Icardi Sendromu
Paris Saint-Germain’de (PSG) bize karşı oynarken “Irz düşmanı Icardi” diye küfrettiler. Galatasaray’a gelip gol atmaya başlayınca da “Aşkın Olayım” oldu. Icardi sendromu diye adlandırdığım bu olay esasında toplumumuzun psikolojisini yansıtıyor. Hep ekstrem duygularda yaşıyoruz. Birini ya çok seviyor, yere göğe sığdıramıyoruz ya da nefret edip yerin dibine sokuyoruz. Bu duyguları aynı kişiler özelinde de sık sık yaşıyoruz.
Bu yazımda Türk toplumunun içinde bulunduğu ruh halini bire bir yansıtan ve şahsen benim “Icardi Sendromu diye adlandırdığım bir toplumsal duygu durumunu sizlere analiz edeceğim. Önce bu sendroma ismini verdiğimizi Arjantinli futbolcu Icardi’yi tanıyalım ve bizimle ilgili olan hayatının kesitlerini yazalım (detayları https://tr.wikipedia.org/wiki/Mauro_Icardi linkinden okuyabilirsiniz).
Mauro Emanuel Icardi Rivero, 19 Şubat 1993 tarihinde Arjantin’de doğmuş, santrfor mevkisinde oynayan Arjantinli millî futbolcudur.
Futbol kariyerine Vecindario'nun altyapı takımlarında başlayan Icardi, La Liga kulübü Barcelona'nın gençlik sistemi olan La Masia'da futbol oynadıktan sonra profesyonel kariyerine 2011'de Serie A kulübü Sampdoria'da başladı. Buradaki etkileyici performansı onun Inter Milan'a transfer olmasını sağladı. Temmuz 2013'te Avrupa'nın en üretken forvetlerinden biri haline gelen Icardi, takımıyla geçirdiği 6 sezonda 2014-15 ve 2017-18 sezonlarında Serie A'da gol krallığına ulaştı. Inter kulübün tüm zamanların en çok gol atan sekizinci oyuncusu oldu. Ayrıca 2015'te henüz 22 yaşındayken Inter'in kaptanlığına seçildi. Icardi, 2019'da Paris Saint-Germain'e bir yıllığına kiralandı; Ertesi sezon PSG oyuncuyu Inter Milan'dan 50 milyon €'ya satın alarak kadrosuna kattı. Süper Lig şampiyonluğu yaşadığı Galatasaray'da kiralık olarak geçirdiği başarılı bir sezonun ardından, Icardi 2023'te 10 milyon €'luk bir ücret karşılığında kalıcı olarak takıma katıldı.
“Irz düşmanı” hakareti ve öyküsü
Şimdi gelelim bizimle ilgili olan hayat kesitine.
Eylül 2019'da Paris Saint-Germain'e kiralanan Icardi, ilk maçına 14 Eylül'de Strasbourg karşısında çıktı. Takımı adına ilk golünü ise 1 Ekim'de Şampiyonlar Ligi karşılaşmasında deplasmanda Galatasaray’a karşı kaydetti. Tam bu dönemde maç öncesi ve sonrası Icardi hakkında çıkan haberlere ve taraftarların toplu halde Icardi’yi “ırz düşmanı” ilan edip ağza alınmayacak küfürler etmelerine tanık olduk. Bize karşı tehlike arz etmesi ve maçta gol atması küfür etmelerinin sebebiydi. Ancak maçtan önce ve sonra Icardi’ye ırz düşmanı demelerinin ana sebebi ise şimdiki eşi Wanda Nara’yla nasıl tanıştığı ve evlendiğinin hikâyesiyle alakalıydı.
Icardi'nin şimdiki eşi Wanda Nara eski Sampdoria takım arkadaşı Maxi López ile evliydi ancak çift evliyken Icardi en yakın arkadaşının eşini ayartıp ilişkiye girdi. Ardından Wanda Nara Maxi López’den boşanıp 2014 yılında Icardi’yle evlendi. Evlendikten hemen sonra çiftin 2015’te Francesca ve 2016’da Isabella adında iki kızı oldu.
