Şiddetin en karmaşık hali: Kadın Şiddeti
Başlığı yanlış okumadınız. Kadına şiddet değil: Kadın şiddeti. Geçmişte “kadına şiddet” konusunu defalarca kaleme aldım. Bugün şiddet konusunu anlatması zor olan başka bir yönden ele alacağım: Kadınların diğer kadınlara veya erkeklere uyguladığı şiddet. Hemen peşinen söyleyeyim, hangi biçimde olursa olsun “şiddete kesinlikle hayır” diyorum.
İnsanların şiddet eğilimleri insanlık tarihinin ilk dönemlerine kadar gidiyor. İnsanların birbirlerine uyguladıkları şiddetin yanı sıra diğer canlılara uyguladıkları şiddet de tarihin her döneminde tanık olduğumuz bir eğilim olmuştur. Maalesef şiddet gören birinin aynı deneyimi başkasına yaşatma olasılığı artıyor. Adeta bulaşıcı bir hastalık gibi.
Çok farklı şekil ve formlarda ortaya çıkan şiddet olaylarının en alışılagelmiş olanı fiziki olarak en güçlünün kendisinden daha güçsüz olanlar üzerinde uyguladığı şiddettir. Örneğin her gün gazetelerin 3. sayfaları erkeklerin kadınlara uyguladıkları şiddet olaylarıyla dolu. Bu fiziki şiddet olayları kimi zaman ufak tefek yaralanmalarla atlatılırken kimi zaman da can kayıplarına varan sonuçlara ulaşıyor maalesef.
Erkeklerin kadınlara uyguladıkları şiddet konusunu daha önce defalarca kaleme almıştım. Bazı ilgili yazıların linklerini aşağıda paylaşıyorum:
https://www.serhansuzer.com/tr/turkiyede-kadina-siddetin-neden-onune-gecilemiyor
https://www.serhansuzer.com/tr/birlesik-hosgoru-toplumundan-siddetistana
https://www.serhansuzer.com/tr/kadinlarin-haykirisi-challengeaccepted
Genel olarak şiddet eğilimi üzerine de yazılar kaleme aldım. İşte o yazılar:
https://www.serhansuzer.com/tr/dunyayi-iyilestirmek-isteyenlerle-her-seyi-kendine-isteyenlerin-mucadelesi
https://www.serhansuzer.com/tr/iyi-olarak-kalmak-bir-mucadeledir-bu-dunyada
Yine ülkemizin kanayan yarası hayvanlara uygulanan şiddet konusunda da bir yazı kaleme almıştım:
https://www.serhansuzer.com/tr/ulkemizde-hayvan-haklarinin-hakkini-verebilecek-miyiz
Kadınların uyguladığı şiddet hakkında
Tipik olarak erkeklerin kadınlara, daha güçsüz bir erkeğe veya hayvanlara uyguladığı şiddet olaylarının yanında bazen kadınların da şiddet uygulayabildiklerine tanık olabiliyoruz. Hatta bazen kadınların diğer kadınlara veya erkeklere uyguladıkları şiddet erkeklerin şiddetinden daha acımasız olabiliyor.
Bu arada hemen belirteyim, şiddet demek sadece fiziksel şiddet değil. Sözlü şiddet, psikolojik şiddet gibi farklı biçimlerde de şiddet uygulanabiliyor. Bu yazımda şiddetten bahsederken şiddetin farklı türlerini ele alacağım.
Yaşadığım bazı olaylardan ve gözlemlerimden başlayalım. Öncelikle kadınların uygulayabildiği sözlü şiddete gelelim.
Bundan yaklaşık 11 yıl önce Türkiye Futbol Federasyonu’nun “süper zeka” yöneticileri statlardaki sözlü ve fiziksel şiddet olayların önüne geçmek için statları kapatmak yerine “kadın ve çocuklu” maçları icat ettiler. Yani içeriye hiçbir erkek almamayı, yerlerine kadın ve çocukları seyirci olarak almayı bir ceza olarak ortaya çıkardılar. Burada kadın ve çocuklara pozitif ayrımcılık yapmayı ve maça çok gitmek isteyen erkekleri cezalandırmayı hedefleyen futbol federasyonu yöneticileri başlangıçta destek ve iyi tepkiler aldılar: https://www.milliyet.com.tr/gundem/kadikoy-de-kadin-devrimi-1441203
Ancak sonra işler beklenildiği gibi gitmedi. Önce bu cezada bir sorun olduğunu ekran başında maçı izlerken hissettik. Ekranda kadın taraftarların toplu tezahüratlarından kaynaklanan tiz seslerden bahsetmiyorum. Bir baktık ki, yayıncı kuruluş maç devam ederken zaman zaman sesi kesmeye başladı. Herhalde teknik bir problem var diye düşündük.
