Ülkemizde hayvan haklarının hakkını verebilecek miyiz?

Genel olarak ülkemizdeki hayvanların maruz kaldığı muamele içimi acıtan, canımı ciddi anlamda yakan bir konudur. İçinde yaşadığımız toplumun yüz karasıdır. Memlekette hayvan hakları diye bir şey yokken 14 Temmuz günü çok uzun zamandır beklenen “hayvan hakları yasası” teklifi birçok itiraza rağmen onaylandı. Bu yasa bende iki intiba bıraktı. Birincisi hiç yoktan iyidir, ikincisi de hayvanları korumaktan uzak bu yasayla ilgili daha yapacak çok işimiz var.

Hayvan haklarıyla yakından ilgilenenler “Hayvan Hakları Yasası”nın uzun yıllardır üzerinde çalışıldığını ve her dönem doğru şekilde çıkması için başta hayvan sivil toplum kuruluşları olmak üzere, ilgili tüm hayvanseverlerin büyük emek sarf ettiğini ve lobi yaptığını bilirler. 9 Temmuz günü bu çok uzun zamandır beklenen 'hayvan hakları yasası', muhalefetin itirazlarına karşın TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Yasa, onaylanması için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gitti. Sonuçta ‘Meclis’ten çıktı da ne oldu?’ gibi bir durum var ortada. Hayvan hakları savunucuları, 'Hayvanları Koruma Kanunu' olan yasa teklifinin beklentileri kesinlikle karşılamadığını, muhalefet ise yasa teklifinin 'yanlışlarla dolu olduğunu' dillendiriyor.

Önce sorunların tespiti

Öncelikle sorunları tespit edelim. Sonrasında bu yasaya değineceğiz. En sonunda yapılması gerekenleri sıralayacağız.

Öncelikle Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nin çıkardığı 2020 Hayvan Hakkı İhlal Raporu’nun sonuçlarını paylaşalım: 2020 yılında “en az” 1 milyar 211 milyon 375 bin 950 yaşam hakkı gaspı, “en az” 22 milyon 735 bin 267 işkence, “en az” 3 milyon 36 bin 175 cinsel şiddet, “en az” 1 milyar 280 milyon 153 bin 923 özgürlüğü kısıtlama vakası var. Bu insanların yaptığı caniliklerin detaylarını aşağıdaki görsellerde okuyabilirsiniz:



Tabii bu bilgiler raporlananlara ilişkin. Bir de raporlanmayanlar var. Üzerine en az bir bu kadar daha hak ihlali koyun, bu yapılanların haddi hesabı yok gerçekten. Yazıklar olsun!

Memlekette durum bu kadar feciyken yıllardır çıkarılmak istenen Hayvan Hakları Yasası konusunda Hayvan hakları savunucuları, TBMM’de kabul edilen Hayvanları Koruma Kanunu’nun mevcut haliyle hayvanları korumayacağını belirterek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a veto çağrısında bulundu. Detayları https://www.diken.com.tr/stklardan-erdogana-cagri-hayvanlari-koruma-kanununu-veto-et/ linkinde okuyabilirsiniz.

24 maddelik geribildirim

Burada Hayvanları Koruma Kurtarma ve Yaşatma Derneği’nin (Haykurder) çıkarılmak üzere olan yasayla ilgili 24 maddelik geribildirimi bence söylenebilecek her şeyi söylüyor. Haykurder’in geribildirimini aşağıda bulabilirsiniz:



Burada anlatılanların özetini https://www.diken.com.tr/hayvanlari-koruma-tasarisina-24-baslikta-itiraz/ linkindeki haberde okuyabilirsiniz. Bu habere göre:

Hayvan hastaneleri: Belediyeler için tam teşekküllü hayvan hastaneleri kurulması isteğe bağlı bırakılmış. Sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik teşekküllü hastaneler kurulmadığından yerel yönetimlerce ekseriyetle karşılanamıyor.

