Cumhuriyetin 100. Yılında 23. kez Şampiyon Galatasaray

Uzun uzun yazmaya gerek yok. Yine bir sürü gereksiz tartışmanın olduğu bir sezonda Türkiye ligindeki bütün takımlardan daha kaliteli bir kadrosu olan Galatasaray bu sene şampiyonluğu 8 puan farkla kazandı. Kendi yüzüncü yılında şampiyonluğu Fenerbahçe’ye kaptıran Galatasaray bu sefer Cumhuriyetin 100. yılında mutlak şampiyonluk parolasıyla sezona başlayan Fenerbahçe’den rövanşı alarak 23. şampiyonluğunu elde etti.

Bütün hikaye büyük umutlarla gelen ve başarısız olan Burak Elmas yönetiminin 11 Haziran 2022 tarihinde yapılan seçimlerde başkanlığı kaybedip yerine Dursun Özbek’in seçilmesiyle başladı. Daha da geriye sararsak, UEFA Avrupa Ligi Son 16 turuna kadar yükselmesine rağmen ligde Galatasaray tarihinin en kötü sonucunu alarak 13. olmasından dolayı Mart 2022’de yapılan mali genel kurulda kulüp başkanı Burak Elmas ve yönetiminin faaliyetleri mali yönden ibra edilirken, idari yönden ibra edilmedi. Elmas olağanüstü seçim kararı aldı. Seçim, mahkeme kararıyla iki kez iptal edilmesinin ardından Haziran 2022’de yapılabildi.

Bu seçimde Dursun Özbek, rakibi Eşref Hamamcıoğlu'nu 135 oy farkla geçerek yeni sezon öncesinde başkanlığa seçildi. Hemen ardından da Torrent’den boşalan teknik direktörlük koltuğuna kulübün eski futbolcularından ve Başakşehir ile de şampiyonluk yaşamış Okan Buruk getirildi. Bu bana göre Özbek yönetiminin yaptığı en doğru işlerden biri oldu. Camiayı tanıyan, Başakşehir’i şampiyon yapmasıyla kendini ispatlamış, futbolculuğu döneminde uluslararası deneyimi olan Okan Buruk’la ilgili o dönemde ben de kendi kendime ‘keşke Okan’ı getirseler’ dediğimi hatırlıyorum. Okan’ın takımın liderliğine getirilmesi Dursun Özbek’ten sonra Galatasaray’ın başarısı için atılmış ikinci önemli adım olarak tarihe geçti.

Kulüpteki değişim sadece bununla da sınırlı kalmadı ve Marcao, Mostafa Mohamed, Mbaye Diagne, Ömer Bayram, Alexandru Cicaldau ve Patrick van Aanholt gibi isimlerle vedalaşıldı.

Bafétimbi Gomis gibi Galatasaray’ı bundan birkaç sene önce şampiyonluğa taşımış bir yıldızının yanında, Dries Mertens, Lucas Torreira, Sérgio Oliveira, Mauro Icardi, Juan Mata, Haris Seferovic, Léo Dubois, Fredrik Midtsjø, Milot Rashica ve Yunus Akgün gibi kendini ispat etmiş ve yıldız oyuncular transfer edildi.

Transfermarkt verilerine göre yönetim transferlere yaklaşık 47 milyon euro harcadı. Bunun karşılığında ise giden futbolculardan sadece 14,5 milyon euro kazanabildi.

