Teniste 3 büyükler dönemini sona erdiren İspanyol güneşi
Bundan tam 20 sene önce Wimbledon’ı kazanarak 3 büyükler (Big Three) dönemini başlatan Roger Federer’in kariyerinde en büyük iki rakibinden biri, 3 büyüklerin son temsilcisi ve en başarılısı olan, 36 yaşında bile herkesi yenmeye devam eden Novak Djokovic’ti. İşte aynı zamanda 3 büyüklerin üçüncüsü, üstün başarılı ve atletik Rafael Nadal’ın vatandaşı olan yeni İspanyol güneşi Carlos Alcaraz, Djokovic’i üstün bir oyunla devirerek 3 büyükler döneminin sona geldiğini tüm dünyaya gösterdi.
3 büyüklerle ilgili 2020 senesinde “Tenisin gelmiş geçmiş en büyüğü kim olacak?” diye bir yazı kaleme almıştım: https://www.serhansuzer.com/tr/tenisin-gelmis-gecmis-en-buyugu-kim-olacak. Bu yazıdan 2 sene sonra Roger Federer emekliliğini duyurdu. Benim de şahsen 3 büyükler içinde en sevdiğim Roger Federer’in gözyaşları içindeki bu vedasını da geçen sene kaleme almıştım: https://www.serhansuzer.com/tr/gercek-bir-tenis-efsanesine-veda
Nadal, henüz emekli olmadı ama kronik sakatlıklar yaşadığı için bu sene en başarılı olduğu toprak kort turnuvası Fransa Açık’a dahi katılamadı. “Onun da emekliliği artık geldi” gibi bir hissiyat yaratıyor herkeste. 3 büyükler arasında hala çatır çatır herkesi yenen ve her zamanki gibi turnuvaların en büyük favorisi gibi oynayan tek tenisçi Novak Djokovic kaldı.
Başka bir tabirle, teniste son 20 seneyi domine eden ve Big Three (yani 3 büyükler) diye tabir edilen İsviçreli Roger Federer, İspanyol Rafael Nadal ve Sırp Novak Djokovic döneminin resmi olarak sonuna gelmedik. Nadal kronik sakatlığını atlatabilirse turnuvalarda tekrar birkaç sene daha devam edebilir, hatta şansı da yaver giderse (turnuvalarda nasıl bir eşleşme olduğu da önemli) grand slam bile kazanabilir. Djokovic de mental gücü sayesinde bence önümüzdeki 5-6 sene daha devam eder ve her zamanki gibi fırsatları iyi değerlendirerek kazandığı turnuva sayısını artırabilir, gelmiş geçmiş en fazla grand slam kazanma rekorunu geliştirerek kadınların rekorunu dahi geçebilir.
Son 20 yılda bir ilk
Ancak geçtiğimiz günlerde İspanyol tenisçi Alcaraz’ın zaferiyle sona eren Wimbledon turnuvasında son 20 senedir ilk defa şöyle bir görüntü ortaya çıktı: Üç büyüklerden Federer emekli, Nadal’ın sakatlığı devam ediyor ve devam etmesi zor (ama mümkün) ve 3 büyükler arasında en başarılı Djokovic ise kariyeri boyunca yenildiği maçlar dahil, ilk defa kendisinden genç bir oyuncuya karşı bu kadar etkisiz gözüktü.
Alcaraz’ın harika ve çok opsiyonlu oyunu Djokovic gibi bir efsaneyi sıradan bir oyuncu gibi gösterdi. Farklı ve şaşırtan oyun kombinasyonlarıyla Alcaraz kazandığı setlerde oyunu domine edebildiğini herkese gösterdi. Tenisseverler, son 20 senelik tenis tarihinde ilk defa böyle bir grand slam finaline tanık oldular. Yeni nesil içinde Djokovic’e böyle üstünlük kurabilen ilk ve tek tenisçi Alcaraz oldu.
Alcaraz’ın yaşamı ve kariyeri
Alcaraz’ın kısaca hayat öyküsüne bakalım. Carlos Alcaraz Garfia (d. 5 Mayıs 2003), İspanyol profesyonel tenisçi. Profesyonel Tenisçiler Birliği (ATP) tarafından teklerde dünya 1 numarası olarak gösterilmektedir. Alcaraz, 2022 Amerika Açık, 2023 Wimbledon ve dört Masters 1000 şampiyonluğu da dahil olmak üzere on iki tekler şampiyonluğu kazanmıştır. ABD Açık galibiyetiyle Alcaraz, 19 yıl, 4 ay ve 6 günlükken tekler sıralamasında zirveye çıkan en genç erkek ve Açık Dönem'de erkekler sıralamasında zirveye çıkan ilk genç oldu.
