2020-21 Süper Lig “Kaos Sezonu”
Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş... Türk sporunu yönlendiren Türkiye’nin en büyük 3 spor kulübü, ilklerin yaşandığı 2020-21 Süper Lig’inde kıyasıya rekabete girmiş durumdalar. Covid-19 salgının yaşandığı bir dönemde alevlenen bu amansız rekabet ciddi bir kaos ortamı yaratmanın yanı sıra, zaten sıkıntılı olan toplumun psikolojisini daha da bozuyor. Bu yazımda, söz konusu kaos ortamını yaratan sorunlara ve çözüm yollarına yer veriyorum.
Yaşamakta olduğumuz sezonu hızla gözden geçirerek başlayalım.
2020-21 sezonu, Türkiye profesyonel futbol liglerinin 63. sezonu. 11 Eylül 2020'de başladı ve 16 Mayıs 2021'de sona erecek. Süper Lig'de fikstür çekimi 26 Ağustos 2020'de Beykoz Riva'da yer alan Orhan Saka Salonu'nda gerçekleştirildi. Süper Lig, tarihinde ilk kez tek grup olarak 21 takım ile oynanıyor. Ayrıca sezonun sonunda 4 takım küme düşecek ve alt ligden gelecek 3 takımla, 2021-22 sezonundan itibaren Süper Lig'de 20 takım yer alacak. (Bkz. Wikipedia: https://tr.wikipedia.org/wiki/2020-21_S%C3%BCper_Lig)
Sorunlar ve çözüm yolları
2020-21 sezonunda Türkiye’nin en büyük 3 kulübünün amansız mücadelesini izliyoruz. Amansız derken Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın başkanları ve yöneticileri, teknik direktörleri ve teknik ekipte yer alanlar, futbolcuları ve taraftarları hep aynı saçmalıkları bizlere izletiyorlar. Yaşanan sıkıntıları önereceğim çözüm yollarıyla birlikte aktaracağım:
1) Hakemler hakkında beyanlar
Tüm takımlar yöneticisiyle, teknik direktörüyle ve futbolcusuyla hakemden sürekli şikâyet ediyorlar. Kimi eleştirileri haklı bulsam da bazı eleştirilerin aşırıya kaçtığını ve tüm bu beyanatların kaosu körüklediğini düşünüyorum. Çoğu zaman da bu hakem eleştirileri yenilgiye kulp takmak için yapılıyor. Hâlbuki futbol camiası içinde olanların güzel futbola odaklanmaları gerekiyor.
Çözüm:
a) Beyanat temsilcileri: Futbol takımlarında beyanatları 1 veya 2 temsilci versin. Mümkünse bu temsilciler en sakin ve kelimeleri doğru seçerek konuşabilecek kişilerden seçilsin.
b) Hakemlerle ilgili yorum yapma yetkisinin bu işin ehlilerine bırakılması: Hakemle ilgili maç sonrası yorum yapmak her kulübün profesyonel olarak hakemlik yapmış bu işin ehli eski bir hakem dışındaki kişilere yasaklansın. Onun da maçtan sonraki gün, pozisyonları tekrar tekrar izleyerek ve pozisyonları çalışarak açıklama yapmaya izni olsun. Bu spor kulübü mensubu eski hakemler maçtaki poziyonları yorumlarken aleyhe verilen yanlış kararların ötesinde leyhe verilen yanlış kararları da itiraf edebilecek karakterdeki kişilerden oluşsun.
c) Uluslararası heyet: Ayrıca Futbol Federasyonu tarafından tutulan dünyaca ünlü, herkesin güvendiği yabancı hakemlerden oluşan bir heyet tarafsız bir şekilde her maçtan sonra hakem kararlarını yorumlasın. Kendi yorumlarını ve bulgularını yorumlarken futbol kulüplerinin temsilcisi olan eski hakemlerin yorumlarına da bizzat değinip son noktayı koysunlar. Bu yöntem genç hakemlerin ve toplumun futbol bilgisi açısından eğitilmesine çok büyük katkısı olacaktır.
2) Hakemler kararları dışındaki fevri açıklamalar
Hakem kararları dışında da sivri açıklamalar yapan yönetici ve futbolcular ortalığı karıştırıyor ve görsel, basılı ve sosyal medyada olumsuz haberleri körüklüyor.
Çözüm:
Bu açıklamaları yapanlara önce uyarı cezası vermeli, devam ettikleri takdirde, futboldan belli süreliğine men cezası, hâlâ devam ederlerse de futboldan tamamen men cezası uygulanmalı; yani yöneticisiyse, hiçbir kulüpte yöneticilik yapamamalı, futbolcuysa da profesyonel futbolcu olarak devam edememeli. Bu konuda ceza yiyenlerinde Türkiye Futbol Federasyonu’nun websitesi’nde halka ifşa edilmeli ve o listeyi herkesin görebilmesi sağlanmalıdır.
3) VAR sistemi ve hatalar
VAR sistemi olmasına rağmen bariz hakem hatalarının yapıldığına çok tanık oluyoruz. Bu hataların bazıları bilinçli bazıları da bilinçsiz yapılıyor.
