41. yaş ve 4. evrem

Doğum günümden birkaç gün önce iş yoğunluğu ve sorunlardan biraz olsun uzaklaşıp kendimle baş başa kalmak üzere İzlanda’ya gittim. Hakkındaki izlenimlerimi daha sonra paylaşacağım bu güzel ülkede uzun saatler boyu araba kullanırken, hayatımın dönüm noktası olan evreleri ve başında olduğum dönemin getireceklerini derinlemesine düşünme fırsatım oldu. 

Geçen hafta doğum günüme az bir zaman kala ne yapacağımı düşünürken yurt dışına çıkıp hava değişikliğine gitmenin bana moral ve motivasyon açısından iyi geleceğine karar verdim. Sonuçta Türkiye’de uzun süredir bir sürü sorunla uğraşmaktan, insanların olumsuzluklarıyla ve hainlikleriyle boğuşmaktan bıkmıştım. Hiç gitmediğim bir yere gidip kafa dinlemek harika bir fikir gibi geldi. Atlantik Okyanusu’nda gitmediğim bir yer seçmeye karar verdim. İzlanda, İskoçya ve Kanarya Adaları’nı üç seçenek olarak belirledim. Araştırmalar sonucunda bu alternatifler arasında ruhumu dinlendirebileceğim en Zen yerin İzlanda olduğuna karar verdim. Schengen vizemle giriş yapabilme olanağı ve Avrupa üzerinden direkt bağlantı noktaları olması sonucunda kararımı kesinleştirdim ve İzlanda’ya cuma günü uçup salı günü geri dönmeyi planladım. İzlanda seyahatim boyunca neler yaşadığımı ve bu güzel ülkeyle ilgili izlenimlerimi bu yazıdan sonra sizlerle paylaşacağım.

 

İzlanda’da doğum günümü kutladığım anın videosu


Bu yazıda ise seyahat boyunca her gün saatlerce araba kullanırken aklımdan geçenleri sizlerle paylaşacağım. Bu muhteşem doğa şöleninin olduğu yerde, düşüncelerinizin yoğunlaşması ve derinlere inmeniz kaçınılmaz oluyor. Bir anlamda doğal meditasyon gibi. Nasıl bir ortamda derin düşüncelere daldığımı göstermesi açısından aşağıdaki videoyu sizinle paylaşıyorum:

 

 

Örneğin bundan 6 sene önce aile şirketinden ayrıldığımın ilk zamanlarında kaleme aldığım 35 yaş yazısının içeriğini ve o günden bu güne neler yaşadığımı aklımdan geçiriyordum.

http://www.serhansuzer.com/tr/bugun-dogum-gunum-yas-35-yolun-neresindeyim-ben-de-bilmiyorum linkinde okuyabileceğiniz bu yazımda hayatımdaki evrelerden bahsetmiştim. Özetle;

Hayatımın 1. evresi, benim en rahat, güzel ve sorumluluktan uzak olduğum dönemimi içeriyor.

 

       

9 Yaşındaki Serhan’ın bir resmi


Bu birinci evrede mutlu bir çocukluk dönemi geçirdim diyebilirim. Ayrıca ilkokul, lise ve üniversite hayatımın hepsi ayrı güzellikler içeriyor.


 

Kanada’da okumanın olanaklarından yararlanarak üniversite arkadaşlarımla sık sık kayağa giderdik.

Gerçekten okula gittiğim dönemlerde her şey çok keyifliydi. Bu yaşadığım pembe hayatın da elbette bir sonu oldu.

Amerika’daki kısa dönemli çalışmamın ardından Türkiye’de askere gidişim ve özellikle de askerliğimin son günü bankamıza el konulması ile önceki pembe dönemin net bir şekilde sona erdiğini idrak ettim. Bundan sonraki 2. evremi detaylı kaleme aldığım yazımı http://www.serhansuzer.com/tr/15-yillik-is-hayatim-ve-gelecege-notlar linkinde bulabilirsiniz.

2. evremin başlangıcı


Aile şirketinde çalışmaya başlayalı 10. yılım dolduktan sonra, aile şirketinden ayrılıp güneş enerjisi konusunda faaliyet gösteren bir şirkete yatırım yapmakla da 3. evreye geçmiş oldum. 3. evrede sırasıyla Hitit Solar, EkoCCS, EkoRE, Moka ve Bonbon gibi farklı girişimlere imza attım. Bu çalışmalarımın hepsini yüksek motivasyonla sürdürdüm, tabii özellikle yenilenebilir enerji konusunda yaptığım işlerden ekstra keyif aldım. Sürdürülebilirlik benim tutkum diyebilirim.

3. evremin başlangıcı


İçinde bulunduğum dönemde ise 3. evremin sonuna geldik. Son 7 sene sürekli çalkantılı geçti benim için. Özellikle 1,5 yıldır yaşadığım zorluklar zirve yaptı. Bunlara şimdi detaylı değinmeyeceğim, belki ileride bazılarını yazarım ama hayatımın en zor 1,5 senesini yaşayıp gerçek bir sınavdan geçtiğimi söyleyebilirim.

Tüm bu zorlukları yaşarken beni en çok yıpratan konu ise etrafımdaki insanların fütursuzca üzerime gelmesi ve kendime yakın bildiğim insanlar tarafından bile ihanete uğramam diyebilirim. Bunların detaylarına burada girmeyeceğim ama insanların gerçek kişiliklerini zor zamanlarda görebileceğinizi söyleyebilirim. Bu süreçte birçok kişiye mesafe koydum ve birçok kişiyi de tamamen hayatımdan çıkardım.