Maradona’dan ağır eleştiriler
Wanda ile evlilik, Arjantin'de Icardi'ye karşı düşmanlığı kışkırttı ve onu Arjantinli tabloidlerin söylentilerinin ve asılsız iddialarının hedefi haline getirdi. Kendisine yönelik genelleştirilmiş nefretin, millî takıma çağrılmasına karşı önemli bir faktör olduğu iddia edildi ve hatta olası çağrılar, Icardi ile sert tartışmalara karışan merhum Diego Maradona gibi figürler tarafından ağır bir şekilde eleştirildi: https://www.instagram.com/reel/CxaSSsHoZy3/?igshid=MTc4MmM1YmI2Ng%3D%3D. Tabii bu eleştirileri yapan futbolun gelmiş geçmiş en büyük futbolcuları arasında gösterilen vatandaşı Maradona olunca (bkz: https://www.instagram.com/reel/Cwzfm7vMMZw/?igshid=MTc4MmM1YmI2Ng%3D%3D) Icardi’ye yapılan eleştirilerin ne kadar ciddi boyutta olduğunu anlıyorsunuz.
Nisan 2014'te Sampdoria ile Inter arasında oynanan Serie A maçında López, Icardi'nin elini sıkmayı reddetti ve basının maçı "Wanda derbisi" olarak adlandırmasına yol açtı. İki yıl sonra López, Torino'ya karşı Serie A maçında Icardi'nin elini sıkmayı bir kez daha reddetti.
Galatasaraylı taraftarlar en yakın arkadaşlarından birinin eşine göz koyup onunla ilişkiye giren Icardi’nin hikâyesini hemen “Irz düşmanı Icardi” hakaretiyle öne çıkardılar. Futbolda gol atmayı skor yapmak ve karşı cinsle ilişkiye girmekle özdeşleştirdikleri için de bu deyimi ona yakıştırdılar. Tabii PSG’nin Galatasaray’ı farklı yendiği maçlarda Icardi’nin peşi sıra gollerini sıralaması Galatasaraylı taraftarların ve Türk gazetelerinin “Irz düşmanı Icardi” söylemini sıklaştırmalarına ve nefretle bu söylemi tekrarlamalarına yol açtı.
Hakaret söyleminden coşkulu karşılamaya...
Ardından hiç beklenmedik bir şey gerçekleşti. Geçen sene, 7 Eylül 2022 tarihinde Galatasaray, Icardi ile geçici transfer görüşmelerine başlandığını duyurdu. Ertesi gün açıklanan anlaşmaya göre, Icardi'nin 2022-2023 sezonunda kiralık olarak Galatasaray forması giyeceği açıklandı. Aynı gece eşi ve çocuklarıyla birlikte Atatürk Havalimanı'na inen Arjantinli futbolcu sarı kırmızılı taraftar tarafından karşılandı. Bu karşılama en yüksek düzeyde bir karşılamaydı. Sadece Hagi, Drogba, Schneider ve Falcao gibi en üst düzey futbolcuların karşılandığı gibi Icardi binlerce Galatasaray taraftarı tarafından büyük bir coşkuyla havalimanında karşılandı. Gözünüzde canlandırabilmeniz için bu karşılama çılgınlığının kısa videosunu paylaşıyorum: https://www.youtube.com/watch?v=1PPkLMfCsjQ
İlk maçına 16 Eylül 2022'de Konyaspor karşısında çıkan Icardi, ilk golünü hazırlık maçında İstanbulspor'a karşı kaydetti. Sarı kırmızılı ekipteki ilk profesyonel golünü 23 Ekim 2022'deki Alanyaspor karşılaşmasında kaydetti. Aynı maçta Dries Mertens'e yaptığı ayak dışı orta asistiyle de dikkat çeken Icardi, 2-1 kazanılan Beşiktaş derbisindeki iki golüyle ve daha sonraki 0-7 kazanılan Başakşehir galibiyetindeki bir gol iki asistlik performansıyla büyük rol oynadı ve Dünya Kupası arasına dört gol üç asistlik performansla girdi. Daha sonra Icardi sakatlık da yaşasa ne olursa olsun hep oynadı ve popülaritesini artırdı.
