“Made in Türkiye” değişikliği ile ilk doğru adım atıldı
12 Nisan 2019 tarihinde ülkemizin adı İngilizce “Turkey” yerine “Turkia” ibaresiyle değiştirilmeli diye kampanya başlatmıştım. Geldiğimiz noktada, geçen ay Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle marka olarak "Made in Turkey" ibaresi yerine "Made in Türkiye" kullanılması resmileşti. Bu adımı başlangıç için son derece olumlu bulmakla beraber, yeterli olmadığını düşünüyorum.
12 Nisan 2019 tarihinde ülkemizin adı İngilizce “Turkey” yerine “Turkia” ibaresiyle değiştirilmeli diye kampanya başlatıp ülkemizin imajı açısından kanayan bir yarayı tekrar tartışmaya açmıştım. Bu kampanyayı ilk başlattığım dönemde ve sonrasında zaman zaman konu tekrar alevlenmiş ve özellikle sosyal medyada büyük tartışmalara neden olmuştu. Tartışmalarda;
1) Çoğunluk “Evet, Turkia olsun, doğrusu budur” diye bana destek verdi.
2) Önemli bir azınlık “Türkiye olsun, ülkemizin ismi Türkiye’dir başka kelime kullanmaya gerek yok” görüşünü belirtti.
3) Çok az bir kesim “Ne gerek var bu işlerle uğraşmaya, ülkenin köklü sorunlarını halledelim, Turkey kelimesi kalsın, ülke ismiyle oynamayın” türünde yorumlar yaptı.
En çok dalga geçilen hayvanın adıyla aynı
Öncelikle ülkemizin ismi “Turkey” kalsın diyenlere kesinlikle katılmıyorum. Hatta bunu ülkemize ihanet olarak algılıyorum. Çünkü Turkey kelimesinin İngilizce’deki diğer anlamı ‘hindi’dir. Hindi özellikle Kuzey Amerika’da en fazla dalga geçilen hayvandır. Önce hayvana mı ülkemizin ismi verildi yoksa ülkemize hayvan ismi mi verildi tartışmasına da girmeye gerek yok bence, çünkü hiç fark etmez. Sonuca bakarsanız, ülkemizin dünyanın en çok kullanılan dilindeki ismi bu dili kullanan ülkelerce en çok dalga geçilen hayvanın ismiyle aynı. Bu durum, binyıllardır medeniyetlere beşiklik yapmış ve insanlık tarihinde çok önemli bir yeri olan ülkemize hakarettir. Bunu kesinlikle kabul etmiyorum.
“Turkey” yerine “Türkiye” kullanılması yaklaşımına (İlle bir değişiklik yapılacaksa bu kendi dilimizdeki “Türkiye” olsun tezine) ise kısmi olarak katılıyorum. Hatta “Türkiye” ibaresi şahsen hoşuma gidiyor. Bu anlamda 4 Aralık 2021 tarihinde yayınlanan resmi gazetedeki genelgeyi ilk adım olarak olumlu buluyorum.
Konunun daha iyi anlaşılması için genelgede yer verilen ifadeleri paylaşıyorum: "Ülkemizin uluslararası ticarette gururu olan ürünlerimiz 'Türkiye' ibaresi ile tanıtılmış ve tüm dünya ile buluşturulmuştur. Bundan sonra da her alanda devletimiz ve milletimizin binlerce yıllık birikiminin 'Türkiye' markası altında temsili hedeflenmektedir. Bu çerçevede, 'Türkiye' markasını güçlendirme çalışmaları kapsamında, başta diğer devletler ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla resmi ilişkilerde olmak üzere, her türlü faaliyet ve yazışmalarda 'Turkey', 'Turkei', 'Turquie' vb. ibareler yerine 'Türkiye' ibaresinin kullanımı konusunda gerekli hassasiyet gösterilecektir." Daha fazla detaylı bilgiye yayınlanan genelgeyle birlikte https://www.trthaber.com/haber/gundem/urunlerde-made-in-turkiye-ibaresi-kullanilmaya-baslayacak-632675.html linkindeki haberde ulaşabilirsiniz.
“Turkia” neden çok daha kullanışlı?
“Turkey” kelimesinin “Türkiye” olarak değiştirilmesini ilk adım olarak olumlu bulduğumu, ancak bunun yeterli olmadığını da belirtmek istiyorum. Çünkü “Türkiye” Türkçe bir kelimedir ve kendi dilinizdeki bir kelimeyi başka bir dile yerleştiremezsiniz. Örneğin İngilizce’de “ü” harfi yoktur. Hatta sadece İngilizce konuşanlara “ü” harfini telaffuz ettiremezsiniz, dilleri dönmez. “Ü” yerine “u” derler. Bir de “Türkiye” kelimesinin geri kalan -kiye bölümünü nasıl telaffuz edeceklerini bilemezler. İngilizceyi ana dili olarak konuşanların hepsi Türkiye kelimesini farklı telaffuz edeceklerdir. Kafanızda canlandırabilmek için örneklendireyim. “Şunu nasıl telaffuz ediyorsun” diye “Türkiye” kelimesini İngiliz veya Amerikalıların önüne koyun, şöyle farklı telaffuzlar ortaya çıkar: “Turkiy” “Törkiy” “Turkay” “Törkay” “Turkaye” “Törkaye” vb. Ne demek istediğimi anlatabildim mi?
Kampanyamı başlattığım ilk blog yazımı https://www.serhansuzer.com/tr/ulkemizin-ingilizce-adi-turkia-olmali linkinde okuyabilirsiniz. Bu yazımda Türkiye’nin İngilizce adının neden “Turkia” olması gerektiğini detaylı olarak kaleme almıştım. Size tekrar hatırlatmak amaçlı kısa bir bölümünü paylaşayım:
Gerekçe ve dünyadan örnekler
“İngilizce’de -ia eki Türkçe’deki -istan ekinin muadilidir. Yani bir ulusun veya etnik kökenin sonuna -ia getirdiğiniz zaman “onun ülkesi” tanımlamasını yaparsınız. Örnek vermek gerekirse Bulgaria, Bulgar’ın ülkesi, Malaysia, Malay’ların ülkesi anlamında kullanılır. Bütün dünyada bu böyledir. Size birçok örnek daha verebilirim:
Albania, Algeria, Armenia, Australia, Austria, Bosnia, Bulgaria, Croatia, Estonia, Georgia, India, Indonesia, North Macedonia (Yunan arkadaşlarım kızmasın), Malaysia, Mongolia, Nigeria, Romania, Russia, Saudi Arabia, Serbia, Syria ve burada sayamadığım daha birçok başka ülke.”
“Made in” ibaresi İngilizcedir ve sonrasında herkesin aynı telaffuz edebileceği İngilizce kökenli bir kelime kullanılmalıdır. Her dil kendinde güzeldir ve bir dile yeni kelimeler yerleştirilecekse kendi kökenine göre kelimeler seçilmelidir. İngilizce’de “ü” harfi yoksa kendi kafamıza göre “ü” harfini İngilizceye yerleştiremeyiz. Ana dili İngilizce olanlar “Türkiye” kelimesini nasıl telaffuz edeceklerini bilemezler.
“Made in Türkiye” değişikliği o ilk algıyı kırmak için önemli bir adımdır bana göre. Ancak o algıyı kırdıktan sonra ileride “Made in Türkiye” ibaresi “Made in Turkia” ibaresiyle değiştirilmeli, güzel Türkçemizde de “Türk Malı” ibaresi devam ettirilmelidir. Olması gereken bana göre budur.