Geçen sene sonunda yazmış olduğum “Yeni yılda yeni hedef ve umutlarla” başlıklı yazımda (http://www.serhansuzer.com/tr/yeni-yilda-yeni-hedef-ve-umutlarla) 2017 senesine yönelik plan ve hedeflerimizi paylaşmıştım. İçinde bulunduğumuz dönemde, bu kez yılın ilk yarısında neler başardığımızı ve önümüzdeki süreçte neler planladığımızı gözden geçirmek üzere bu yarıyıl yazısını kaleme almak istedim.​

Bu sene de geçen sene gibi oldukça zorlu geçti. Geçen sene 15 Temmuz darbe girişimini yaşamıştık. Bu sene de referandum ve ekonomideki olumsuz tablo işimizi zorlaştırdı.   

Bu sene hedeflerimizi bazı gecikmelerle de olsa tutturuyoruz. Bu gecikmelerin en önemli sebebi muhatap olduğumuz finansal kuruluşlardaki gecikmeler ve bazı verilen sözlerin tutulmaması. Sağlık olsun. Her şeye rağmen yolumuza doludizgin devam ediyoruz.

Geçen sene birçok ‘ilk’e imza atmıştık. Bu sene de başka ilklere imza attık ve işlerin büyümesini sağladık. İşlerle ilgili yaptıklarımıza değinelim: 

Öncelikle genel olarak tüm şirketlerin kâra geçmesini sağlamak gibi bir hedef belirlemiştik. Bu hedefi tutturuyoruz. Sene sonunda bu konuda detaylı açıklamalarımız olacak.

İkinci önemli gündemimizi oluşturan yeni ofisimize taşınmayı da %90 oranında tamamladık. %10’luk kısmını da bu ayın sonundaki bayrama kadar tamamlamak için hummalı çalışmalarımız devam ediyor. Binamız hem tasarım hem de kullanım açısından harika oldu. Kütüphanesi, konferans salonu, kafesi, fitness salonu, kuaförü ve yemekhanesiyle çalışanlarımızın tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlandı. Bir üniversite kampüsünü hatırlatan ortamıyla yeni ofisimize bekleriz.

Şirketlerle ilgili bazı detayları da paylaşmak isterim:

1- EKORE

İlk defa devreye aldığımız Güneş Enerji Santrali (GES) Konya Kulu’yu sattık. Konya Kulu GES dışında Osmaniye GES projemizi devreye aldık.

 

Bundan sonra sırasıyla Konya Akören, Tokat, Antalya Kaş ve Aydın Didim devreye alınacak. Bunun için gerekli bütün çalışmalar tam gaz devam ediyor. Bu vesileyle Osmaniye projemizin videosunu paylaşmak isterim: 

 

 

Tüm zorluklara rağmen yabancı yatırımcıları Türkiye’ye çekebilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Başarılı olursak önümüzdeki senenin sonuna kadar 100 MW’ın üzerinde projeye imza atmak istiyoruz.

Bu sene yurtdışındaki ilk projemizi de gerçekleştirmek arzusundayız. Bunun için çalışmalarımız sonlanmak üzere. Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika veya Orta Asya’daki ülkelerden birinde ilk projemizi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Güzel haberleri ilerleyen tarihte sizlerle paylaşacağız.

Türkiye’de modül, hücre ve wafer süreçlerini kapsayan ilk üretim tesisini biz deklare etmiştik. Şimdi Niğde Bor’daki projemizde tüm planlamamız bittikten sonra bu sene inşaata başlamayı ve önümüzdeki sene üretime geçmeyi planlıyoruz. Daha önce de söylemiştim, yine tekrarlayacağım: Üreteceğimiz yüksek verimli panellerle Türkiye’den bir dünya markası çıkarmak istiyoruz.

Bu arada yenilenebilir enerjinin önemli markalarıyla da işbirliklerimiz devam ediyor. En son KACO ile harika bir anlaşmaya imza attık. Bu anlaşmayla EkoRE invertörleri KACO’dan satın alacak, KACO’da gelirinin yüzde 5’ini Tider’e bağışlayacak. Böylelikle hem iklim değişikliğini önlemenin en etkin yolu olan GES kurulumunu yaparken sistemin kalbi olan invertörde KACO gibi değerli bir markayı kullanıyor olacağız, hem de balık verirken balık tutma misyonuyla hareket eden Tider’e gelir sağlayacağız. Yani bir anlamda kazan-kazan-kazan.

