Savaşı meşrulaştırma amacıyla yapılan çirkin propagandalar

Ukrayna’daki savaş 1. ayını doldurmuşken iletişim savaşları da tam gaz sürüyor. Bir tarafta savaşta yapılanları meşrulaştırmak için kullanılan çirkin propagandalara tanık oluyoruz, diğer tarafta da gerçekleri haykıran sesleri duyuyoruz. Bu kadar dezenformasyonun olduğu bir dünyada gerçekleri yalanlardan nasıl ayırt edebileceğiz? Cevabı basit.

Geçenlerde aktör olarak benim de beğendiğim ve Terminatör gibi ikonik filmlerini ilgiyle izlediğim Arnold Schwarzenegger’in Rusya’yla ilgili yaptığı bir konuşmaya denk geldim. Başarılı bir kurguyla hazırlanmış konuşma Arnold’un kendi tarzıyla önemli mesajlar içeriyordu. Öncelikle kendisine ilham veren ve gençken odasının duvarlarına poster olarak resmini koyacak kadar hayranlık beslediği Yuri Petrovich Vlasov’dan bahsediyor.

Yuri Vlasov, dünyada 200 kiloyu kafasının üzerine kaldırmayı başarmış ilk haltercidir. Bu dünya rekorunu başardığında Arnold da 14 yaşında bir ergenmiş ve bu başarıyı elde ettiği etkinliği yerinde izlemiş. 200 kiloyu kaldırdıktan sonra tanıdıkları sayesinde kulise giderek Yuri Vlasov’la tanışıp onu kutlamayı başarmış, o gün bu gündür onun büyük bir hayranı olarak kalmış ve Rusları da seven bir birey haline dönüşmüş. Hatta babası Nazi ordusuna katılıp Leningrad’a savaşmaya giden biri olarak Arnold’a bir Rus’u odasına poster olarak asmaması gerektiği telkinlerinde bulunsa da, babasını dinlememiş ve Rus Halkı’yla dostluklarını hep geliştirmiş. Bu dostluk mesajlarından sonra Rus halkına ve Rus askerlerine, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın propagandaları ve yanlış bilgilendirmeleriyle ilgili de uyarılarda bulunuyor. Ukrayna savaşıyla ilgili Rus hükümetinin Rus halkına ve askerlere söylediği yalanlardan ve gerçeklerden başlayalım:

Yalanlar ve gerçekler

1. YALAN (Rus Halkına): “Bu savaş Ukrayna’yı Nazilerden ve ulusalcılardan arındırmak ve Rus kökenlileri korumak için başlatılıyor.”

GERÇEK: Ukrayna’yı Nazilerden arındırmak mı? Ukrayna’nın başkanı Musevi. Başkanın 3 amcası da II. Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından öldürülmüş. Şimdi bu adamın başkan olduğu bir ülkeyi siz mi Nazilerden arındıracaksınız? Ukrayna bu savaşı başlatmadı, ulusalcılar veya Naziler de başlatmadı. Rusya Devlet Başkanı ve etrafındakiler, yani Kremlin bu savaşı başlattı. Doğru olan Rus askerleri Nazi veya ulusalcılar değil, ülkelerini ve ailelerini korumak için savaşan Ukraynalılar karşıladı.

2. YALAN (Rus Askerlerine): “Ukraynalılar tarafından kahraman ilan edilecekler.”

GERÇEK: Tam tersine Rusları istilacı olarak görüyor Ukraynalılar. Ülkelerini ve ailelerini savunan ve ölümüne çarpışan Ukrayna direnişiyle karşılaştılar.

3. YALAN (Rus Askerlerine): “Tatbikata gidiyorsunuz.”

GERÇEK: Ne tatbikatı? Ülkesini savunmak için bilenmiş Ukraynalılarla savaşa gönderildiler.

Sonuç olarak 141 ülke Rusya’nın saldırgan olduğu konusunda oy kullandı ve ‘askerlerini Ukrayna’dan bir an önce çek’ uyarısında bulundular. Sadece 4 ülke Rusya’nın lehine oy kullandı. Özetle, bütün dünya Ukrayna’ya savaş açtığı için Rusya’ya arkasını döndü. Bu gaddarlıktan dolayı Rusya tüm ulusların topluluğundan dışlandı.

3 milyon Ukraynalı çoğunlukla kadın, çocuk ve yaşlı ülkelerini terk etmek zorunda kaldılar. Birçoğu da hala ülkeden ayrılmak istiyor. Bu bir insani kriz.

Masum insanların üzerine bomba ve füze yağdırmasından dolayı Rusya’ya tarihte görülmemiş yaptırımlar uygulandı.