Gomis’e yazık oldu
O dönemde benim de Galatasaraylı forvetler arasında favorilerimden biri olan Icardi, geçen sezonda bence çok iyi bir başlangıç yapıp Galatasaray’ı sonradan oyuna girmiş olmasına rağmen 3-4 maçta ipten alan Gomis’in yerine de esas forvet olarak adını yazdırmış oldu. Kazanılan bütün penaltıları Icardi’nin atması sağlandı, böylelikle istatistiğini de sürekli geliştirmiş oldu. Bizim Gomis’e de bence çok ayıp edildi, neredeyse tüm maçlarda sürekli yedekte bırakıldı ve potansiyelinden faydalanılamadı. Bu son sezondan sonra da Gomis kalp kırıklığıyla ikinci kez Galatasaray’dan ayrılıp Japonya’nın yolunu tuttu.
Tabii Icardi çoğu attığı penaltı ve beleş gollerinin dışında arada gerçekten klas goller de attı hatta bu gollerin bazıları milletin fantezi yapabileceği tarzda gollerdi. Ama bir gerçek var ki o da forvette topların büyük bir çoğunluğu hep Icardi’ye atıldı. Başta Kerem olmak üzere herkes buna göre kurgulandı, taraftar da bunu teşvik etti: https://www.instagram.com/reel/Cx2jNrrLVXP/?igshid=MTc4MmM1YmI2Ng%3D%3D
Tabii bu golleri atayım derken saçma sapan goller kaçırdığı da oldu. Kerem’in penaltıyı kullanmayıp Icardi’ye yuvarladığı topu Icardi’nin boş kale yerine dışarı atmasını örnek gösterebiliriz: https://www.youtube.com/watch?v=eHTcn1w4Isw
Saç rengi ve selamıyla kültleştirilen bir figür
Ama taraftarın kalbine girmişti bir kere. Mauro Icardi, iyi veya kötü ne yaparsa yapsın onu hep kucakladılar ve kült haline getirdiler. Saçma sapan pozisyonları kaçırsa bile millet Icardi’ye kızmak yerine maçla hiçbir alakası olmadığı halde uğursuzluk getirdiklerini dillendirerek birbirlerini bile suçladılar: https://www.instagram.com/reel/Cx-z1-1oAV8/?igshid=MTc4MmM1YmI2Ng%3D%3D
Başka bir örnek de saç boyasıyla ilgili: İcardi Galatasaray'a ilk geldiğinde saçlarında koyu tonları kullanıyordu. Beşiktaş maçı öncesi saçlarını sarıya boyatan Icardi, futbolseverler tarafından oldukça beğenildiği ve bir ikon haline geldi. Çoluk çocuk, yetişkin bir sürü Galatasaray taraftarı Icardi gibi saçını sarıya boyatmaya başladı. İlginç bir şekilde, sarışın olan olayların kadını eşi Wanda Nara ise bunun üzerine saçını koyu renge boyattı.
Gollerinden sonra iki elini kulaklarının arkasına koyduğu selamı da kült oldu. Herkes Icardi selamını taklit etmeye başladı. Hatta hayvanların bile Icardi selamına yaptığına dair geyikler döndü: https://www.instagram.com/reel/Cxi2TWvoZpP/?igshid=MTc4MmM1YmI2Ng%3D%3D
Taraftarlar ona karşı sevgilerini bu sefer onun için Simge’nin popüler şarkısı “Aşkın olayım” şarkısını seçerek ilan etti. Bu öyle bir hal aldı ki, Icardi her gol attığında statta “Aşkın olayım” şarkısını çaldılar. Hatta şampiyonluk kutlamalarında Icardi de sahaya şarkıyı söyleyen Simge ile birlikte çıktı ve şarkının bir bölümünü seslendirdi: https://www.youtube.com/watch?v=gtaDoxO4FaI (Bu da şarkının orijinal klibi: https://www.youtube.com/watch?v=VREnTCTeS4k)
Icardi çılgınlığı öyle bir hal aldı ki, eşi Wanda Nara ne zaman bir yere gitse işletmenin sorumlusu Galatasaraylıysa ondan para alınmadı: https://www.instagram.com/reel/CvznK-8gFbE/?igshid=MTc4MmM1YmI2Ng%3D%3D.
