Yoksullukla mücadelede ideal bir model: Destek Projesi

İş hayatındaki ilerleyiÅŸime koÅŸut olarak, uzun yıllardır bir sosyal sorumluluk projesinde etkin rol almak arzusundaydım. Bugünkü adıyla TİDER’i (Temel İhtiyaç DerneÄŸi) kurmamızla geliÅŸen sürecin ardından, dezavantajlı durumdaki kiÅŸilere temel ihtiyaçlarını ücretsiz saÄŸlayan Destek Market ve yalnızca yardımla sınırlı kalmayıp kalıcı çözüm için istihdam desteÄŸi sunan Destek İK projelerimizi hayata geçirdik. Bugün geldiÄŸimiz noktayı ve hedeflerimizi paylaÅŸtığım bu yazımı sizlerin de aynı heyecana ortak olarak okuyacağınıza inanıyorum.
KFC ve Pizza Hut restoran zincirlerinin Türkiye franchise’ı Turkent A.Åž.’nin CEO’suyken, gündemimde hep bir sosyal sorumluluk projesine imza atmak vardı. 106 restoranın olduÄŸu firmayı yönetiyordum, ama içimde hep bir eksiklik vardı. Sosyal sorumluluk anlamında nasıl bir proje üstlenebileceÄŸimizi kestiremiyordum. Bu konuyu araÅŸtırmayı sürdürdüm. Sonunda ÅŸansım yaver gitti ve bir gün milletvekili Aziz Akgül ile Metro firmasının ortak bir davetini aldım. Hyatt otelinde verilen davete birçok gıda ve gıda perakendesi firması katıldı.
Global Foodbanking Network’ün baÅŸkanı Bob Forney ÅŸerefine verilen bu yemekte gıda bankacılığı konseptini ilk kez dinleme ÅŸansına kavuÅŸtum. 1960’ların başında faaliyetlerine baÅŸlayan gıda bankacılığı, 2000 yılında kurulan ve Bob Forney’nin liderliÄŸindeki Global Foodbanking Network ile ivme kazandı. Hani insanın kiÅŸiliÄŸi yüzüne vurur derler ya; Bob Forney de bunu haklı çıkaracak ÅŸekilde nur yüzlü, güven veren ve iyi bir insan olduÄŸu her halinden belli birisiydi. Maalesef, Bob Forney’i 2010 yılının AÄŸustos ayında kaybettik. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.
Gıda Bankacılığı, özetle anlatmak gerekirse, üretim fazlası veya son kullanma tarihi yaklaÅŸmış gıdaların bir yerde toplanması (‘banka’ sözcüÄŸü burada bir yere toplama anlamında kullanılıyor) ve ihtiyaç sahiplerine çeÅŸitli kanallardan dağıtılmasıdır. YemeÄŸin başında erken ayrılacağımı belirttim (ayıptır söylemesi, o akÅŸam Galatasaray’ın Avrupa kupası maçına yetiÅŸecektim). Genelde çabuk karar veririm; 15 dakika konsepti dinledikten sonra kendisine “bu iÅŸte biz varız” diyerek takibini yapacağımızı belirttim. Ardından Bob Horney’e yaptığı sunumdan dolayı teÅŸekkür ederek izin istedim ve ayrıldım.