Arnold’un ifadeleri

Tüm bunları söyledikten sonra kendi babasından örnek veren Arnold Schwarzenegger şu sözlerle Rus askerlerine empati kuruyor:

“Babam (Naziler için savaşmasından bahsediyor) kendi hükümetinin yalanları üzerine gaza gelerek Leningrad’a savaşa gitti. Leningrad’ı terk ettiğinde fiziksel ve zihinsel olarak altüst olmuş durumdaydı. Hayatının geri kalan kısmını acı içinde yaşadı. Sırtındaki kırık ve kendisini yaralayan şarapnel parçasının yol açtığı fiziksel sancı ve kendini suçlu hissetmesinden kaynaklanan ruhsal acıyla yaşadı.

Rus dostlar, ne dediğimi anlıyorsunuz, benim babam gibi altüst olmanızı istemiyorum. Bu Rus halkının kendi ülkelerini koruma savaşı değildir, bu hukuka aykırı bir savaştır. Kremlin’dekiler ve onların hırsları yüzünden ülkeniz feda ediliyor.

Şunu unutmayın, 11 milyon Rus’un akrabaları Ukrayna’da yaşıyor. Dolayısıyla her kurşun sıktığınızda bunu kardeşlerinize sıkıyorsunuz, unutmayın. Hastaneleri, okulları ve evleri bombalıyorsunuz.

Bu Rus halkı veya askerlerinin ne olduğunun farkında olmadığını biliyorum. O yüzden bu yapılan propaganda ve dezenformasyonun farkında olmaları için bu videoyu yaptım.

Rus Halkı’na: Gerçeği yaymak konusunda yardımcı olmanızı rica ediyorum. Ukrayna’da yaşanan insani faciayı herkesin bilmesini sağlayın.

Putin’e: Bu savaşı sen başlattın, bu savaşa sen liderlik ediyorsun. Bu savaşı sen durdurabilirsin.

Savaş karşıtı protestolarda bulunan Ruslarla ilgili düşüncelerimi aktararak bu konuşmamı sonlandırmak istiyorum: Bütün dünya sizin cesaretinizi gördü. Cesaretinizin sonuçlarından dolayı acı çektiğinizi de biliyoruz. Tutuklandınız, hapse atıldınız ve dövüldünüz. Sizler benim yeni kahramanlarımsınız. Yuri Petrovich Vlasov’un gücü sizde var. Rusya’nın gerçek kalbi sizde var.”


Bu konuşmanın tamamını https://twitter.com/schwarzenegger/status/1504426844199669762?s=21 linkinden izleyebilirsiniz.

Genç Rus halterciden gelen cevap

Tabii bu konuşmaya Amerika’da düzenlenen Arnold Klasik Ağırlık Kaldırma Yarışması’na 15 yaşındayken Rusya adına katılan ve göğüs üstü ağırlıkta 150 kiloyla dünya rekoru kıran Maryana Naumova’dan cevap da geldi. Kendisi Donbass ve Lugansk bölgelerindeki okulların Ukraynalılar tarafından bombalandığını ve oradaki Rusların öldürüldüğünü söylüyor ve Arnold’a bu konuyla ilgili yazdığı yazılara ve gönderdiği resimlere neden cevap vermediğini soruyor. Hatta “Sizin Rus halkı için çektiğiniz videoyu izledim, yazdığım yazıları okumadığınız çok net” diye de serzenişte bulunuyor. Aynı şekilde ülkesi Amerika’nın Irak’a ve babasının Naziler için savaşarak Ruslara acılar çektirdiğini hatırlatıyor. Savaş bölgesine kendisini davet ediyor. Bir zamanlar Hitler hayranı olduğunu ve sonra bundan pişman olduğunu biliyoruz. Ancak Stepan Bandera gibi II. Dünya Savaşı’nda Nazilerle işbirliği yapıp Ukrayna Devletini ilan edenlerin (https://tr.wikipedia.org/wiki/Stepan_Bandera) ve onun sempatizanlarının pişman olmaktan çok uzak olduğunu söylüyor.

Maryana Naumova’nın Arnold Schwarzenegger’e yanıtını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz:


Tüm bu tartışmalarda Arnold’a katıldığımı belirtmeliyim. Maryana’nın söylediklerinde de dinlenmesi gereken bazı gerçeklikler var ancak burada Arnold bana göre haklı.