Çocukların yanında küfürlü kadın tezahüratı
Ben şahsen ne olduğunu böyle bir maça gitmiş bir arkadaşımla konuştuktan sonra anladım. Bir Beşiktaş maçına gitmiş olan arkadaşımla aramızda şöyle bir diyalog geçti:
- Eee, sadece kadın ve çocukların olduğu bir maça gitmek keyifli bir deneyim olsa gerek. Eğlendiniz mi?
- Ne eğlenmesi yahu? Kendi cinsiyetim adına utandım.
- Nasıl yani? Ne oldu?
- Ben hayatımda böyle küfür duymadım. Hemcinslerimin kendilerini kaybedip böyle küfür edebilecekleri aklıma gelmezdi.
- Nasıl yani? Kadınlar da mı toplu küfür ediyorlardı?
- Hem de nasıl! Hatta bazı küfürleri ilk defa duydum. Siz ekran başında duymadınız mı?
- Hayır duymadık. Bir dakika yahu. Belki o yüzden yayıncı kuruluş maçın sesini kesip duruyordu.
- Aynen öyle. Maçın başından sonuna kadar küfür vardı. Ancak zaman zaman işin dozunu çok artırıyorlardı.
- Eee, çocuklar maçta yok muydu? Onların yanında nasıl küfür ederler?
- Vardı. Ama küfrü edenler genelde çocuksuz kadınlardı. Yine de çok acayip bir deneyimdi benim için.
Bu diyalogdan sonra ne olduğunu net bir şekilde anlamıştım. Zaten bir süre sonra bu uygulamayı futbol federasyonu kaldırdı. İyi niyetle başlayan bir iş yine felaketle sonuçlanmıştı. Tabii burada salt kadınları suçlamıyorum. Bence en ağır küfürleri eden kadınlar, özellikle fanatik erkek yakınları tarafından şartlanmış ve yönlendirilmişlerdi. Ancak yine de bu yapılan sözlü şiddeti meşrulaştırmıyor. Hele ki çocukların olduğu bir ortamda kadınlar tarafından edilen ana-avrat küfürleri kafam almıyor. Tabii burada Beşiktaş maçına gitmiş bir arkadaşımdan örnek verdim. Bu sorunlu durum tüm takımlar için geçerli. O yüzden de bu uygulama birkaç sene sonra kaldırıldı.
Çocuklara ve kadınlara yönelik kadın şiddeti
Erkeklerin şartlandırdığı veya yönlendirdiği kadınların diğer kadınlara şiddet uyguladığı veya onları çok kötü etkilediği durumlara rastlayabiliriz. Bunun güncel örneklerinden biri ABD'de kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, pedofili ve fuhuş ağı oluşturmaktan gözaltında tutulurken hapishanede ölü bulunan ABD'li milyarder Jeffrey Epstein'e yardım etmekten suçlu bulunan Ghislaine Maxwell’dir. Sonuçta çok sayıda reşit olmayan çocuk yaşta kızın ağır cinsel şiddete uğramasına vesile olan Maxwell ciddi bir suçla yargılanıyor.*
Kadınlar arasında bazen fiziki kavgalara da tanık olabiliyoruz. Okullarda genç kadınlar arasında yaşanan fiziki kavgalar, aynı mahallede yaşayan kadınlar arasındaki dövüşler zaman zaman haberlerde okuduğumuz iç karartıcı olayların bazıları. Birbirlerine işkence eden kadınlar bile var. Konya'nın Selçuklu ilçesinde, eski sevgilisi Murat Demirci'nin daveti ile gittiği rezidansta Sara Demir ile arkadaşı Tuğba Demirci'nin işkencesine maruz kalan M.K.'nin olayı da bunlardan biri. İşte ilgili haber: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/rezidanstaki-iskencede-iddianame-kabul-edildi-42050886
Bazen erkekler de yakınındaki kadınların psikolojik ve fiziki şiddetlerine maruz kalabiliyorlar. İşte size aralarında ünlü kişilerin de olduğu ikisi Türkiye’den, ikisi de Amerika’dan bazı örnekler:
