yoğunluğumdan dolayı son akşama kaldı. Geçtiğimiz c.tesi günü yine yoğun bir programla enerji depolama sistemleri, Latin Amerika ve STK temalı toplantı ve yemeklerden sonra eve akşam saatlerinde dönebildim ve hemen sunumu hazırlamaya başladım. Sonra 3 saat uyudum, sabaha karşı kalkıp konuşmamı hazırlamaya devam ettim. Ertesin gün evden çıktığım saat 14:00’e kadar sunumu bitirdim. Bir tek arada Pazar günü Kosta Rika Büyükelçsiini aradım ve kafama takılan soruları sordum. Bir de arada hızlı kahvaltı ettim.

2 gibi evden çıktım, 2:30 gibi Barış Manço Kültür Merkezi’ne vardım. Ne rastlantıdır ki yoldayken Barış Manço’nun “Ali Yazar Veli Bozar” şarkısı çaldı. Şahsen kendisini çok severim. Ruhu şad olsun, nur içinde yatsın.

Vardığımda Cumhuriyetçi Birlik Platformunun Başkanı ve ilgili yöneticileri de sağolsunlar beni harika karşıladılar. Trafik sebebiyle geç kalanları bekledik ve konuşmama 15:15 gibi başladım. Sunumum yaklaşık 1 saat sürdü. 

 

 

Sonrasında da yaklaşık 1-1.5 saat soru-cevap bölümü sürdü.

 

 

Sunum sonrasında da sağolsunlar, beni 1 saat Kültür Merkezi’nin kafesinde ağırladılar.

 

Hepsi çok keyifli insanlar. Hepimizin ortak paydası Atatürk. Ciddi hayat deneyimi olan Atatürkçü bu kitleye verdiğim sunumu başlamadan evvel aşağıdaki videoyu gösterdim:

 

2012 senesinde ilk ziyaretini Türkiye’ye yapmış Dışişleri Bakanı Enrique Castillo’nun NTV’deki röportajını izlediniz. 2013 senesinde Bakan Castillo ikinci kere ziyaret etti Türkiye’yi  ve bu ziyaretten sonra iki  ülkenin ikili ilişkileri ciddi ivme kazandı. Hatta bu dönemde hazırlanan Eylem Planı sonucunda 2014 senesinde Ankara’da Kosta Rika Büyükelçiliği, San Jose’de de Türkiye Büyükelçiliği açıldı.

Bu bilgileri aktardıktan sonra sunumuma başladım. Sunumumum slide’larını aşağıda bulabilirsiniz:

 

 

 

 

Slide 3, ….28

Sunumun sonunda da soruları cevaplarken arka planda aşağıdaki sunumu koydum.

Slide 1

Slide 2

Slide 3 …

Muhteşem Kosta Rika görselleri arasında soruları almak bir başka keyifti. Her görsel döndüğünde katılımcıların “şu güzelliiğe bak, buraya mutlaka gitmemiz gerekiyor” diye söylendiklerini duydum.

Sonuçta jeopolitik konum dolayısıyla birbirinden çok farklı durumda olan iki ülkeyi kıyaslamak doğru olmaz. Her iki ülkenin de çok farklı dinamikleri var. Özellikle Kosta Rika’da 4 yıllık başkanlık görevini tamamladıktan sonra tekrar aday olamaması (süre atladıktan sonra bir dönem daha adaylıklarını koyma hakları var), ülkede 2 turlu seçim yapılıyor olması ve son 50 küsur senedir sürekli seçilen merkez sağ ve merkez sol partilerinin düzeninin 2014 senesinde PAC tarafından bozulmuş olması Kosta Rika’nın farklı politik yapısını yansıtıyor.

Tabii benzer taraflar da var. Karakter yapısı bize benzeyen Latin Amerikalıların bizim gibi duygusal yapıları, Kuzey ve Güney Amerika arasında köprü konumunda olmaları (biz de Doğu’yla Batı’nın arasında köprüyüz) ve 20’den fazla partinin seçimlere giriyor olması da bizimle benzer tarafları.

Sonuçta değişmeyen bir durum var. Bu da Dünya’nın her yerinde böyle esasında. Seçmen halihazırdaki politik sistemden bıktıkları zaman tepkilerini sandıkta gösteriyorlar. Bu sürecin sonunda yeni yüzlere fırsat veriyorlar. Bir de eninde sonunda herşey insanların etrafında dönüyorlar.

Yani Kosta Rika’da olduğu gibi PAC’in iktidarda olduğu ilk dönemde Cementazo skandalı karışan Devlet Başkanı Solis’i bir kenara koyup onun Çalışma Bakanlığını yapmış genç başkan adayı Carlos Alvarado’ya fırsat vermeleri gibi. Yani esasında bizim gibi duygusal ülkelerde liderlerin ilham verici olmaları bana göre seçimin sonucunu belirleyen en önemli husus.

Resim 7: Kosta Rika Devlet Bakanı Carlos Alvarado’nun eşiyle birlike seçim kampanyasında çekilmiş bir görseli

Cumhuriyetçiler Birlik Platformu’nda yaptığım konuşmamın sonunda bütün katılımcılara hep bir ağızdan Pura Vida dedirtmeyi başardım  İşte o anlar:

Video 2

Yaşadığımız tüm zorluklara rağmen hayatın keyfini çıkarmaya devam edelim. Pura Vida!

Etiqueta: sosyal sorumluluk