Hayatıma etki eden bir Rus

Öncelikle şahsen benim de Ruslara karşı sempati duyduğumu belirtmek isterim. Aynı coğrafyanın içinde komşu ülkelerde yaşamanın ötesinde hayatıma direkt etki eden McGill Üniversitesi’nde uluslararası başvurulara bakan Rus bir kadın yetkiliyle aramızda geçen olayı bu vesileyle hatırlatmak isterim. Bu konuyu daha önce https://www.serhansuzer.com/tr/ufuk-acan-bir-deneyim-mcgill-yillarim linkinde okuyabileceğiniz blog yazımda kaleme almıştım. Konu hayatımda çok önemli bir yeri olan McGill Üniversitesi’ne giriş hikâyem. Hatırlatmak amaçlı o satırları tekrar paylaşıyorum:

McGill Üniversitesi’ne yaptığım başvuru sonrasında kabul edilmemle ilgili olumlu sonuçları beklerken ne göreyim, McGill Üniversitesi’nden ret yazısı geldi. Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Bu nasıl olabilirdi? İstedikleri bütün kriterleri sağlıyordum. Bütün sınavlardan geçer not almıştım. Hatta SAT’nin matematik sınavından en yüksek notlardan birini alıp neredeyse tam puan tutturmuştum. Okulumun en iyi öğrencilerinden biriydim. Okul başkanıydım. Sporda çok aktiftim. Burada mutlaka bir hata vardı ve bu hatayı düzeltmem gerekiyordu.

Vazgeçmek yok

Normal birinin vereceği reaksiyon durumu kabullenmek ve kabul gördüğü üniversitelerden birine gitmektir değil mi? Ben kendi kafamda McGill Üniversitesi’ne girmiştim bile. Hemen eyleme geçerek ilk uçakla Montreal’in yolunu tuttum.

Çat kapı doğrudan kayıt bürosuna (Admissions Office) giderek durumu anlattım. Başvurumla ilgili konuşmak istediğimi söyledim. Girişte benim talebimi karşılayan hanımefendi, ‘bir saniye ilgili kişiyi çağırıyorum’ dedi. Hiç unutmam, içerideki kapalı alandan bana doğru sarışın bir hanımefendi geldi.

Konuşmaya başladık ve aramızda şöyle bir diyalog geçti:


● Merhabalar, ben Serhan Süzer, okulunuza başvurdum ve ret yanıtı geldi. Burada bir yanlışlık var sanırım, çünkü başvuru kriterlerinize baktığımda ben hepsine uyuyorum. Bu reddin sebebini öğrenmeye geldim.
● Tam isminizi ve nereden başvurduğunuzu şuraya yazar mısınız? İçeriden dosyanızı alıp bir bakayım.
Bu bilgileri aldıktan sonra tekrar içeriye girdi ve sonrasında elinde dosyamla geri geldi. Sonrasındaki diyaloğumuz şöyle gelişti:
● Sebebi TOEFL notunuz, bizim istediğimiz minimum notun altında kalmış bu yüzden.
● Nasıl olur? Ben TOEFL sınavını geçtim yani geçer notu aldım.
(Elimde bütün başvuru dosyam mevcuttu ve sınav notunu gösteren belgeyi çıkarıp önüne koydum).

● İşte burada.
● Nasıl olur, bizdeki notunuz daha düşük görünüyor.
● Bir tarihlere bakalım.

Daha sonra gerçek sorun ortaya çıktı. Ben TOEFL’ı ilk denemek için (sınavın nasıl olduğunu öğrenmek için) çalışmadan bir sınava girmiştim. Daha sonra çalışarak tekrar sınava girdim (TOEFL’da bizim dönemimizde 2 ayda bir sınav yapıyorlardı). Bundan geçer not almıştım. Her ne hikmetse McGill Üniversitesi’ne denemek için girip düşük not aldığım bu ilk sınavın bilgisi gitmişti. Başvuruları alan yetkili durumu anlayınca hemen bir reaksiyonla;

● Bu belgeyi getirdiğiniz iyi oldu. Bunun bir kopyasını alabilir miyim?
● Elbette.

Kopyalama işleminden sonra;

● Başvurunuzu tekrar değerlendirip size geri döneceğiz. Esasında İngilizcenizde hiçbir problem olmadığını görüyorum.
● (Liseden gelme bir alışkanlıkla sohbet etmeye devam ettim) Teşekkür ederim. Eskiden beri çok seyahat ederim. Bunun etkisi vardır herhalde. Bu arada siz nerelisiniz (biraz aksanı vardı)?

● Ben köken olarak Rusya’dan geliyorum.
● Ne güzel. Biz Ruslar ve Türkler kardeşiz. Aramızdaki ilişkiler her geçen gün gelişiyor.
● Evet, bölgeyi takip ediyorum.
● Türkiye’ye hiç geldiniz mi?
● Hayır, hiç gitmedim.

● Çok güzel yerlerimiz var. Marmaris, Fethiye, Bodrum, Çeşme. Türkiye tam bir tatil cennetidir. Tavsiye ederim.
● Evet bir gün gelmeyi umuyorum.
● Hayırlısıyla. Yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ederim.