Övgüde büsbütün aşırıya kaçanlar
Bazı sosyal medya mecralarında aşırıya kaçan yayınlara tanık olduk. Mesela https://www.instagram.com/p/CwYFdILrAkz/?img_index=1 linkindeki Gala Cadde adlı instagram sayfasında şu sözlere yer verdi:
Roma için Totti ne ise,
Barça için Messi ne ise,
Liverpool için Gerard ne ise,
Chelsea için Lampard ne ise,
Galatasaray için Icardi o’dur!
(Bu görüşe kesinlikle katılmadığım gibi geçmişteki birçok efsanemize haksızlık yapıldığını düşünüyorum).
Manchester United maçında gol sevincini değiştirip yere kollarını açarak atlama hareketi yaptı, bu da kült hale getirildi. Alın size Icardi Airlines: https://www.instagram.com/reel/Cx-Ml3jqn9l/?igshid=MTc4MmM1YmI2Ng%3D%3D
Tabii büyüklerin bu abartı tezahüratlarından çocuklar da etkilendiler ve Icardi’yi ayrıştıran kendilerine göre ikonik hareketleri (saçını sarıya boyatması, her golden sonra kendine has gol selamını yapması vb.) taklit ettiler. İşte çocuklar için de bir oyun konusu olan ve minicik kalpleriyle sevgileri gösterdiklerine dair çıkan bir haber: http://cuts2.com/bhfuj
Türkiye’de adeta bir süper kahraman haline getirilen Icardi, yapay zeka vasıtasıyla Türkçe bile konuşturuldu: http://cuts2.com/NmtZN. Ancak kendi ülkesinde aynı saygıyı görmedi. Arjantin’in kazandığı son Dünya Kupası’nın kadrosuna dahi davet edilmedi.
Toplu duygusal bağımlılığın analizi
Şimdi gelelim bu aşırıya kaçan toplu duygusal bağımlılığın analizine. Adeta bir ergen erkek fantezisine dönüşen Icardi, birçok erkeğin yapmak isteyip de yapamadığı bastırılmış duyguları ortaya çıkardı. Farklı tarzının olması, sahada herkesin yapamayacağı veya cesaret edemeyeceği Panenka penaltısı gibi vuruşları yapması (bknz: https://www.youtube.com/watch?v=FUu_0pu9if8), ona karşı beslenen sevgiyi sürekli körükledi, coşturdu. Seksi eşiyle olan hikâyesi, bu fanteziyi körükledi. Sahada hep soğukkanlı kalıp dışarıda tam tersine bir Akdenizli sıcaklığını göstermesi ve özellikle çocukların sevgilerine karşılık vermesi bu sevgiyi körükledi. Ancak sonuçta karşılıklı bir bağımlılık oluştu ve bir Galatasaraylı olarak bunu hiç de sağlıklı bulmuyorum. Yakın çevreme karşılıklı yaşanan bu bağımlılık Galatasaray’a zarar vermeye başlayacak diyordum, zarar vermeye başladı bile:
– Icardi maç 0-0 giderken bile kendi çapında fantastik penaltı vuruşu denettirip %100 gol pozisyonlarını kaçırıyor.
– Ciddiyetsizliğinden Manchester United maçında da penaltı kaçırdı. Eğer son golü atmasaydı hem takım hem de kendisi adına hiç iyi şeyler olmazdı. Yine de Icardi hayranları onun çok farklı bir insan olduğunu, penaltıyı kaçırdıktan sonra ancak Icardi gibi birinin gol atıp telafi edeceğini dillendirdiler. Hepimizin yüreği ağzına geldi, bence bu saçmalıklara değmedi.
