Temel İhtiyaç Derneği - TİDER’i anlamak…
Uzun süredir işlerimden dolayı yazmaya fırsatım olmadı. Bu yazıyla birkaç aya yayılan yazma orucumu bozup tekrar sahalara indiğimi müjdelemek isterim. Bu yazımda manevi değeri benim için çok yüksek olan, kurucu başkanı olduğum TİDER’i (Temel İhtiyaç Derneği) ele almak istedim. Sizlere TİDER’i ana vizyon perspektifinden anlatıyor olacağım. Nereye ulaşmaya çalıştığımızı anlayabilmek için büyük resme bakmakta fayda var…
Daha önce TİDER’le ilgili birçok yazı yayınladım. Ancak konuya yeterince yakın olmayan insanların ne yaptığımızı kavramakta halen güçlük çekebildiğini görüyorum. Bu yazıda TİDER’in ana vizyonunu ve ne amaçladığımızı, kısacası büyük resmi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunun için de ilgi alanları benzeyen iki etkinlikte; TÜSİAD’ın “Gıda Atık ve Kayıp Konusunda Stratejik Yol Haritası” konferansı ile Boğaziçi Üniversitesi’ndeki “Tarım ve Gıda Değer Zincirinde Yenilikçi Teknolojiler” konferansında paylaştığım “Sosyal İnovasyon Örneği: Yenilikçi Değer Zinciri Yaklaşımı” başlıklı sunumlarımın içeriğini burada yazı diliyle sizlere aktaracağım.
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki konuşmamdan bir kare...
Öncelikle ana vizyonumuzla başlayalım. TİDER’in iki ana vizyonu var:
- İsrafı önlemek,
- İhtiyaç sahiplerinin kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlamak.
İsrafı önleme vizyonumuzda önce problemin tespitini yapalım. İsrafın ve yoksulluğun boyutunu anlatabilmek için sizlerle bazı rakamlar* paylaşmak isterim:
- Global gıda üretiminin 1/3’ü yani 1,3 milyar ton gıda israf ediliyor. Bu da aç olan 868 milyon insanı beslemek için gerekenin tam 4 katı.
- Dünyada toplam gıda israfı 1 trilyon dolara mal oluyor ve 3,3 milyar ton karbondioksit yayıyor.
- Türkiye’de en çok israf edilen gıdalar sebze, meyve ve ekmektir.
- Türkiye’de 6 milyon ekmek israf edilmektedir.
- Yine memlekette 13 milyon yeterli beslenemeyen vatandaşımız var ve yoksulluk oranının altında yaşayanların nüfusa oranı %14.
Yukarıdaki istatistiklere vakıf olduktan sonra israf edilen ürünlerle dünyada aç olan insanları ve ülkemizde de yeterli beslenemeyen vatandaşlarımızı rahatlıkla besleyebileceğimizi söyleyebiliriz. Peki israfı nasıl önleyebiliriz? Oluşturduğumuz modelle ilgili daha önce bir yazı kaleme almıştım: http://www.serhansuzer.com/tr/uc-yaraya-bir-merhem-destek-projesi-1
İsrafı önleme konusunda nasıl bir fayda sağladığımızı anlattığım bu yazıya ek olarak sizinle bir de büyük resmi paylaşmak isterim.
İşte israfı önleme vizyonumuz:
Yukarıdaki tabloda görebileceğiniz gibi gıda üreticileri, toptancıları ve perakendecilerinden gıda bankalarına insanların tüketebileceği ürünler bağışlanır. Burada gıda bankaları iki formatta karşımıza çıkıyor: Pişmemiş gıdaların market formatında insan onuruna yakışacak şekilde dağıtılmasını sağlayan Destek Market veya diğer ilgili gıda bankaları ile pişmiş yemek veren ve ileride oluşturmayı planladığımız Destek Restoranlar ve diğer aşevleri. İnsanların tüketemeyecekleri fakat hayvanların tüketebilecekleri ürünler, ya direkt gıda üreticileri, toptancıları ve perakendecileri tarafından ya da gıda bankalarından hayvan barınaklarına bağışlanır.