Daha sonra bu takım ilk başlarda bocalasa da 5 Kasım 2022 tarihinde oynanan Beşiktaş maçını kazanarak önlenemez bir yükselişe geçti. 14 maçlık galibiyet serisi ta ligin 26. haftasında, 17 Mart 2023 tarihinde Galatasaray, konuk olduğu Konyaspor'a son dakikalarda yediği golle 2-1'lik skorla mağlup olana dek sürdü. Sarı kırmızılıların ligdeki 14 maçlık rekor galibiyet serisi bu maçla son buldu. Bu seride Galatasaray zorlanarak tek gol farkla galibiyetler de aldı, en ciddi rakiplerine ciddi fark atarak inanılması güç skorlar da elde etti. Fenerbahçe’yi kendi sahasında 3-0 yenmesi, Başakşehir’i kendi sahasında 7-0 mağlup etmesi, depremden önce Hatayspor’u 4-0 yenmesi sonrasında Giresunspor’u deplasmanda 4-0 mağlup etmesi ve son olarak İstanbulspor’u deplasmanda 6-0 yenmesi aldığı farklı sonuçlar. Galatasaray, Beşiktaş’ın Şubat 1960'dan bu yana geliştirilemeyen 13 maçlık ligde üst üste en fazla galibiyet alma rekorunu kırdıktan sonra puan farkını 1 maç fazlayla 9’a kadar çıkardı. Sonrasında zaman zaman bocalasa da puan kayıplarını Fenerbahçe’nin iyi değerlendirememesi sonucunda nispeten rahat bir şampiyonluk kazandı. Hatta bu 14 maçlık galibiyet serisinden sonra da Galatasaray zaman zaman farklı skorlar almaya devam etti. Kayserispor’u kendi sahasında 6-0 yendi, Alanyaspor ve Ankaragücü’nü deplasmanda 4-1 yenip son oynadığı maçta Fenerbahçe’yi kendi sahasında da 3-0 mağlup ederek şampiyonluğunu adeta tasdikledi. Bunu şampiyonluk mücadelesi son haftalara kadar sürmesine rağmen rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Galatasaray güzel oyunu ve rakiplerine sağladığı üstünlükle şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu her geçen hafta gösterdi ve sonunda ipi göğüsledi. Şimdi gelelim, bu şampiyonluk hikayesinde Galatasaray’ı zora sokan olaylar ve Galatasaray’ın 8 puan farkla şampiyon olmasının ana sebeplerine.

Yaşanan zorluklar

Önce Galatasaray’ın yaşadığı zorluklardan başlayalım:

1) Fenerbahçe’nin sürekli saldırması

Fenerbahçe büyük bir hırsla “Cumhuriyetin 100. Yılında şampiyon olup 4. yıldızı takacağız” parolasıyla başladığı sezonun en başından sonuna kadar her konuda çok sert çıkışlara imza attı. Herkesi suçladıkları ve özellikle sürekli Galatasaray’a saldırdıkları bu sezonda Galatasaray ortalığın karışmaması adına belli konularda cevap verse de sert tartışmalara girmeyip konunun kan davasına dönüşmesine engel olmuş oldu. Bana göre, Ali Koç ve yönetiminin başarısızlıklarını örtmek adına Aziz Yıldırım’ı taklit edip sürekli Galatasaray’a sarması ve hiç yakışmayan bir üslupla başta Galatasaray olmak üzere herkese saldırması, ligin en tatsız yanıydı. Çok enteresan bir şekilde bu saldırgan ve suçlayıcı üslubu kendileri lehine yapılan hakem hatalarının olduğu haftalarda da devam ettirdiler ve gerginliği hiç azaltmadılar.

2) Beşiktaş’ın da Şenol Güneş geldikten sonra yine aynı kafayla sürekli saldırıya geçmesi

Bu agresif üslubu Beşiktaş’ın Başkanı Ahmet Nur Çebi’den de gördük. Allah’tan ekibi nispeten çok agresif olmayan ve çoğunlukla centilmen yöneticilerden oluşuyordu. Bu durum Şenol Güneş gelince değişti. Üst üste maçlar kazanmaya başlayan Beşiktaş, yönetiminin daha agresif bir tavır takınmasını sağladı. Özellikle Ahmet Nur Çebi’nin deprem sonrasında bile gereksiz konuşmaları, Fenerbahçe yönetimi gibi herkesi suçlamaya başlaması ve rakiplerine sert söylemlerde bulunması zaten gergin olan havayı daha da gerdi. Sonuçta ellerine gelen 2.’lik şansını kendi sahalarında Konyaspor’la 3-3 berabere kalarak kullanamadılar ve ligi Fenerbahçe’nin ardında 3. sırada kapattılar.

3) Lige çok ara verilmesi

Önce 20 Kasım – 18 Aralık 2022 tarihleri arasında düzenlenen Dünya Kupası yüzünden yaklaşık 1 ay lige ara verildi. Bu birçok takımın ritmini bozdu. Buna şampiyon olmuş Galatasaray da dahil. Ara verilmeden önce fırtınalar estiren ve rakiplerine hem oyunuyla hem de skor olarak fark atan Galatasaray bu aradan sonra rakiplerini zar zor yenmeye başladı. Yine kazanmaya devam etti ama birçok maçta ara öncesi gibi keyifle izlediğimiz ve rakiplere fark attığımız maçlar gitti, yüreğimizi ağzımıza getiren ve rakipleri güç bela yenebilen bir Galatasaray geldi. Sonuçta Galatasaray zor kazandığı maçlarda da farkını gösterip şampiyonluğun genlerine işlemiş olduğu gösterdi ve bu sınavlardan çoğunlukla başarıyla geçti.