Çözüm:
a) Yenilenme: Sahadaki hakemleri yenilemek gerekiyor. Gençlerden oluşan ve geçmişi temiz hakemlerden yepyeni bir hakem sistemi kurmak lazım.
b) Görev ayrımı: VAR sistemini yönetenlerle sahada maç yönetenleri de ayırmak gerekli. VAR sistemini yönetmek için belli bir tecrübe gerekiyor ama VAR hakemliği yapıyorsan sahada hakemlik yapmaman lazım.
c) Yapay zeka: VAR sistemine yapay zekanın da eklenmesi gerekiyor. VAR hakemleri bazı detayları fark edemeseler bile hiçbir şey kaçırmamaları adına bilgisayar sisteminden uyarıların yapılabilmesi lazım.
4) Transfer çılgınlığı
Bütün takımlar hesapsız kitapsız transferler yapıyorlar. Borçlar katlanarak arttı. Genel olarak bu problem hemen hemen bütün spor kulüplerinde var.
Çözüm:
a) Sınırlama kuralları: UEFA’nın getirdiği kriterlere benzer bir yapının da Türk Futbol Federasyonu’nda olması gerekiyor. Ne kadar ekmek o kadar köfte misali, herkesin ayağını yorganına göre uzatması sağlanmalı, buna uymayanlar da ağır cezalar almalıdır. Buna ligden düşürme veya kulübü kapatma da dâhil.
b) Hesap verebilirlik: Kulüp başkanlarına ve yöneticilerine hesap verebilirlik kuralı konmalı, hatta bunun için kanunda değişiklik yapılmalı. Kulübü borçlandıran başkan veya yöneticiler görevleri bittikten sonra da gerekirse bu borçlardan sorumlu olmalılar.
c) Bankaların desteği: Kulüpler ile Bankalar Birliği arasında 7+2 yılık yeni anlaşma imzalandı. Detayları https://www.msn.com/tr-tr/spor/haberler/son-dakika-kul%C3%BCpler-ile-bankalar-birli%C4%9Fi-aras%C4%B1nda-7-2-y%C4%B1l%C4%B1k-yeni-anla%C5%9Fma/ar-BB1eL7eD?ocid=entnewsntp linkinde okuyabilirsiniz. Bu iyi bir adım ama yeterli değil. Türk bankalarının da geçiş döneminde elini taşın altına koyması gerekiyor. Bu konuda her türlü desteğin verilmesi elzem. Gerekirse devlet burada düzenleyici olabilir.
5) Taraftar kaynaklı sorunlar
Bütün taraftarlar sosyal medyada işi gücü bırakıp sürekli birbirleriyle uğraşıyorlar. Hiçbir şey olmasa bile yalan haber çıkarıp yayıyorlar ve kaosu sürekli körüklüyorlar. Toplumda nefret duygusu ve kutuplaşma artıyor.
Çözüm:
a) Taraftarından sorumlu olmak: Her takımın kendi taraftarlarından sorumlu olması sağlanmalıdır. Bu konuda önlem almayan kulüplere ciddi cezalar verilmeli. Küfür etmenin, yanlış bilgi aktarmanın, rakip takımı tahrik edecek şekilde yayın yapmanın önüne geçilmeli.
b) Uyarı ve cezalar: Yalan yanlış haberler yapanlar ve rakip takım taraftarlarını rencide edenler, kulübün menfaatlerine dokunacak haberler yayanlar uyarılmalı, ilgili haberler kaldırılmıyorsa sosyal medya mecralarının (Instagram, Facebook, vb.) yönetimleriyle yaptıkları anlaşma uyarınca bu hesaplardaki ilgili haberler kaldırılmalı. İkinci bir kaldırmada da hesaplar kapatılmalıdır. Aynı kişiler benzer nitelikte hesap açmaya devam ederlerse (başka bir isimle ortalığı karıştıran hesaplar açarlarsa) hapis cezası verilmelidir.
6) Medyanın kışkırtıcılığı
Medyada ortalığı karıştıran haberler çıkmaya devam ediyor.
Çözüm:
a) Doğru habercilik: Her haberin doğrulanmasını sağlayan bir mekanizma kurulması gerekiyor. Gerçeğe dair haberlerin yazılmasını sağlamak ve bunu bir kültür olarak tüm basına yaymak lazım. Burada gerekirse basın kanununda değişiklik yapılmalı. En fazla yanlış haber spor ve magazin basınlarında ortaya çıkıyor.
b) Medya yaptırımı: Toplumda kaos yaratan haberleri üreten gazetecilere de yaptırım gerekiyor.
7) Futbol sahasının ve stadyumun futbol oynamaya elverişli halde olması
Futbolcu transferleri için milyon dolar yatıran kulüpler herşeyin ötesinde ilk yapmaları gereken iş olan futbol sahası ve stadyumların futbol oynamaya elverişli hale getirmeleri sağlanmalıdır.
Çözüm:
Bu kurala uymayanların puan silme, başka bir statta oynama (kendi sahası yerine maç yapacağı takımın sahasında oynama da ceza olarak düşünelebilinir), parasal ceza ve tüm sezon boyunca maçların çoğunluğunda sahası düzgün değilse bir alt lige düşürme gibi cezalar düşünülebilinir.
Tüm bu çözüm yollarını aşama aşama hayata geçirerek Türk futbolunda yaşanan ve her sezon azıyla çoğuyla tekrarlanan kaosun asgariye indirilmesini sağlayabiliriz. Sağlıklı bir toplum içinde yaşamak ve sporun keyfini çıkarmak istiyorsak buna mecburuz.
Tag: eğitim