● Tabii, ne demek.
● Sizden haber bekliyor olacağım.
● Tamamdır. İyi günler.
● İyi günler.

Bu konuşmadan 2 hafta sonra McGill Üniversitesi’nden kabulüm geldi. Kulağa şaka gibi geliyor ama başarmıştım. Hayallerimdeki okula ve şehre okumaya gidiyordum.



Aynı Arnold’un hayatına etki eden Yuri Petrovich Vlasov gibi benim de hayatıma bir Rus kadın direkt etki etti. Bu kadının maalesef adını hatırlamıyorum, ileride onu tekrar bulmayı ümit ediyorum. Kader böyle bir şey. Bu yaşadığım olaydan sonra o kadından dolayı Ruslara hep iyi gözle baktım.

Geçen sene ekim ayında St. Petersburg’a gidip Rus halkını yakından tanımam da bu hissiyatımı güçlendirdi. St. Petersburg yazılarıma denk gelmeyenlere de bu yazıları okumalarını tavsiye ederim:

https://www.serhansuzer.com/tr/gokyuzunun-altindaki-muze-saint-petersburg-1

https://www.serhansuzer.com/tr/gokyuzunun-altindaki-muze-saint-petersburg-2

Asla kabul edilemez gerekçeler

Rus halkı ve kültürüyle ilgili bu kadar olumlu düşünceler içindeyken hükümetlerinin aksiyonları yüzünden bu şekilde izole olmalarını görmek beni şahsen üzüyor, bunu hak etmediklerini düşünüyorum. Hatta Ruslara karşı yapılan bazı protestoları abartılı ve saçma buluyorum.

Ancak sonuçta Nazilerden veya ulusalcılardan ülkeyi kurtarmak gibi veya hangi sebeple olursa olsun böyle vahşi bir savaşın çıkarılmasını meşrulaştırmak için yaratılan sebepleri içinde bulunduğumuz yüzyılda aklı başında hiç kimse kabul etmiyor artık. Bu yüzden Rusya tarihte hiç görülmedik bir şekilde dışlandı. Batılı ülkelerin de Irak ve Suriye’de yaptıkları ciddi hatalar var ve oradaki savaşlara da şahsen hep karşıydım. Lakin Rus Hükümetinin ve sempatizanlarının sürekli bu yapılan yanlışlar üzerine kıyaslamaya gitmesi de kabul edilemez. Ne yani, bir ülkeye savaş açmak gibi aynı hataları tekrarlayıp ‘biz de bahaneler uydurarak yapabiliriz, hakkımızdır’ mı diyorsunuz?

Ukrayna ile Irak arasındaki farklar

Ayrıca Ukrayna ve Irak arasında büyük farklar var:

1) Ukrayna bir demokrasi. Kendi liderlerini seçen halka savaş açıyorsun. O ülkenin halkı elbette ölümüne liderlerinin arkasında durup kendi ülkelerini savunacaklar. Irak’ta ise kendi halkından belli bir kesimi (Kürtleri ve Şiileri) öldürmekten imtina etmeyen Saddam gibi bir diktatör var.

2) Ukrayna hiçbir ülkeye savaş açmadı. Barışçıl bir tarihi var. Ancak Saddam döneminde Irak saldırgan bir tavırla komşularına savaş açtı. İran’la yıllarca süren bir savaşa giriştiğini ve Kuveyt’e savaş açıp işgal ettiğini hatırlatmak isterim.

3) Doğu bölgelerinde yaşayan Rusların Ukrayna’dan ayrılmak talebinde bulunmasının tamamen kışkırtma temelli olduğunu düşünüyorum. Ukraynalılar ve Ruslar aynı soydan geliyorlar, kardeştirler. Onlarca yıl gayet sakin olan hatta Avrupa Şampiyonluğu kazanmış Shahtar Donesk gibi bir futbol takımına ev sahipliği yapan bu bölgede bu kışkırtmalar olmasa her iki taraftan can kaybına sebebiyet veren böyle çatışmalar hiç olmayacaktı. Karadeniz’de hakimiyeti ele almanın barışçıl yolları da var.

Sözlerimi Ukrayna için hazırlanmış güzel bir videoyla bitirmek istiyorum. Bizim binlerce sözle ifade etmek istediğimiz hisleri bu video güzel anlatıyor:

https://www.instagram.com/tv/CbdM3M0Fhif/?utm_medium=share_sheet

Her türlü savaşı ve savaşı meşrulaştırmak için yapılan propagandaları ve alınan aksiyonları kınıyorum. Gelecekte yeni nesillerin bir daha Ukrayna’daki gibi vahşi bir savaşa hiç tanık olmamalarını diliyorum.

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için