Erkeklere yönelik kadın şiddeti örnekleri
Türkiye’de size örnek verebileceğim ilk haber yaptırdığı estetik burun ameliyatını beğenmeyen kadının, doktorunu öldüresiye dövdürmesi hakkında. Ankara'da Prof. Dr. Aydın Acar, trafikte aracının önüne kesen Sezgin A. ve Uğur G. tarafından öldüresiye dövüldü. Acar'ın 3 yıl önce yaptığı burun ameliyatını beğenmeyen hastası Zehra Ç.’nin azmettirdiği iddia edilen 2 şüpheli yakalanıp, tutuklandı: https://tr.sputniknews.com/20220422/yaptirdigi-burun-ameliyati-estetigini-begenmeyen-kadin-doktoru-olduresiye-dovdurdu-1055775741.html
Türkiye’de bilinen bir başka kadın şiddeti mağduru erkek örneği, eski eşinden paçayı bir türlü kurtaramayan eski milli futbolcu Emre Aşık. Olaylar öyle bir hale geldi ki, eski eşi Yağmur Sarnıç’ın, Emre Aşık’ı öldürtmek için adam bile tuttuğu ortaya çıktı. Düzce’de, eski milli futbolcu Emre Aşık’ı öldürmeyi planladıkları iddiasıyla; boşandığı eşi Yağmur Sarnıç, Erdi Sungur ve Baycan Şenürek hakkında açılan davada istenen ceza belli oldu. Cumhuriyet savcısı, sanıkların adam öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmalarını talep etti. İşte ilgili haber: https://www.ntv.com.tr/yasam/emre-asikin-eski-esi-yagmur-sarnic-icin-istenen-ceza-belli-oldu,3Ur_kZy0FEKmLtOGHBMsNg
Eski futbolcu Emre Aşık'tan olaylı bir şekilde boşanan ve hakkında birçok dava açılan Yağmur Sarnıç sonunda cezaevine girdi. Zorlama hapis, kesinleşmiş ve ertelenmiş hapis cezaları bulunan Yağmur Sarnıç yaklaşık iki aydır aranıyordu: https://www.fanatik.com.tr/emre-asikin-eski-esi-yagmur-sarnic-ile-ilgili-flas-gelisme-2275019
Bu arada eş öldürmeye azmettirme işi şaka değil. Bu tip olaylar bazen maalesef ölümle sonuçlanabiliyor. Bunun örneklerinden biri de ABD’den. “Kocasını öldüren kadın” romanlarıyla ünlenen 68 yaşındaki Nancy Crampton Brophy, eşini öldürme suçundan tutuklandı. İşte ilgili haber: https://www.ntv.com.tr/dunya/kocanizi-nasil-oldurursunuz-kitabinin-yazari-esini-oldurdu,Acf8Vm0bNUy91rUKfEF_hg
Johnny Depp, Amber Heard davası
ABD’de de eş kurbanı erkek konusundaki en büyük örnek ise son dönemde aylarca dünya medyasının gündeminden düşmeyen Johnny Depp, Amber Heard davasıydı. Oyuncu Johnny Depp, eski eşi Amber Heard’e açtığı ‘karalama davasını’ kazandı. Altı haftadır süren davada, Heard’ün şiddete maruz kaldığını anlattığı Washington Post makalesinin ‘karalama niteliği’ taşıdığına hükmedildi. Heard, Depp’e 15 milyon dolar tazminat ödeyecek.
Johhny Depp ile eski eşi Amber Heard'ün 11 Nisan'dan beri süren davası tüm mecralarda (basın, sosyal medya vb.) rating rekorları kırdı.
ABD'de SkyNews ve Fox gibi yayıncılar davayı dakika dakika özetliyor, YouTube'da kanallar naklen yayınlıyordu. Instagram'da sticker’lar ilk günden hazırdı bile. Twitter'da davayla ilgili hashtag’ler birkaç günde bir trendtopic oluyordu. TikTok'ta ise Depp&Heard davasıyla ilgili oluşturulan klipler yüz milyonlarca izlenmeyi aşmış durumda.
Heard'ün ‘psikolojik sorunlarının’ borderline mı, histeri mi olduğunu tartışanlar ve dava sürecinde yaptıklarıyla #metoo hareketine ‘tamir edilmez darbeler vurduğunu’ düşünenler kadar bunun aksini savunanlar da var.