4) Kendi sahamızda kaybedilen gereksiz puanlar

Ligin 2. haftasında Giresunspor’a kaybedilen 1-0’lık maçın ardından Galatasaray, kendi sahasında ligin ilk yarısında anlamsız bir şekilde Alanyaspor’la 2-2 berabere kaldı, ikinci yarısında da Fatih Karagümrük’le 3-3 berabere kaldı. Gereksiz puanlar kaybetmiş oldu.

5) Icardi’nin dengesizlikleri

Icardi’yi herkes çok seviyor ve Galatasaray’ı şampiyon yaptığını söylüyorlar. Açıkçası ben farkı bir resim görüyorum. Icardi bütün topların kendisine atıldığı ve her maç en az 80-90 dakika süre aldığı bir ortamda tabii ki çok gol attı. İşi bu zaten. Icardi’nin takdir ettiğim tek yanı, eşinin kendisine yansıttığı olumsuzlukların üstesinden gelebildi. Normalde duygusal bir erkek olarak darmaduman olabilirdi, bir şekilde işine odaklandı ve görevini yerine getirmeye çalıştı. Zaman zaman saçmaladığı oldu. Örneğin Galatasaray çok kritik bir haftada kendi sahasında Karagümrük’le oynadığı maçta 3-3 berabere kaldı. Bu maçta Icardi akıllara durgunluk veren saçma bir Panenka vuruşuyla topu kaleciye pasladı.

6) Gomis krizi

Bence Icardi’nin yerine Gomis’le devam edilseydi, Gomis de en az Icardi kadar gol atardı. Unutmayalım, Gomis Galatasaray’ın daha kötü olduğu bir sezonda iyi süreler alarak, 34 maçta 29 gol attı. Bu sezon da iyi başladı, Galatasaray’ı 3-4 maçta özellikle son dakikalarda gol atarak sırtladı. Sonrasında ne olduysa Icardi tercih edilmeye başlandı. Sezon sonuna doğru da Gomis sinirlerine hâkim olamayarak kriz çıkardı. Icardi geldikten sonra özellikle 80. dakikadan sonra oyuna alınması ve ciddiye alınmıyor havasının yaratılması bence Teknik Direktör Okan Buruk’un yaptığı ender hatalardandı. Sonuçta Gomis’in son haftalarda rest çekip kriz çıkarması, takımdaki diğer tecrübeli futbolcular tarafında telafi edildi ve barış sağlandı. Takım da böylelikle kayıp vermeden yoluna devam etmiş oldu.

7) MHK’nın genelde yanlı davranışı ve dengesizlikleri

Sabri Çelik’in başkanlığıyla başlayan MHK, Türkiye’nin ilk kadın hakemi Lale Orta’nın başkanlığıyla devam etti. Her iki dönemde de ciddi hataların, hatta kimi zaman kasıtlı hataların yapıldığı izlemini herkese verdiler. Kimse durumdan memnun değildi. Hatta kendi lehine hatalar yapılan takımlar bile şikâyet edip durdu. Beni en çok kızdıran hatalar ise VAR kaynaklıydı. İnsan hata faktörünü asgariye indirmek için kurulan VAR sistemi tam tersine hataların kaynağı oldu. Çünkü bir kasıt ve ön yargıyla sahaya çıkan hakemler istedikleri zaman VAR’ı yok saydılar, istedikleri zaman da en ufak bir durumda kullandılar. O yüzden de bu taraflı davranışlar infiale yol açtı.