Petshop’lar ve satış: Bir canlının eşya gibi alınıp satılabilmesi onun can kapsamına alınmadığını ortaya koyuyor. Yalnızca kedi ve köpek satışı kısıtlanıyor. Teklif hayvanlar arasında ayrımcılık ve hayvan ırkçılığı yapıyor. Petshop’larda hayvan satışı ırk veya tür gözetilmeksizin yasaklanmalı.

Tehlikeli ırk yasağı: Tehlikeli ırk yoktur. Güçlü hayvanların kötü niyetli bireyler tarafından istismar edilerek agresif yetiştirilmesi sonucunda silah olarak kullanılıyor olduğu gerçeği ortada. Kanun hayvan türleri ve ırkları arasında ayrım yapmadan onların haklarını koruyacak nitelikte olmalı.

Hayvanlarla cinsel ilişki: ‘Hayvanlarla cinsel ilişki’ tanımı bir skandal. Cinsel ilişki iki tarafın rızası ile gerçekleşen bir eylemdir. Hayvana yönelik cinsel suçların karşılığı olan tanım ise ‘hayvana yönelik cinsel saldırı’, ‘hayvana yönelik cinsel istismar’dır. Bu düzenlemelerde mutlak ertelenemez hapis cezası olmalı. Zoofili sebebiyle psikolojik rehabilitasyon şartı konmalı.

Av ve avcılık: Teklif avcılığı yasaklamak yerine bu vahşeti görmezden gelmeyi tercih etmiş. Av ve avcılık faaliyetlerinin tamamını yasaklayan ve ceza hükmü içeren düzenleme yapılmalı.

Hayvanat bahçeleri: ‘Hayvanat bahçeleri’ tanımı tekliften tümüyle kaldırılmalı. Hayvanların hangi ad altında olursa olsun insan eliyle inşa edilmiş tesislerde barındırılmaları yasaklanmalı.

Adli ve idari cezalar: Düzenleme eskisinden çok da büyük bir fark ve yenilik sağlamıyor. Hapis cezalarına yönelik mutlak olarak ‘ertelenemez’ şerhi eklenmeli.

Şikayet ve soruşturma: Hayvan sahibi ya da herhangi bir kurumun şikayet şartı aranmaksızın resen soruşturma açılabilmeli ve suç herkes tarafından ihbar edilebilmeli.

Kısırlaştırma ve rehabilitasyon: Kısırlaştırma faaliyetleri planlaması insan nüfusuna endeksli olmamalı. Nüfusu 25 binin altında olan yerleşim alanlarında da mutlaka sabit rehabilitasyon merkezleri kurulması kanunda yer almalı.

Kısırlaştırma hizmetlerinde taşeron: Kısırlaştırma ancak yurt çapında eşzamanlı biçimde her beldenin sınırları dahilinde, zamana yayılı olarak, planlı şekilde yapılması ile mümkün olabilir.

Görevi kötüye kullanma suçu: En büyük beklentilerden biri belediyelerin ceza kapsamına alınması ile hayvanlara yönelik hak ihlallerinin görev suçu kapsamına alınmasıydı. Kanun bu yönde bir düzenleme önermiyor.

Havai fişek: Her yıl havai fişekler yüzünden binlerce kuş hayatını kaybediyor. Havai fişeklerin kullanımı yasaklanmalı. Hatta ben de bu konuyla ilgili zamanında bir blog yazısı yazmıştım: https://www.serhansuzer.com/tr/gereksiz-ve-zararli-bir-icat-havai-fisek

Kürk ithalatı ve ihracatı: Kürk ithalatı ve ihracatı ile kürk kullanımı ve üretim faaliyetleri yasaklanmalı.

Sonuç olarak sadece sivil toplum kuruluşlarından değil aynı zamanda siyasilerden de bu kanun teklifine tepki geldi.

TİP milletvekili Erkan Baş paylaştığı twitter mesajında şunu iletti:

“TBMM bu saatte, Araştırma Komisyonu raporuna rağmen AKP’nin dayattığı “Hayvanları Koruma Kanunu”nu görüşüyor.

Yanlışlarla dolu oldu bittiye de bunun müjde gibi sunulmasını da hayır diyor, gerçek bir hayvan hakları yasası istiyoruz.