Bu konuyla ilgili basında Ekonomist’te çıkmış bir haberi de sizlerle paylaşmak isterim: 

 

 

2- MOKA

Cirosunu ciddi oranda artıran Moka bu senenin ikinci yarısından itibaren nakit akışını pozitife çevirdi. Bu artarak devam ediyor. Ayrıca lisansımızı ‘Ödeme Kuruluşu’ndan ‘E-Para Lisansı’na yükseltmeyi planlıyoruz. Son olarak farklı sektörlere açılımımız devam edecek. Moka’da sürpriz gelişmelere imza atacağız. Fintech, tıpkı yenilenebilir enerji gibi bizim sürekli içinde olmak istediğimiz bir sektör. Bu anlamda uzun vadeli vizyonumuzu besleyecek adımları atacağız.
 

3- EKOCCS

Birleşme ve entegrasyon sorunsuz şekilde tamamlandı. Bu süreci asgari sorunla atlatmamız tüm ekibin ve yöneticilerin özverili çalışmaları sonucunda gerçekleşti. Sektör bu birleşmeyi çok iyi karşıladı. Birleşmeden sonra ortaya çıkan 500 müşteri temsilcisi sayısı geçtiğimiz 8 ay içinde 650’ye ulaştı. Bizimle çalışmak isteyen firmaların sayısı artıyor. Türkiye’nin açık ara en fazla markaya hizmet veren çağrı merkeziyiz. Biz 125 markaya hizmet veriyoruz, bizden sonra en geniş yelpazeye sahip çağrı merkezi 30 markaya hizmet veriyor. Perakende ve e-ticaretin lideriyiz. Sektör gamımızı sürekli artırıyoruz.

 

Birleşmeyi resmi olarak anons ettiğimiz gün çekmiş olduğumuz resim. EkoCCS’in iki büyük ortağı Zekeriya Arslan, ben ve Genel Müdürümüz Serkan Başöz.

4- BONBON

Wi-Fi Analitik programımıza ciddi talep oluştu. Bir ‘startup’ olduğu için nispeten küçük bir ekiple faaliyet gösteren Bonbon profesyonelleri, yoğun talebe yetişmeye çalışıyorlar. Büyük kontratlara da imza atmaya başladık. Sene sonunda güzel haberleri vereceğiz.
 

5- TEMEL İHTİYAÇ DERNEĞİ (TİDER)

Bu sene TİDER için oldukça hareketli geçti. Mart ayında Global Foodbanking Network’ün (GFN) tarihinde ilk defa düzenlemiş olduğu ‘İnovasyon Ödülü’nü kazandık. 70’in üzerinde Gıda Bankası profesyonelinin oy kullandığı bu yarışmayı İnsan Kaynakları (İK) programımızla kazandık. Gıda bankalarının meslek edindirmeyi hızlandıracak İK modülümüze oy vermiş olması gıda bankacılığının da değişeceği anlamına geliyor. Bununla ilgili daha önce kaleme aldığım yazıyı paylaşmak isterim: http://www.serhansuzer.com/tr/global-bir-stk-olma-yolundaki-tidere-buyuk-odul

İK programımızın önemli bir parçası olan Destek Bulutu – İK yazılımımızı devreye aldık. Bu müthiş bir gelişme. Çünkü balık verirken balık tutmasını öğretmeyi ana misyon edinmiş derneğimiz, bu yazılım sayesinde meslek edindirme çalışmalarına önemli bir ivme kazandırmış olacak. Kafanızda canlandırmanız için Kariyer.net programının mavi yakalı versiyonunu hazırladık diyebilirim. Yani bir şirketin İK yöneticisi beyaz yakalılar için kariyer.net veya yenibiris.com web sitelerini, mavi yakalılar için de eleman.net web sitesini kullanırken, ‘bir de Tider’in veri tabanındakilere bakayım’ diyerek bizde kayıtlı olan kişileri mülakata çağırabilecek. Aynı şekilde bize kayıtlı olanlar kendi alanlarındaki açık pozisyonlarını tespit edip başvuruda bulunabilecekler. Hayırlı olsun.

