Depremin yıl dönümünde sorgulanması gerekenler
Kahramanmaraş’ın Pazarcık İlçesi ile Gaziantep’in Şehitkamil İlçesi arasında kalan Sofalaca mevkiinde 6 Şubat 2023 günü sabaha karşı 04.17’de, 7,7 büyüklüğünde, Anadolu tarihinin en büyük depremlerinden biri gerçekleşti. İlk depremin şoku atlatılmadan, aynı gün saat 13.24’te Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine bağlı Ekinözü mevkiinde 7,6 büyüklüğünde ikinci büyük deprem yaşandı. Bu yazımda 6 Şubat 2023 depreminin ardından geçen 1 yılı değerlendireceğim.
İlk resmi blog yazım dâhil depremle ilgili birçok yazı kaleme aldım. Ancak özellikle geçen sene Cumhuriyet tarihinin en büyük depremlerinden biri olan 6 Şubat 2023 depreminin ardından tarih sıralamasına göre üç yazı kaleme aldım. Bu yazıları okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim:
Deprem bu kez baba yurdunu fena vurdu (12.02.2023)
https://www.serhansuzer.com/tr/deprem-bu-kez-baba-yurdunu-fena-vurdu
Binaların insanları korumak için yapılması (19.02.2023)
https://www.serhansuzer.com/tr/binalarin-insanlari-korumak-icin-yapilmasi
Türkiye’de afetle mücadelenin anti kahramanları (12.03.2023)
https://www.serhansuzer.com/tr/turkiyede-afetle-mucadelenin-anti-kahramanlari
Yukarıda linklerini paylaştığım önceki yazılarda proaktif bir şekilde alınacak önlemlerin altını çizmiştim. Şimdi bu önlemleri hatırlarken geçen sene 6 Şubat’tan beri nelerin yapılıp yapılmadığını sorgulayalım. Yapılması gereken işlerle ilgili soru sorarak devam ediyorum:
Sorulara geçmeden evvel depremin acı bilançosunu çok net gösteren Antakya'nın deprem öncesi ve sonrası resimlerini yukarıda görebilirsiniz. Maalesef bu resimlere bakınca resmi olmayan can kaybının çok daha yüksek olabileceğini tahmin edebiliyorsunuz.
Sorularım
1) İmar affı kaldırıldı mı? (Bkz: Depremin vurduğu 10 ildeki imar affı bilançosu ortaya çıktı: https://www.sozcu.com.tr/2023/ekonomi/depremin-vurdugu-10-ildeki-imar-affi-bilancosu-ortaya-cikti-7588286/)
2) Tüm binaları baştan aşağıya denetleyecek bir mekanizma oluşturuldu mu? Depremde yıkılma riski yüksek olan binalar mühürlenip boşaltıldı ve yıkıldı mı (buna makyajlanan çürük binalar da dahil)?
3) Yeni binaların yapımında standartlar tavizsiz uygulanmaya başladı mı?
4) Her binanın her türlü afete (deprem dışında sel, toprak kayması vb.) asgari dayanıklılık standardı oluşturuldu mu?
Modern sistemler kullanılıyor mu?
5) Binaların yapıldığı zemine göre inşaat ruhsatları verilmeye başlandı mı? Örneğin deprem bölgesindeki binaların Japonya’daki gibi depremdeki sallanmayı absorbe edecek sistemlerle yapılması planlandı mı?
6) Bırakın binaların insanların hayatına mal olmasını, tam tersine deprem, sel, orman yangını, toprak kayması ve diğer tüm afetlerde insanları koruyacak binalar inşa etmek gerekiyor. Yeni binalar bu anlayışla, çok büyük titizlikle, şeffaf ve oturmuş bir sistemle son teknolojiye göre yapılmaya başlandı mı?
7) Ciddi risk taşıyan yerlere bina yapılması yasaklanmaya başlanıldı mı (Fay hattının üzerine veya dere yatağına bina yapılmaması gibi)?
8) Bina yapacaksan, ilk olarak zemin uygun mu, uygunsa bu zemine nasıl bina yapılır sorularının cevabını verebilmek için tüm inşaat şirketlerine akredite jeoloji etüdü yapacak firmalarla çalışma zorunluluğu getirilmesinden bahsediyorum. Jeolojik etütleri yapacak profesyonel firmaların tüm inşaat şirketlerine hizmet vermelerinin önü açıldı mı?
9) Bu işte çok para var diye herkes inşaat yapamayacak. Arazi geliştirmeciler her zaman olacak ama onlar da lisanslı, konusunda uzman inşaat şirketleriyle çalışmak zorunda kalacaklar. İnşaat şirketlerinin de aktif yöneticilerinin mutlaka inşaat mühendisi olmaları gerekiyor. Firmaların inşaat yapma yetkisi çok sert kriterlere bağlandı mı?