Yakın geçmişe bakarsak, 2022 senesinde ilk kez bir Grand Slam'de 31 numaralı seri başı olan Alcaraz, Avustralya Açık'ta üçüncü tura kadar yükseldikten sonra Matteo Berrettini'ye beş sette kaybetti. Bu sene Queen's Club Şampiyonası'nın finalinde Avustralyalı Alex de Minaur'u iki sette yenerek çim zemindeki ilk kariyer şampiyonluğunu elde etti. Londra'daki turnuva galibiyeti onu aynı zamanda dünya sıralamasında 1 numaraya yükseltti. 2023 Wimbledon Şampiyonası'nda en iyi seri başı olarak Jérémy Chardy, Alexandre Muller, Nicolas Jarry, Matteo Berrettini, Holger Rune ve Daniil Medvedev'i yenerek finale yükseldi ve finalde Novak Djokovic'i 1-6, 7-6, 6-1, 3-6, 6-4 yenerek, Djokovic'in Wimbledon'daki 34 maçlık galibiyet serisine son verdi (bkz: https://tr.wikipedia.org/wiki/Carlos_Alcaraz)
Önemli anlar ve açıklamalar
Carlos Alcaraz ve Novak Djokovic arasındaki bu epik Wimbledon finalinin önemli bölümlerini de bu vesileyle sizinle paylaşmak isterim: https://www.youtube.com/watch?v=K-VmllVIOXA
Şimdi de Djokovic ve Alcaraz’ın finalden sonra söylediklerini izleyelim:
Novak Djokovic: https://www.youtube.com/watch?v=867mtHTsaDo
Carlos Alcaraz: https://www.youtube.com/watch?v=JpE_mAuzU1c
Carlos Alcaraz’ın ödülü hayranlarıyla paylaştığı an:
https://www.youtube.com/watch?v=87AYwdDTwCM
Ve son olarak Djokovic’in “Alcaraz Nadal, Federer ve benim en iyi taraflarımı almış” itirafında bulunduğu 2023 Wimbledon turnuvasından sonra düzenlenen basın toplantısını izleyelim: https://www.youtube.com/watch?v=mo8af7THles
Kendi perspektifimden Alcaraz
Roger Federer’den sonra yeni nesil tenisçilerden bende benzer bir sempatiyi uyandıran ilk tenisçi Alcaraz’ın kendi perspektifimden sevdiğim yanlarını da paylaşmak isterim:
1) Yeni nesil tenisçilerden “3 büyüklerin hepsini arka arkaya yener” diyebileceğimiz ilk tenisçi. Diğer yeni nesil tenisçiler ender de olsa zaman zaman 3 büyüklere kafa tutsalar da, hiçbiri Alcaraz gibi oyunu 3 büyükler karşısında domine ederek kazanır hissiyatı bizde uyandırmadı. Bu bir ilk.
2) Tenisçide iyi karakter çok önemli. Alcaraz da hem iyi karakterli hem de sempatik olduğunu katıldığı turnuvalarda gösterdi. İspanya Kralı’na “Benim 2 maçıma geldi, ikisinde de kazandım, sizi maçlarıma daha fazla bekliyorum” diyebilecek kadar özgüvenli. Kazandığı final maçından sonra “Ben doğduğumdan beri 3 büyükleri izliyoruz” diyerek Djokovic’i güldürdü. Doğruları gocundurmadan söyleyecek kadar sempatik bir profil çiziyor.
3) Tipi itibariyle Alcaraz’ı kendi gençliğime benzetiyorum. Hem yüz hatları hem de fiziği benim gençliğime çok benziyor. 11 yaşında tenisi bırakana dek oyun stili olarak ben de Alcaraz’ın tarzında oynardım. Sağ el ve çift el backhand. Çok koşar ve fileye gitmeyi severdim. Farklı vuruşları sürekli denerdim. Bunu onda görüp bu tarzıyla oynadığı bütün maçları domine ettiğini izlemek bende ayrı bir keyif yarattı.
4) Baskı altında bile şampiyon karaktere sahip olduğunu ispat etti. Djokovic gibi mental konuda üstün bir tenisçinin bile kendine güvenini sorgulattığı bir maç izletti herkese.
5) Djokovic’in tanımladığı gibi 3 büyüklerin en iyi taraflarını kendinde toplamış komple bir tenisçi profili çizdi. Roger Federer’in farklı ve hepimizi keyiflendiren vuruşları, Nadal’ın atletik ve savaşçı oyun tarzı, Djokovic’in de mental gücü sayesinde oyunu hiç bırakmaması. Bu özelliklerin hepsini barındırdığını herkese gösterdi.
6) Mike Tyson’ın hayranı olduğu Muhammed Ali’ye boksu bıraktıran Larry Holmes’u (bkz: https://en.wikipedia.org/wiki/Mike_Tyson_vs._Larry_Holmes) döve döve nakavt etmesi gibi Alcaraz da hayranı olduğu Roger Federer’in herkesin hakkı olduğunu düşündüğü 2019’daki Wimbledon finalinde yaklaşık 5 saat gibi bir zamanda (turnuvanın en uzun finali oldu) mağlup olmasının intikamını da almış oldu. Bu da bana ayrıca bir keyif verdi. Spor tarihindeki efsanelerin yerini alanlar Mike Tyson ve Carlos Alcaraz gibi bir giriş yaptıkları zaman yeni efsane olma sinyallerini vermiş olurlar.
Roger Federer gibi en sevdiğim tenisçiler sıralamasında en tepelere koyduğum Carlos Alcaraz’ın bahtının ve yolunun açık, kariyerinin de başarılarla dolu olmasını temenni ederim. Güneş gibi parlayan Alcazar, kendisinden sonraki geleceklere de örnek olmaya devam etsin.