AKP’lilerin ilgisi de fotoğraftan görülebilir.”

Resim 1

AKP'li milletvekilleri ise hayvanlara yönelik 'işkence, eziyet, tecavüz' gibi suçlarda hapis cezası öngören yasa teklifinin beklentileri karşıladığını öne sürüyor.

Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Tuğba Gürsoy, hayvanlara zarar verilmesi durumunda baroların ve sivil toplum kuruluşlarının şikayetçi olma haklarının ellerinden alındığını söyleyerek "Tarım Bakanlığı’nın ekibi bütün Türkiye’deki hak ihlallerine yetişmeye yetmez. STK’lar bunun için var. Hak ehliyetimizin elimizden alındığı bir yasa Anayasa’ya aykırı. Bu haliyle onaylanırsa uluslararası platformlar da dahil dava açmak zorunda kalacağız" dedi.

“Yasa caydırıcı olmaktan uzak”

TBMM Hayvan Haklarının Araştırılması Komisyonu'nun CHP adına sözcülüğünü üstlenen vekil Gülizar Biçer Karaca, yasanın gündeme gelmesini 'erken seçim' işareti olarak yorumluyor.

Hayvan Hakları Federasyonu'na göre bazı ufak kazanımlara rağmen yasa caydırıcı olmaktan uzak.

Yasada, kedi ve köpeğine dijital kimlik almayana 1200 lira, ev hayvanını terk edene 2000 lira, bakım yükümlülüğüne uymayanlara 1000 lira, petshop’ta kedi köpek bulundurana 500 lira gibi para cezaları getiriliyor.

Hayvan hakları savunucularına göre, cezalar kişinin gelirine göre belirlenirse daha adil olunabilir.

Bakım evi yokluğunda kısırlaştırma

Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Başkanı Nesrin Çıtır, 1389 belediyenin 1200’ünde hayvanlar için bakım evi olmadığını ancak AKP’li vekillerin kendilerine “1 yılda 1 milyon kısırlaştırma yapacağız” dediğini söyledi. Çıtır'a göre belediyelerin 'derme çatma odalarında' kısırlaştırma yapılacak.*

HAYKONFED’in kurucusu Nesrin Çıtır’ı şahsen tanırım. Kısırlaştırmayla ilgili görüşüne %100 katılıyor ve destekliyorum.

Sonunda ne oldu? Bütün itirazlara rağmen 14 Temmuz 2021’de Hayvan Hakları Kanunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Resim 4

Revizyon veya yeni yasa için mücadele sürecek

Bundan sonra ne olacak? Hayvan Hakları Yasası’nın çıkması önemli bir gelişme ama çıkan kanun beklentileri kesinlikle karşılamıyor. Bu yasanın ilgili herkesin beklentileri karşılayacak şekilde revize edilmesi veya sıfırdan herkesin beklentilerini karşılayacak yeni bir yasayla değiştirilmesi için mücadeleye devam edilecek.

Bu uğurda yıllarını vermiş çok değerli hayvan hakları savunucuları ellerinden geleni yapıyorlar. Eğer tüm bu çabalara rağmen hiçbir şey yapılmazsa ileride hayvanlara hak ettikleri yaşamı sağlamak için şahsen ben de gerekli adımları atacağımı söyleyebilirim. Bunu yapmanın birkaç yolu var benim açımdan. İleride neler olacağını göreceğiz.

*Bonus:

Video haber: Hayvan hakları savunucuları ile bir gün...

Makale: Türkiye'de ve dünyada hayvan haklarının tarihsel gelişimi...

Hayvanlara 3D yazıcı ile protez yapan 'Hayat Tamircisi' Hasan Kızıl'ın hikayesi...

Görüntülerle: Salgının ilk döneminde boş kentlerde tur atan hayvanlar...

Video haber: Salgının ilk döneminde İstanbul'daki sokak hayvanları...

* Benim için önemli bir bilgi kaynağı haline gelen ve bu içerikte de ciddi faydalandığım Kapsül’de emek veren herkese teşekkür etmek isterim.

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için