Bağcılar-Esenler hattında yeni bir Destek Market açmak üzere çalışmalarımızı hızlandırdık. Eylül ayında yeni mekanımızı açmak arzusundayız. Maltepe’de destek olduğumuz 5.000 aileden sonra Bağcılar’da 100.000 aileye destek olacağız. Burada söz konusu olan ihtiyaç sahibi ailelerin gıda, temizlik ürünleri ve kıyafet gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak ve buna koşut olarak çalışabilecek durumdaki aile üyelerine iş ve meslek kazandırıp kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlamak. Tüm bunları yaparken israfı önleme gibi bir başka önemli misyonu da gerçekleştirmekteyiz.

Akreditasyon programımızı başlattık. Yakın bir zamanda İstanbul’dan başlayarak birçok kuruluşu akredite edip standartlarını yükselteceğiz ve ürün almalarını sağlayacağız.  

Geçen sene koştuğumuz İstanbul Maratonu’na ek olarak bu sene Antalya Koşusu’na (Runtalya) katıldık. Bu sene Kasım ayında gerçekleşecek olan İstanbul Maratonu için hummalı çalışmalarımız devam ediyor. Bu sefer “TİDER Etkisiyle Adımların Devleşiyor” sloganıyla iyilik peşinde koşacağız.

 

Bir spor ve fitness etkinliğinde Adım Adım ve Tider yetkilileri bir arada

 

Antalya Koşusu’nda (Runtalya) çekilmiş bir kare

 

Derneğimizin Genel Müdürü Ezgi Özkök, göreve başladığı haziran ayından beri olumlu etkisini göstermeye başladı. Kendisiyle ilgili yanılmadığımı görmek beni şahsen memnun ediyor. Daha evvel bu konuyla ilgili bir yazı kaleme almıştım: http://www.serhansuzer.com/tr/dunya-ne-zaman-iyilikle-donmeye-baslayacak

Ayrıca Destek Marketlerimizde profesyonel yapılaşmaya gidiyoruz. Bu yapının başına P&G kökenli sektörün deneyimli isimlerinden Ersin Çeker geldi. Destek Marketler uluslararası bir perakende zinciri profesyonelliğinde yönetilecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

Tider’de tüm ekibe başarılar diliyorum.

6- KOSTA RİKA FAHRİ KONSOLOSLUĞU

Bu sene Kosta Rika fahri konsolosluğumda iki önemli işe imza attık. Birincisi Kosta Rika’nın önemli sanatçısı Jose Sancho’nun sergisini Pera Müzesi’nde 31 Mayıs – 7 Ağustos tarihleri arasında başarıyla tamamladık. Bu konuda yazmış olduğum yazıyı sizlerle tekrar paylaşmak isterim:  http://www.serhansuzer.com/tr/jose-sancho-sergisi-bir-sanat-ve-dostluk-oykusu

Sergideki bazı sanat eserleri

İkincisi de yine Pera Müzesi’nde Kosta Rika’nın ticaret ajansı Procomer’in organizasyonuyla Kosta Rika’yla iş yapmak isteyen iş insanlarına yönelik bir etkinlik düzenlendi. Katılımcılar hem Kosta Rika’yla ilgili önemli bilgiler elde ettiler, hem de gelmişken Jose Sancho’nun sergisini gezebildiler.

Eylül ayında ise Türkiye’de görev yapan Kosta Rikalı yetkililerin (buna biz de dâhiliz) önemli katkılarıyla Latin Festivali (Fiesta Latina) düzenleyeceğiz. Detayları ileride sizlerle paylaşacağız. Latin Festivali’nde çok eğleneceğimiz kesin!

*****

Şimdi de özel hayatımla ilgili bazı bilgileri paylaşayım.

Sporda düzenli koşu antrenmanlarına başladım. Güzel gidiyor. Evimin yakınında spor salonu ve ofiste fitness salonu olması spora yakın olmamı sağlıyor. Bu benim için büyük bir şans. Ayrıca zaman zaman Adım Adım temsilcimiz Pınar ve diğer koşu sevdalıları dostlarımızla Çekmeköy (Taşdelen) Ormanı’nda koşuyoruz. Bu da benim için harika bir durum.