– Tüm topları kendinde toplamak istiyor, bunu bilen rakipler onun için önlem almaya başladı, Galatasaray Zaha gibi bir alternatiften bile istediği gibi faydalanamıyor.
– Sakatlansa bile sakat sakat oynamakta ısrar ediyor ve bazen amatör futbolcuların bile kaçırmayacağı pozisyonları kaçırıyor.
– Icardi’ye karşı aşırı sevgi seli olması, takım için çok faydalı ve belki ondan daha kabiliyetli olan ancak aynı sevgi ve saygının 10’da birini dahi görmeyen futbolcuları bozuyor, üzüyor. Mertens buna en iyi örnek. Mertens Galatasaray’a gelmiş en iyi 10 numaralardan biri ancak ondan bile yeterince faydalanamıyoruz. Özellikle bu sene iyice formdan düştü. Bunu tamamen moral ve motivasyona bağlıyorum. Millet Icardi’ye sevgisini göstersin ama belki ondan daha önemli işler yapacak Mertens gibi futbolcuları göz ardı etmesin.
– Tüm topları kendinde toplamak istemesi takım oyununu da bozuyor.
Icardi de bu sevgiyi sürekli körüklemenin yolunun gol atmaktan geçtiğini bildiği için oynayamayacak durumda olsa bile ısrarla oynayıp gol atmak istiyor. Burada Icardi’nin de Galatasaraylı seyircinin gösterdiği sevgiye ve statta onun adına çalan şarkıya karşı bağımlılığı olduğunu söyleyebiliriz. Bu karşılıklı bağımlılığın da ileride çok sıkıntılı bir hal alma potansiyeline dikkat çekmek isterim.
Kilit isim Okan Buruk
Çünkü maalesef bizim milletin huyudur. Göklere çıkarırlar, yere göğe sığdıramazlar ondan sonra düşmeye başlayınca veya takıma zarar verdiği durumun vahametini anlayınca yerden yere vurmaya başlarlar. Icardi’nin böyle bir durumda kalma ihtimali var. Yine de önemli olan burada Galatasaray’dır ve Icardi Sendromu’nun Galatasaray’ın en iyi performansını göstermesine engel olmasını önleyecek kişi teknik direktörümüz Okan Buruk’tur. Ara sıra hatalarına rağmen (hatasız kul olmaz) her zaman sevip saydığım ve Galatasaray’a çok yakıştırdığım Galatasaray’ın evladı Okan’ın Icardi Sendromu’ndan takımı kurtarıp, Icardi ile veya Icardi’siz gerçek bir takım haline geldiklerini ve şampiyon olabileceklerini, Şampiyonlar Ligi’nde de en azından bir çeyrek veya yarı final oynayabileceklerini herkese göstermesini temenni ederim.
Aksi takdirde ekonomik şartlardan dolayı ezilen, ruhsal bunalım yaşayan ve hep bir kahraman çıkarma eğilimi olan toplumumuzda hayal kırıklıkları ve hüsranlar devam edecek. Her şeyden önce toplumsal gelişimin önü kapanacak. Unutmayalım, futbol sadece futbol değildir, bir sahnedir. Okan’ın takımı kurarken Türkiye’de en fazla seyircisi olan (30 Milyonun üzerinde) Galatasaray’ın ülke üzerindeki etkisini düşünmeli ve doğru rol modelleri ve takım kurgusunu ortaya çıkarmalıdır. Yoksa Icardi’nin burada (https://www.youtube.com/watch?v=M5GWkjXpWXM) izleyeceğiniz “Aşkın Olayım” klibindeki abartılı yüceltmede görüldüğü gibi, ülkenin en etkili kurumlarından biri olan Galatasaray yanlış rol modelleri ve anlayışlarla ülkenin mental olarak ilerlemesine katkıda bulunamayacak.