Cezalar yıldırıcı olmalı
10) Geçmişte bu mesleği icra edip binaların yıkılmasına sebebiyet verenlerin önemli çoğunluğu dışarıda serbest dolaşıyorlar. Birkaç müteahhit tutuklandı ama geçmişte olduğu gibi onlar da bir süre sonra serbest kalacaklardır. Yeni gelecek olan inşaatçıların bu hapse girecek olanlardan her açıdan çok daha üstün ve ahlaklı olmalarını sağlamanın yolu da geçmişle hesaplaşmaktan geçer ki yeni gelecekler standartları esnetmeyi akıllarından bile geçirmesinler. Binaları yıkılıp, on binlerce insanın hayatını kaybetmesine sebebiyet veren herkes en ağır cezalara çarptırıldı mı?
11) İnşaat firmasının her yaptığı işte tanımadığı, dışarıdan 3. taraf gibi gelen, yine konusunda uzman yapı denetim uzmanlarının kabul yapması gerekiyor. Bu yapı denetim uzmanları ekibinin de inşaat mühendislerinden oluşması lazım. Yapı denetim uzmanları rastgele bilgisayar sisteminden seçilerek bu göreve atanmalılar. Müteahhitlerle yapı denetim uzmanlarının kesinlikle muhatap olmaması gerekiyor. Geçmişte maalesef yapı denetiminin içi boşaltıldı. Hatta öyle ki, bir ara yapı denetim uzmanları paralarını binayı yapan müteahhitlerden alıyorlardı. Binalarına onay almak için kırk takla atan müteahhitler, yapı denetim uzmanını tehdit edenler vs. gibi geçmişte bir sürü rezillikler yaşandı. Olması gerektiği gibi, hiçbir müteahhittin manipüle edemeyeceği şekilde bir yapı denetim sistemi oluşturuldu mu?
Etik değerler ve yetkinlik
12) Eğitim sisteminde etik değerleri yüksek ve ahlak altyapısı sağlam, empati kurabilen, yardımsever, özgüveni yüksek ve hayatı bilen nesiller yetiştirmenin öncelikli olması gerekiyor. Ayrıca eğitim sistemimizin üst düzey mühendisler yetiştirmesi lazım. İnşaat mühendisliğine giriş dersinde 4E yasası öğretilir. Emniyet, Ekonomi, Ergonomi ve Estetik. İlk iki maddenin yeri asla değiştirilmemelidir. Yani ekonomi, emniyetin önüne geçmemelidir. Burada ise daha önce bahsettiğim ahlak ve etik değerler devreye girmektedir. Bu işin her aşaması bundan sonra zorlaştırılmalıdır. Bir doktor bir ameliyatı yanlış yaparsa bir kişi hayatını kaybeder ama bir inşaat mühendisi işini yanlış yaparsa yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine yol açabilir. Statik, dinamik, mukavemet, yapı statiği, betonarme, çelik yapılar, zemin mekaniği, yapı dinamiği gibi temel derslerin ders saati artırılmalıdır ve bu derslerden ucu ucuna geçmekle mezun olunamaması gerekir. Tüm öğrencilerin, tüm inşaat mühendisliği ve diğer mühendisliklerde her şeye hâkim ve pratik yapmış olarak mezun olmaları gerekiyor. Gerek temel eğitimde gerekse mesleki eğitimde yapılması gereken köklü değişiklikler yapıldı mı?
13) Deprem bölgelerinde depreme hazırlık başlandı mı? Özellikle 6 Şubat 2023 depreminden de daha büyük zaiyat vermesi beklenilen İstanbul ve Marmara Depremi’ne hazırlık için ne yapıldı?
14) Deprem konusunda ülke çapında seferberlik ilan edildi mi? Örneğin Türkiye’de yapılmış 21 milyon binayı (teşhis koyup ona göre gerekirse yıkmak için) ve şehir planlarını tek tek elden geçirmek deprem sorununu kökten çözer. Böyle bir seferberlik ilan edildi mi?
Özetle geçen sene 6 Şubat’ta resmi rakamlara göre 50.000’inden fazla vatandaşımızın canına mal olmuş, belki de Cumhuriyet tarihinin en büyük afetinden sonra gerekli dersleri çıkarıp gerekenleri yapmaya başladık mı? Bu yazımı okuyan herkes elini vicdanına koyarak bu soruları cevaplamaya çalışsın.
Keşke herkes bu gerçeği görebilse...