Ünlü davaya ilişkin fikir verici linkler
İşte mahkemede verdiği ifadelerden birinde Johnny Depp Amber Heard’le tanışma hikayesini anlatıyor: https://www.youtube.com/watch?v=vB6epC4fXDs
Davayı özetleyen instagram postu (buradaki videolardan birinde Amber Heard, ses kaydında sana yumruk atmadım, sana vurdum diyor): https://www.instagram.com/p/CcqN3Gbv4yk/?igshid=MDJmNzVkMjY=
Amber Heard’e hiçbir şekilde el kaldırmadığını söyleyen Johnny Depp: https://www.instagram.com/reel/CcjGO-yJcNf/?igshid=MDJmNzVkMjY=
Johnny Depp’in yaralanmasına tanık olan korumasının verdiği ifade: https://www.instagram.com/reel/CchkOslgvAc/?igshid=MDJmNzVkMjY=
Amber Heard’ün Johnny Depp’i onlarca kez aldattığına dair tanık ifadesi: https://www.instagram.com/reel/Cdv1AaiAqZD/?igshid=MDJmNzVkMjY=
Sonuçta Johnny Depp davayı kazandı: https://edition.cnn.com/2022/06/01/entertainment/johnny-depp-amber-heard-verdict/index.html
Kendi yaşamımdan bir örnek
Sözlü, psikolojik ve hatta fiziki şiddet uygulayan kadınlar, erkeklere göre sayıları nispeten daha az olmasına rağmen tüm dünyada var. Kendi deneyimimden de bir örnek vermek isterim. Birkaç yıl önce, o sırada birlikte olduğum kız arkadaşımla ilişkimizi artık yürütemeyeceğimizi anlamıştım. Onunla ilişkiyi bitirme konuşması yaptığımda bir anda “Beni bırakamazsın” diye bağırmaya, resmen tepinmeye başladı. Sonra da önce okkalı bir tokat savurdu, çok şaşırmama rağmen bir refleksle bu ilk tokattan kurtuldum, ikinci tokadı atarken elini havada yakaladım ve “Ne yapıyorsun sen? Kendine gel” diye uyardım. Elini indirir indirmez üçüncü tokat atma teşebbüsünde bulununca elini tekrar havada yakaladım ve bu sefer “Buradan ayrılmanı istiyorum” dedim. Sonra bir daha fiziksel şiddet hareketinde bulunmasın diye elini tuttum ve onunla sakince konuşarak oturduğum sitenin otoparkına kadar götürdüm. Çok zor sakinleşti gerçekten. Ama bir şekilde onu arabasına bindirip kavga gürültü çıkmadan ayrılmasını sağladım. Zaten bu hareketleri yaparak kesinlikle doğru kişi olmadığını göstermiş oldu.
Profesyonel bir yönetici olan eski kız arkadaşımın bu davranışı beni çok şaşırttı. Sonuçta bu seviyedeki kişilerin belli bir ağırlıkta olmasını beklersiniz. Ancak bu agresiflik eğilimi insanların kendilerini tutamadıkları yerlerde ortaya çıkabiliyor. Bu yüzden “başka bir kadının amirliğinde çalışmayı tercih etmiyorum” diyen birçok çalışan kadın tanıyorum.
Sonuç olarak şiddet eğilimi olan sadece erkekler değil. Kadınlar da ve hatta LGBTİ’de de şiddete başvurabilen birçok insan var. Dünyanın her yerinde iyi ve kötüler olduğu gibi agresif veya sakin karakterde insanlar da mevcut.
Şiddetle mücadelenin yolları
Şiddet olaylarını azaltabilmenin de bana göre bir kaç yolu var:
1) İnsanlara çok küçük yaştan itibaren sevgiyi ve empati (kendinizi başkasının yerine koyabilme) yeteneğini kazandırmamız gerekiyor. Unutmayalım, küçüklüğünde şiddet görmüş bir çocuğun ileride şiddet eğilimi yüksek oluyor. Sevgi ve saygıyla büyümüş bir çocuk da tam tersine şiddetten kaçınır hatta şiddete maruz kalanları korumaya çalışır.
2) Şiddetin her türlüsünün cezalarının da caydırıcı olmasını ve hiçbir istisna gözetmeksizin uygulanmasını sağlamamız gerekiyor. Açılan davaların da çok çabuk sonuçlandırılıyor olması lazım. Ön yargılardan arındırılmış bir şekilde ceza kararlarının verilmesi ve tatbik edilmesi gerekiyor.
3) Şiddet eğilimi olan kişilerin önceden tespit edilip takip edilmesi ve hatta belli aralıklarla rehabilitasyondan geçmeleri sağlanmalıdır. Proaktif bir şekilde şiddete meyilli kişilerin üzerinde çalışırsak, bazı olayları gerçekleşmeden engelleyebiliriz.
Şiddet olaylarının gelecek nesillerde çok daha azalmasını diliyorum. Bunun gerçekleşmesi için de şimdiden çalışmaların Devlet, sivil toplum ve özel sektör nezdinde yapılması gerekiyor. Biz bugünlerde tohumları ekersek sonucunu yıllar sonra alırız. Hiç önemli değil. İshak Alaton’un bize öğrettiği ceviz hikâyesinde olduğu gibi fidanları şimdiden dikmeye başlamamız gerekiyor.**
Not:
*Bu yazıyı kaleme aldıktan sonra Ghislaine Maxwell 20 yıl hapis cezası aldı. İşte ilgili haberi: https://edition.cnn.com/2022/06/28/us/ghislaine-maxwell-sentencing/index.html
**İşte İshak Alaton’un bizlere öğrettiği ceviz hikâyesi:
Hem İshak Bey’in hem de ortağı Üzeyir Bey’in toprağı bol olsun, nur içinde yatsınlar.