Galatasaray’ın şampiyon olmasının sebepleri:

1) Okan Buruk

Gomis’le yaşanan sorun haricinde kamuoyuna yansıyan başka bir kriz olmadı. Genel olarak 49 yaşındaki Okan Buruk’un kadro yönetimi spor yazarlarının takdirini topladı. Örneğin Socrates Dergi’den Emre Özcan, Buruk’u takım içi dengeleri koruma ve egoları idare etme noktasında “kusursuz” olarak tanımlıyor ve şöyle devam ediyor: “Mertens, Icardi, Torreira, Oliveira, Kerem ile birlikte Nelson, Midtsjø, Mata’yı sezon boyunca hiç sıkıntı yaşamadan, en azından dışarıya yansıyan bir sıkıntı göstermeden idare etti. Genel olarak Okan Buruk, Galatasaray’a yakışan, rakiplerine baskı kuran ve üstünlük sağlayan taktik anlayışıyla takımını sahaya sürdü, forma adaletini iyi sağladı ve hepsinden önemlisi yıldızlardan oluşan takımının saygı ve sevgisini kazanarak istediklerini sahaya yansıtabildi. Özellikle Fenerbahçe'nin yarışı önde götürdüğü dönemlerde Buruk'un Galatasaray'da teknik direktör olmaya yeterli görünmediği yönünde yorumlar gündeme gelmişti. Ama Buruk genel olarak soğukkanlı bir hoca. Belli ki bu yorumlara kulağını çok iyi kapatıp tamamen saha içinde kalabilmeyi başardı.” Gayet sakin bir şekilde kimseye bulaşmadan gerektiğinde takımının hakkını koruyarak Galatasaray’ı yine bir “winner” yani sürekli kazanmanın peşinde olan bir takım haline dönüştürdü. Okan’ın sezon boyunca yaptığı iki hata vardı:

a) Değişiklikleri geç yapması: Yolunda gitmeyen bir şeyler varsa genelde teknik direktörler 60. dakikayı geçirmeden değişiklikleri yaparlar. Hatta bazı yabancı teknik direktörler, ilk yarının bitmesini beklemeden ya da devre arasında bile değişiklikler yaparlar. Okan, sanki hep otomatiğe bağlamış gibi 80. dakikadan sonra ve iş işten geçtikten sonra değişiklikleri yaptı. Anlam veremediğimiz bu alışkanlığını değiştirmesi kişisel gelişimi açısından önemli.

b) Gomis’i iyi yönetememesi: Bu 80. dakikadan sonra değişiklikleri yapması en çok Gomis’i gocundurdu. Bir yerden sonra patladı ve kriz çıkardı. Oysa Gomis bence çok değerli bir oyuncuydu, bu sezon yılın ilk yarısında bizi yine 3-4 maçta ipten aldı, her ne hikmetse Okan Buruk Bafétimbi Gomis’e hak ettiği saygıyı gösterip forma şansını özellikle yılın ikinci yarısından sonra vermedi. Burada tahmini söylüyorum; bence Icardi’nin ‘beni oyundan alma’ diye baskı yapması ve sürekli oynamak istemesi etki etti. Yine de Okan’ın ağırlığını koyup Gomis’e her maç en az 20-30 dakika süre vermesi gerekiyordu.

Tabii her güzelin bir kusuru olur diyelim. Bir de Okan Buruk’un bu sene kırdığı rekorlara dikkat çekelim: Süper Lig'de 2022-23 sezonunda Galatasaray ile şampiyonluğa ulaşan teknik direktör Okan Buruk en yüksek puan ortalaması ile tarihe geçti. Futbolculuk döneminde Galatasaray ile 7 Süper Lig, 6 Türkiye Kupası, 1 UEFA Kupası ve 1 Süper Kupa kaldıran Okan Buruk 49 yaşında sarı kırmızılı camiaya geldiği ilk sezonda teknik direktör olarak şampiyonluğa ulaştı.

1992-1993 sezonunda yine bir 30 Mayıs günü Ankaragücü deplasmanında futbolcu olarak Galatasaray ile ilk şampiyonluğunu yaşayan Okan Buruk 30 yıl sonra bu kez teknik direktör olarak aynı tarihte şampiyonluk sevinci yaşadı. Süper Lig tarihinde bir takımın başında en yüksek galibiyet yüzdesi (%76,5) ve puan ortalaması (2,4) yakalayan Türk teknik direktör unvanının sahibi de Okan Buruk oldu. (bkz: https://www.sozcu.com.tr/spor/futbol/okan-buruk-rekor-kirdi-30-yil-sonra-buyuk-tesaduf-7700250/)