Bundan sonra ise yakınımda olmayı hak edenler hayat boyu benim çevremde olmaya devam edecekler. Bu sürecin belki de en iyi tarafı kimin gerçek dost olduğunu çok net görebilmemdi. Gerçek dostlar hayatımın sonuna kadar benim çevremde olacaklar. Ben de onlar için elimden geleni yapmaya devam edeceğim.
 

3. evremin sonlarında çektiğim bir kare


Dördüncü evremin getirecekleri

Bundan sonraki 4. evreme girmek üzereyim. Bu evrede ise tüm emeklerimin karşılığını aldığım ve Serhan’ın gerçek potansiyelini gösterdiğim bir dönem olacak benim için. Bunu hissediyorum.

Bir taraftan da insanlık adına yapacaklarım hızlanarak devam edecek. Çoğunluğunun ruhunun bozulduğu, kötülük peşinde koşan insanlardan oluşan bir toplum olduğumuzu bu dönemde maalesef çok net gördüm. Benim iyi insanların ön plana çıkması ve güçlenmesi için verdiğim savaş ivme kazanarak devam edecek. Toplumumuzda iyi insanların gücü elinde bulundurması hem kötülerin sesini ve toplumdaki aktif rolünü azaltacak hem de iki arada bir derede olan insanlar doğal bir reaksiyonla güçlünün, yani ileride iyilerin tarafında yer alacaklar. Bunları yine tarihe not düşmek için burada yazıyorum.

İnsanlığı kanser hücreleri gibi tüketen kötü insanlarla mücadelem sonuna kadar devam edecek. Hem de öyle laf olsun diye veya üstü kapalı olarak değil, açık ve net bir şekilde bunu yapacağım. Fosil yakıt lobisi, doğayı mahveden diğer şirketler, STK’ları satış noktası gibi kullanan ve insanların duygularıyla oynayan şirketler, hastalıkların bilinçli olarak çaresini bulmak yerine kendilerine uzun vadede daha çok para kazandıracak baskılama metotlarına yatırım yapan ilaç şirketleri, uyuşturucu ve sigaradan para kazananlar, topluma kötü örnek olan kişilikler, kötü niyetliler bu anlamda size örnek verebileceklerimden birkaçı.

Bu konuda mütevazi olamayacağım; önümüzdeki evrem değerimin gerçekten anlaşıldığı ve insanların hakkımı vermeye başladıkları bir dönem olacak. Bu değişim kendi memleketimizde ve uluslararası çapta olacak. Hatta belki de birçoğu aşağılık kompleksinden dolayı el üstünde tuttukları gelişmiş ülkelerin bana gösterdikleri saygı ve sevgiyi görünce Türkiye’de de ona göre bir algı değişimi olacak. Bu son dönemde bana saldıran karakter yoksunu kişilerin hepsi ileride başardıklarım karşısında hizaya gelip saygı gösterilerinde bulunacaklar. Halbuki ben dün, bugün nasılsam yarın da aynı Serhan olmayı sürdüreceğim.

Bizim neslin yaratacağı fark

Kalbimle, beynimle ve ruhumla insanlığa aynı şekilde hizmet vermeye devam edeceğim. Sürdürülebilirlik, yani yenilenebilir enerji, gıda, su ve ekolojik bina konseptlerine ve sivil toplum işlerine odaklanacağım. Bu konularda insanlık adına önemli gelişimler sağlayacağım. Bir de insanlığın gerçekten ihtiyaç duyduğu çeşitli alanlarda inovasyona ve ARGE’ye yapacağım yatırımlarla ciddi farklar yaratacağım. Bunları şimdiden söylüyorum.

Özellikle bizim neslin fark yaratması çok önemli. Çünkü insanlık tarihinde en fazla gelişime tanık olmuş nesil benim neslim. Çocukluk ve gençliğimizde yaşadığımız ortamla şu an arasında dağlar kadar fark var. Bırakın cep telefonunu, benim çocukluğumda doğru düzgün televizyon yoktu. Şimdi de bambaşka bir döneme girdik ve insanlığın adeta geleceğinin yazılacağı bir çağda yaşıyoruz. Bizim neslin yapacağı çalışmalar sayesinde Birleşmiş Milletler’in belirlediği 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini büyük gelişim sağlayarak çözüme kavuşturabilir ya da tam tersine içinde bulunduğumuz bataklıktan hiç çıkamaz hale gelebiliriz.

Birleşmiş Milletlerin 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi


Bu bilinçle ben de elimden geleni yapmaya devam edeceğim. Umuyorum ki bu dönemde ben ve benim gibi düşünen girişimciler gelecekte insanlık tarihini iyi anlamda değiştirmiş bireyler olarak tarihe geçecekler.

Başka bir deyişle, insanlara rağmen insanlara hizmet etmeye devam edeceğim. İnsanlığın gelişimi ve çocuklarımıza her yönüyle daha güzel bir dünya bırakabilmek için vites artırmaya devam edeceğim.

Bugün geldiğimiz noktada ise herşeye rağmen 3. evrede yaşadığım tüm sorunları çözdüğüm ve toparlamak üzere olduğum bir dönemdeyim. Yakın bir zamanda 4. evreme geçiş yaptığımda, hak ettiğim bir ortamda sürekli üzerine koyarak yoluma devam edeceğim. Bazıları için hayal bile edilemeyecek işlere imza atmak için sabırsızlanıyorum. Buradan zor dönemlerde yanımda olmuş tüm dostlara selam olsun.

Güzel günler yakında!

4. evreme girerken İzlanda tatilinde çektiğim bu kare, içinde bulunduğum durumu çok güzel anlatıyor. Renkli ve güzel günler yakında…


Not: Bu vesileyle sosyal medyadan ve e-mail, telefon, whatsapp gibi farklı iletişim kanallarından doğum günümü kutlayan tüm dostlarıma can-ı gönülden teşekkür ederim. Sağolun, varolun!

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için