Gıda üreticilerinden, toptancı ve perakendecilerden, gıda bankalarından ve hayvan barınaklarından çıkan; hayvanların da tüketemeyecekleri organik atık düzeyine gelmiş ürünler ise biyogaz tesislerine yollanarak bunlardan iki çeşit enerji (elektrik ve ısı) ve iki çeşit gübre (ıslak ve kuru) elde edilir. Böylelikle hem enerji ihtiyacımız karşılanmış hem de doğal döngü sağlanmış olur. Biz işte Tider olarak bu tabloyu gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Şu anda da işin gıda bankaları sistemini kurmakla meşgulüz. Yakında hayvan barınaklarını da bu denkleme ekleyeceğiz.
Gelelim ikinci ana vizyonumuz olan ihtiyaç sahiplerinin kendi ayaklarının üzerinde durmalarını sağlamaya... Bu konuda da çok etkin bir sistem geliştirdik: Destek Market ve Destek İK.
Destek Market, Destek İK ve sağladığı faydalarla ilgili daha önce iki yazı kaleme almıştım:
Destek Market’le ilgili kaleme aldığım yazı: www.serhansuzer.com/tr/uc-yaraya-bir-merhem-destek-projesi-2
Destek İK’yla ilgili kaleme aldığım yazı: www.serhansuzer.com/tr/uc-yaraya-bir-merhem-destek-projesi-3
Şimdi bu bilgilere ek olarak, sizinle Destek Market ve Destek İK’daki çalışmalarımızı en verimli hale getirebilmek için geliştirdiğimiz iki teknolojiyi gururla paylaşmak isterim: Destek Bulutu ve Destek İK Platformu.
Yukarıdaki ekran resminde görebileceğiniz gibi bir tarafta temel ihtiyaç ürünleri (gıda, kıyafet, temizlik ürünleri vb.) bağışı yapan üreticiler, toptancılar ve perakendeciler; diğer tarafta ise ürün kabul eden gıda bankaları, hayvan barınakları ve biyogaz tesisleri olacak. Sistemin nasıl çalıştığını örneklemek gerekirse; Adana’da bulunan bir süpermarket 1000 adet çocuk bezini sisteme post eder. Adana Ceyhan’da bulunan sistemdeki bir gıda bankası da bu bağışı rezerve eder ve kararlaştırılan tarih ve zaman diliminde kamyonunu göndererek bu malları çeker. Böylelikle bu bağış mekanizması hem çok verimli bir şekilde gerçekleştirilmiş, hem de her şey kayıt altında, şeffaf bir şekilde hayata geçirilmiş olur.
Geliştirdiğimiz diğer yazılım ise Destek İK Platformu. Şimdi bu platformdan bir kesit görelim:
Destek İK platformunda, Kariyer.net’in ihtiyaç sahibi versiyonunu hazırladık. Örnek vermek gerekirse; Karabük’te bulunan bir ihtiyaç sahibi yakınında bulunan fabrikalardaki açık pozisyonlara iş başvurusunda bulunabilecek. Yine benzer şekilde, Zonguldak’taki bir fabrikanın İK yöneticisi “Bir de TiİDER’in veri tabanına bakayım” diyerek bizim Destek İK’dan ilgili şahsı mülakata çağırabilecek. Böyle bir eşleştirmenin meslek edindirmedeki işleri oldukça hızlandıracağını düşünmekteyiz.
Daha önce de bahsetmiştim. Biz Destek İK modelimizle birçok ülkenin gıda bankasının üye olduğu Global Foodbanking Network’ün tarihinde ilk kez düzenlediği “İnovasyon Ödülü”nü kazandık. Bununla ilgili blog yazımı http://www.serhansuzer.com/tr/global-bir-stk-olma-yolundaki-tidere-buyuk-odul linkinde bulabilirsiniz. Bir de hatırlatmak için bizi onurlandıran bu ödülün görselini sizinle yine paylaşmak isterim:
Hem Destek Bulutu’nu hem de Destek İK Platformunu tüm Türkiye’ye yayma planlamamızı sonuçlandırdık ve aksiyona geçtik. Her iki yazılımın da Türkiye’nin bütün ilçelerinde kullanılmasını sağlamak için elimizden geleni yapacağız. Bu konuda tüm dostların destekleri bizim için çok önemli.