2) Uzun galibiyet serisi

Galatasaray, 2. haftada Giresunspor’a yenilmesi ve 4. haftada gelen Trabzonspor beraberliğiyle sezona çok da moralli başlamadı. Üzerine Ekim ayında oynadığı üç maçta alınan bir mağlubiyet ve iki beraberlik de Okan Buruk’un eleştirilerin hedefine oturmasına neden oldu. Türkiye’de üç büyükler dışında şampiyon olan sayılı teknik direktörlerden biri olan Okan Buruk’la Galatasaray 28 Ekim’de 2-0’lık galibiyet elde ettiği deplasmandaki Karagümrük maçının ardından üst üste 14 maç galibiyet kazandı. Takım bu seride 39 gol kaydetti. Şampiyonluk yarışındaki Fenerbahçe’nin de aynı dönemde yaşadığı puan kayıplarıyla önce liderliği devralan Galatasaray, yüksek moralle yoluna devam etti. Bu süre içerisinde önce evinde Beşiktaş’ı yendi ve daha sonra Emre Belözoğlu’nun çalıştırdığı Başakşehir’i de 7-0 gibi farklı bir skorla mağlup ederek hem gövde gösterisi yaptı hem de Fenerbahçe’ye yaranmak için kendisini yetiştiren Galatasaray’a düşmanlık taslayan Emre Belözoğlu’na iyi bir ders verdi. Kadıköy’deki 3-0’lık Fenerbahçe galibiyeti de sezon başında sarsılan moralleri en yüksek noktaya çıkardı. Bu rekor galibiyet serisi Galatasaray’ın şampiyon olmasındaki en büyük etkendir. İşte size bu yazının bonusu olarak hem deplasmanda hem de kendi sahamızda iki maçta toplam 6 gol atıp hiç gol yemeyerek her iki maçı da 3-0 kazandığımız maçların özetlerini aşağıda paylaşıyorum:

Fenerbahçe Galatasaray: https://beinsports.com.tr/mac-ozetleri-goller/super-lig/ozet/2022-2023/18/fenerbahce-0-3-galatasaray-mac-ozeti

Galatasaray – Fenerbahçe: https://beinsports.com.tr/haber/galatasaray-fenerbahce-17

3) İlk yarıda oynanan Beşiktaş maçından sonra göze hoş gelen baskılı takım oyununun geri gelmesi

Yılın ilk yarısında galibiyet serisini başlatan Karagümrük maçından sonra oynanan Beşiktaş maçını tek farkla kazansa da bu maçtaki oyunuyla Beşiktaş’ı adeta sahadan silen Galatasaray, kendine yakışan oyun tarzına döndüğünü taraftarına müjdelemiş oldu. Sonrasında zaman zaman bu anlayıştan uzaklaşsa da sezonun genelinde rakip takımı domine eden, sahanın hâkimi olan ve göze hoş gelen bir futbol anlayışı Galatasaray’ı hem özüne döndürmüş oldu hem de şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerlemesine vesile oldu.

4) Futbolcuların birlikte güzel vakit geçirip eğlenebilmeleri

Takımda 3M diye tabir edebileceğimiz, Muslera, Mertens ve Mata ağabeylik rolünü üstlenip hem eğlendirerek hem de tecrübelerini yansıtarak takımı hep yukarı çektiler. Aile ortamının oluştuğu yerde başarı kaçınılmazdır. Bu ortamda bir de futbolcular oynadıkları oyundan keyif alınca motivasyonları arttı ve iştahlı oyunlarını özellikle bazı maçlarda bire bir yansıttılar.

5) Yerli oyuncuların kendilerini geliştirmiş olmaları, yabancı oyuncuların büyük katkıları

Senenin başındaki oyunlarına oranla sezon ortasına doğru başlayıp sezon sonuna kadar kendini gözle görülür bir şekilde geliştiren Türk oyuncuları farkı yarattılar. Bu isimlere örnek olarak Kerem Aktürkoğlu, Abdülkerim Bardakçı, Kazımcan Karataş ve Barış Alper Yılmaz’ı sayabiliriz. Şans verilince takıma katkıda bulunan Türkler arasında da Yunus Akgün, Berkan Kutlu ve yedek kaleci Okan Kocuk’u sayabiliriz.