 

Çekmeköy Ormanı’nda yaptığımız koşulardan bir kare

Geçen gün Niğde’deki toplantılardan önce sabahın 6’sında Niğde stadının içindeki futbol sahasını çevreleyen pistte koşuyordum. 1 saatin üzerinde süren antrenmandan sonra stattan dışarı çıkmaya hazırlanırken yürüyenlerden biri yanıma geldi ve aramızda şöyle bir diyalog geçti:

-          Bir müsabakaya mı hazırlanıyorsun?

-          Hayır, keyfim için koşuyorum.

-          Hangi okulda okuyorsun?

-          (Kafamdaki şapkayı çıkardıktan sonra) Ben işadamıyım. Buraya yatırım için geldik. Güneş enerjisine yatırım yapacağız.

-          Allah Allah. Yaşın kaç senin?

-          40

-          Fesuphanallah. Sen o zaman spordan bu kadar genç kaldın.

-          (Gülümseyerek) Evet öyle. Sizlere de iyi sporlar dilerim

-          Sağolasın.

Ayrıca spor aşkımı coşturan yeni bir spor dalına bu yaz başladım: Kite Surf. İlk dersi Gökçeada’da aldım. Sonrasında Muğla Akyaka’da devam ettim. Birkaç günde iyi bir seviyeye geldim. Mutluyum, bu spordan acayip keyif alıyorum. İşin içinde hem kayağın farklı bir disiplini var hem de doğanın gücünü kullanıyorsunuz, rüzgârın bir parçası oluyorsunuz. Daha ne isterim 

 

Gökçeada’dan bir kare

Yakın bir zamanda da pilatese başlamak niyetindeyim. Hem postürüm için hem de esnekliğimi artırmak için buna gerçekten ihtiyacım var. Hayırlısı olsun.

Evimi Nişantaşı’ndan Çekmeköy’e, ofisin yakınına taşıdıktan sonra çok rahatladım. İşte verimliliğim 2, 3 kat arttı. Ormanın içinde sessiz bir ortamda rahat uyumanın keyfini sürüyorum. Nişantaşı’nı her zaman çok sevmişimdir ancak hayatımın bu evresinde doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum. Bir de sıcakların ve nemin bu derece sıkıntı yarattığı yazın bazı günlerinde Çekmeköy’ün İstanbul’un merkezlerine göre 2-3 derece daha soğuk olması ve oksijeninin fazlalığı büyük avantaj. Betonların arasında kaybolmaktansa doğal bir ortamda yaşamayı herkese tavsiye ederim.

 

Evimin bahçesinde kuzenimin kızıyla çekmiş olduğum bir kare 

 

Bataryasındaki sorunlar nedeniyle elektrikli arabam 1 senedir tamirdeydi. Neyse ki Renault sonunda arabamı teslim etti. Elektrikli arabama kavuştuğum için memnunum. Ancak bu alanın en iyisi olan bir Tesla da almak istiyorum. İşlerle ilgili güzel gelişmelerden sonra bunu gerçekleştirmeyi umuyorum.

Bir de yılın ilk yarısında Geleceğin Ayak İzleri – İlk 1000 Gün Zirvesinde ve Yol Boyunca programda araç içi yaptığım röportajı sizlerle paylaşmak isterim.

Geleceğin Ayak İzleri - İlk 1000 Gün Zirvesi 2017’deki konuşmam: http://www.tivuu.com/video/120244035/Serhan_SUZER___Eko_Grubu_Yonetim_Kurulu_Baskani

Yol Boyunca adlı programda yaptığım röportaj: https://youtu.be/gMBccZJnvM4

Yarıyıl yazımı da bu şekilde sonlandırmış oluyorum. Ağustos ayında başka yazı yazmayacağım. Biraz da ben mola vereyim. Eylül ayında kaldığım yerden devam edeceğim. Bu arayı her sene sonunda, Ağustos ayında ve bayram gibi resmi tatil günlerinde vermekteyim. Bunun dışında her hafta düşüncelerimi, deneyimlerimi, bilgilerimi, birikimlerimi ve hissettiklerimi sizlerle paylaşıyor olacağım.

Ağustos ayına girdiğimiz yazın şu son dönemini en güzel şekilde geçirmeniz dileğiyle, şimdilik hoşça kalın.
 

Etiket: anı