Her iki yazılımla ilgili daha sonra daha detaylı bir yazı kaleme alacağım. Bunu da şimdiden duyurmuş olayım. Şimdi gelelim TİDER’in önceliklendirdiği işbirliği modellerine. Yaptığımız çalışmalara bireysel ve kurumsal nasıl destek olabileceğinizi öğrenmek istiyorsanız, işte cevabı:
- “İlçene sahip çık” modelimiz: Türkiye’de birçok ilçede hali vakti yerinde olanlarla ciddi yoksulluk çekenler bir arada yaşıyor. Örneğin derneğimizin kurulduğu Maltepe İlçesi; otobanın üstü ve altı diye ikiye ayrılmış durumda. Sahile yaklaştıkça zenginlik artıyor, otobanın üstüne çıktıkça fakirlik artıyor. Biz de hali vakti yerinde olan Maltepe sakinlerine şu çağrıda bulunuyoruz: 1-2 km ötenizde komşunuz sayılan kişiler o gün ekmeğini nasıl bulacağının derdindeyken, siz de burada daha fazla sorumluluk alabilirsiniz. Gelin Derneğimize destek olun ki komşularınızı kalkındıralım, bölgenizdeki toplumsal refahı sizin desteğinizle sağlayalım. Bu modeli de Türkiye’nin ilgili bütün ilçelerinde uygulamak istiyoruz.
- TİDER için bireysel ve kurumsal olarak yapılabilecekler:
a) Gönüllü programına katılım
b) Pro bono hizmet; yani bilgi ve birikiminizle derneğin faaliyetlerine destek olmanız. Örneğin avukatsanız hukuki konularda derneğe ücretsiz destek verebilirsiniz.
c) Bireysel ve kurumsal ayni bağış (temel ihtiyaç ürünleri)
d) Bireysel ve kurumsal nakdi bağış
İşbirliklerini de çok önemsiyoruz. Çünkü memlekette sosyal refahı sağlamak çok kapsamlı ve yükü ağır bir iş. Bu yükün altından ancak kamu, STK’lar ve özel sektör omuz omuza işbirliği yaparsa kalkabiliriz. Buna göre;
- Kamu – STK İşbirliği: İlgili bakanlıklar, kaymakamlıklar, belediyeler ve muhtarlarla işbirliği yapıyoruz.
- STK’ların İşbirliği: Bütün ilgili STK’larla işbirliği yapmak istiyoruz. İşe Adım Adım platformunda bulunan STK kardeşlerimizle işbirliği yaparak başladık. Bizler ihtiyaç sahibi ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılarken bir yandan da kalkınmaları için elimizden geleni yapma çabasındayız. Örneğin ailede ALS hastası varsa, o aileyi ALS-MNH Derneği’ne yönlendireceğiz, vb.
- Özel Sektör – STK İşbirliği: Özel sektör ile her türlü işbirliğine hazırız. Yeter ki yardımcı olmak istesinler. Şu ana kadar Türkiye’de faaliyet gösteren birçok uluslararası ve ulusal firma ayni ve nakti bağış yaptı, bize farklı alanlarda destek oldu. Bu firmaları burada tekrar saygıyla anmak ve her birine can-ı gönülden teşekkür etmek isterim. Aşağıda firmaların isimlerini bulabilirsiniz:
Sizin desteğiniz sayesinde binlerce insana dokunabildik ve bulunduğumuz yere gelebildik.
Sağ olun, var olun.
Şimdi de sağladığımız faydaları tekrar etmek isterim:
- İsrafı önlüyoruz
- Ayni bağışlar vergi matrahında düşülebildiği için özel sektörü ayni bağış yapmaları için teşvik ediyoruz
- Bağışların tek bir platform üzerinden şeffaf bir şekilde yapılmasını sağlıyoruz
- Yararlanıcıların temel ihtiyaçlarını karşılıyoruz
- İhtiyaç sahiplerinin kalkınmasını sağlıyoruz
Tüm bunları da 4 temel ilkemize sadık kalarak gerçekleştirme gayretindeyiz. Bunlar:
- Tarafsızlık
- Şeffaflık
- Dürüstlük
- Sürdürülebilirlik
Umarım anlatabilmişimdir. Sağlıcakla kalın.
--------------------------------------------------------------------------------
(*) Yazıdaki verilere kaynak oluşturan linkleri aşağıda bulabilirsiniz:
https://www.weforum.org/agenda/2016/04/a-roadmap-to-reducing-food-waste
http://www.fao.org/state-of-food-security-nutrition/en/
http://foodsustainability.eiu.com/
Etiket: yaşam
Keşke herkes bu gerçeği görebilse...