Yabancı oyunculardan da başta her zamanki gibi kaptan Muslera olmak üzere, Viktor Nelsson, Dries Mertens, Sacha Boey, Milot Rashica, Sergio Oliveira ve Mauro Icardi önemli katkılarda bulundular. Zaman zaman da şans verilince Bafétimbi Gomis, Leo Dubois,  Fredrik Midtsjø, Juan Mata, devre arasında gelen Nicolò Zaniolo ve Hatayspor’dan deprem sonrasında transfer edilen Samuel Adekugbe iyi katkılarda bulundular.

Bu arada tüm bu futbolcuların adlarını vermişken Galatasaray’ın 20 futbolcusunun ilk kez şampiyon olduklarının da altını çizelim. Bu futbolcular: Okan Kocuk, Victor Nelsson, Abdülkerim Bardakcı, Kaan Ayhan, Mathias Ross, Emin Bayram, Sam Adekugbe, Kazımcan Karataş, Sacha Boey, Leo Dubois, Berkan Kutlu, Nicolo Zaniolo, Juan Mata, Kerem Aktürkoğlu, Barış Alper Yılmaz, Milot Rashica, Yusuf Demir, Dries Mertens, Hamza Yiğit Akman, Özgür Baran Aksaka (bkz: http://cuts2.com/IHULA).

6) Galatasaray taraftarının inanılmaz desteği

Galatasaray seyircisi inanılmazdı ve büyük fark yarattı. Kendi sahamızda oynanan maçlarda desibel rekoru üzerine rekor kıran bu büyük seyirci deplasmanda da takımını yalnız bırakmayarak Galatasaray’ın en büyük itici gücü olmayı başardı. Galatasaray seyircisi bir başka. Antrenmanlarda bile seyirci rekoru kırarak takımlarına bağlılıklarını her yerde gösterdiler. Helal olsun Galatasaraylılara...

7) Başkan Özbek’in iyi yönetimi

Galatasaray Başkanı Özbek ilk döneminde de başarılıydı, özellikle hepimizin çok sevdiği ve döneminde Galatasaray üyesi olduğum Duygun Yarsuvat’ın yardımcılığından sonra başkanlığı devralmış, sonra ardı ardına başarılar gelmişti. Ancak o dönemde bazı hatalar da yaptı. Bu ikinci döneminde çok daha olgunlaşmış ve attığı adımların %90 doğru ve başarı odaklı olmasıyla örnek bir yönetim gösterdi. Yönetiminde de herhangi bir çatlak olmadı, herkesin saygı ve sevgisini kazanarak başarıya giden yolda bir başkan olarak büyük katkıda bulundu. Sadece sportif başarılar değil, işin maddi tarafını da bana göre iyi yönetti.

Türkiye’nin gelmiş geçmiş en başarılı kulübü olan Galatasaray’ımızın 23. Şampiyonluğu kutlu olsun. Kendi tarihinde 100. yılında şampiyon olan Fenerbahçe’ye Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nda şampiyon olarak cevap vermiş olan, Türk futbolunda açık ara en fazla kupayı kazanmış olan Galatasaray’ın bu sene yapılan tahriklere kapılmadan yoluna devam etmesi ve ipi hak ederek göğüslemesi gerçekten takdire şayan. Şampiyonluğu hak ederek harika bir şekilde kutladık: https://www.instagram.com/reel/Cs50n1kAN0R/?igshid=NzJjY2FjNWJiZg%3D%3D

Darısı önümüzdeki 2 senenin başına. 2 şampiyonluk daha kazanırsak 5. Yıldızı takıyoruz. 2025’te 5 yıldızlı Galatasaray umuduyla!

Re re re, ra ra ra, Gassaray Gassaray Cim Bom Bom!

Bonus:

“Re re re, ra ra ra” Videosu: https://www.youtube.com/watch?v=INlU7Bywpcs

Bu da Galatasaray’ın yeni sezon formaları ve şampiyonluk şarkısı (Freed from desire): https://www.instagram.com/reel/CtEHXchqyHn/?igshid=NzJjY2FjNWJiZg%3D%3D

Kupayı kaldırırken Galatasaray: https://www.instagram.com/reel/CtFTMCgtrgg/?igshid=NzJjY2FjNWJiZg%3D%3D

Şampiyonluk kutlamamız: https://www.instagram.com/reel/CtJH4Xxu1zK/?igshid=NzJjY2FjNWJiZg==

Galatasaray’ın şampiyonluk klibi: https://www.youtube.com/watch?v=kLmCFbUr-KU

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için