Süper Final ve Galatasaray Üzerine
Haftasonu kafayı biraz dinlemek için Dalyan’daydım. Bana “Yeryüzünde cennetin tanımı arasında hangi destinasyonları sayardın diye sorsalar,Dalyan’amutlaka yer verirdim. Dalyan ile ilgili ileride bir yazı yazacağım. Uzun süredir vakitsizlikten dolayı yazamıyordum.
Bu tatilimin de sonunda uçağım 3,5 saat rötar yapınca yazmaya karar verdim. Dalaman Havaalanı’nda bir yandan Fenerbahçe-Trabzonspor maçını seyrederken bir yandan da fikirlerimi aktarmaya çalışacağım.
Öncelikle dünkü Beşiktaş-Galatasaray maçını Dalyan’da bir kafede maçı izlemek üzere oturmuşken, maçın hava muhalefeti sebebiyle ertelenmesinin üzücü olduğunu belirtmek isterim.Başka bir aksiliğe uğramazsak umarım maçı yakın bir zamanda seyredeceğiz. Galatasaray ile başlamışken, son günlerde bu çok konuşulan Melo olayına da değinmek istiyorum. Benim şahsi düşüncem böyle bir olayda Melo affedilmemeliydi. Melo-Riera kavgasında her türlü gariplikler ve Galatasaray gibi bir kuruma yakışmayan hareketler var. Antrenman sırasında çıkan bir kavga olsa o anki maçın heyecanıyla olmuş dersiniz. Ancak olaydan yarım saat sonra malzemecinin dışarıya çıkarılıp kapının kilitlenip Riera’nın dayak yediğini duymak tüylerimi diken diken etti ve bana Melo hakkında şunu söylettirdi: Bu adam kesinlikle Galatasaray’da oynamayı haketmiyor. Zaten futbol tekniği iyi olmayan birine, bize göre manevi önemi olan Metin Oktay’ın ve Hagi’nin 10 numaralı formasını vermek de bana göre doğru karar değildi. Şunu da belirtmek isterim: Bir Galatasaraylı olarak keşke Melo’suz bu Süper Final’i tamamlasaydık. İnanın şampiyonluğu bile kaçırsak prensiplerimizden ödün vermediği için Galatasaray yöneticilerini ve Fatih Terim’i bu kararlarından dolayı tebrik eder sonuna kadar da desteklerdim. Ancak açıkça söyleyeyim, bu olaylara sebebiyet vermiş birinin affedilmiş olması benim içimde burukluk yarattı ve Süper Final’de onun oynayacak olması keyfimi kaçırdı.
Süper Final ile ilgili de son derece olumlu düşündüğümü belirtmek istiyorum. Eleştirilerin aksine bence Süper Final sistemi ligimize büyük bir heyecan kattı. Düşünsenize ligin sonuna 6 derbi maçı birden eklendi. Bu hem futbolumuzun en büyük destekçisi yayıncı kuruluş için hem de 6 önemli maç daha seyredecek olan futbol seyircisi için daha iyi oldu. Ayrıca bu sistemin şike iddialarını minimuma indirebilecek bir yapısı da var. Bir de son dönemlerde yaşanan olaylardan dolayı futbola azalan ilgiyi tekrar canlandırabilecek,iyi düşünülmüş bir sistem. Süper Final sistemini keşfeden ve uygulayan bütün Federasyon yöneticilerini tebrik ediyorum. Bu sistemde tek kafama takılan konu, sene sonunda elde edilen puanların neden ikiye bölündüğüdür. Bana göre bütün takımlar sene sonunda elde ettikleri puandan devam etselerdi daha mantıklı olurdu. Her halükarda bana göre önümüzdeki sene de bu sistemin devam etmesi gerekir. Futbolda heyecan hiç bitmesin.
Bu vesileyle tüm takımlara başarılar diliyor, iyi oynayan kazansın diyorum. Futbolun bir eğlence unsuru olduğunu unutmayalım ve Süper Final’in keyfini çıkaralım.
Etiket: spor
Keşke herkes bu gerçeği görebilse...