DerneÄŸin kuruluÅŸ süreci
Ardından sürecin takibini yaptık. Bizimle birlikte 6 gıda firması daha katılmak için görüÅŸ bildirmiÅŸti ve bir sonraki buluÅŸmada Metro’nun merkezinde toplandık. Hakkını teslim etmem lazım, Nurdan Tümbek Metro’da o dönem bu iÅŸin başını çekiyordu. Nurdan Hanım bu iÅŸin baÅŸlatılmasının ve hayata geçirilmesinin öncülerindendir. Onunla birlikte 2004 senesinde mecliste ÅŸirketleri ayni yardım verme konusunda teÅŸvik etmek için ilgili kanunu çıkartılmasına ön ayak olan ve bu iÅŸin peÅŸini bırakmayan o dönemin milletvekili ve aynı zamanda TİSVA’nın (Türkiye İsrafı Önleme Vakfı) kurucu baÅŸkanı Aziz Akgül Türkiye’de Gıda Bankacılığının ilk mimarlarıdır. Bu iÅŸin baÅŸlangıcıysa Bob Horney’i Türkiye’ye getirmeleri sayesinde oldu. Daha sonra onlar, diÄŸer gıda firmaları ve biz hep birlikte toplandığımızda bir ‘Gıda Bankacılığı DerneÄŸi’ kurma kararı çıktı. Toplantının sonlarına doÄŸru tam hatırlamıyorum ama, biri bana “Serhan Bey, kurucu baÅŸkan sen ol” dedi. Ben “kem küm” ederken baktım ki, bütün gözler benim üzerimde ve bir beklenti yaratılmış, açıkçası baÅŸlangıçta çok ön planda olmayı planlamadığım halde, baÅŸka çarem kalmadığını görünce “peki, yaparım” dedim. Bu ÅŸekilde, benim de bu iÅŸe giriÅŸim tescillenmiÅŸ oldu. Daha sonrasındaysa derneÄŸi kurduk. İşte derneÄŸimizin kurucuları:
1. Aziz Akgül (eski Milletvekili, TİSVA Yönetim Kurulu BaÅŸkanı)
2. Timur Bayındır (Türkiye Otelciler BirliÄŸi BaÅŸkanı)
3. Can İkinci (Starbucks eski Genel Müdürü, ÅŸimdiler önemli bir yatırım fonu Actera’nın yöneticisi)
4. Celil Ömer Görener (Banvit’in CEO’su)
5. Melih ÖdemiÅŸ (yemeksepeti.com’un kurucu ortağı)
6. Emine Feyhan YaÅŸar (YaÅŸar Holding Yönetim Kurulu Üyesi)
7. Mustafa Ayman (BeÅŸler Sucuk’un eski sahibi)
8. Hasan Serhan Süzer
Yönetim kadrosu belirlendikten sonra benim tavsiyemle bir genel sekreter iÅŸe aldık. UÄŸur Uralcan, ilk genel sekreterimiz olarak atandı. Sonraki 4 sene gıda bankacılığı modelini baÅŸarılı bir ÅŸekilde uyguladık. Yani bağışçılarımızın saÄŸladığı gıdaları ya bir yerde toplayan ya da doÄŸrudan ihtiyaç sahiplerine ulaÅŸtıran kurum ve kuruluÅŸlarla çalışıyorduk. ÖrneÄŸin Mecidiyeköy’de zihinsel engellilerin öÄŸrenim gördüÄŸü bir ilkokula bağış yaptık. Bunun gibi birçok kuruma milyon TL düzeylerinde gıda bağışlarımız oldu.
Sürdürülebilir çözüm: Balık tutmayı öÄŸretmek
Dördüncü senenin sonunda bir yönetim kurulu toplantısında bir dahaki genel kurulda baÅŸkan adayı olmayacağımı ve baÅŸkanlığı devretmek istediÄŸimi belirttim. Gerekçe olarak da artık gıda perakendesi iÅŸinde olmadığımı, sektör deÄŸiÅŸtirerek yenilenebilir enerji gibi tamamen farklı bir alanda çalıştığımı belirttim. Yönetim kurulunun diÄŸer üyeleri devam etmem konusunda ısrar edince bu kez diÄŸer sebebi de söyleyiverdim. O anki haliyle Gıda Bankacılığı modelinin beni tatmin etmediÄŸini ifade ettim. Yönetim kurulu üyelerinden biri bana “seni tatmin etmeyen yönü nedir?” diye sorunca, ben de kendisine “bu iÅŸi daha sürdürülebilir kılabileceÄŸimizi, sürekli ‘balık vermenin’ doÄŸru bir model olmadığını, yozlaÅŸarak sürdürülebilirliÄŸini kaybedebilecek bir model olduÄŸunu” söyledim. Bunun yerine “balık verirken balık tutmasını öÄŸretmenin” daha doÄŸru bir model olduÄŸunu anlattım ve onlara kafamdaki yapıyı açıkladım.
Yönetim kurulu modelle ilgili olarak beni destekledi. Bu dönemde ilk genel sekreterimiz iÅŸten ayrıldı ve dernekte halen yönetici olarak çalışan Selen Gökdeniz iÅŸe girdi. Bu aÅŸamadan sonra planlamaya geçtik. Öncelikle misyonumuzu “insanların kendi ayaklarının üzerinde durabilmelerini saÄŸlamak” olarak revize ettik. Sonrasındaysa aklımdaki yapıyı stratejik planlama anlamında da oturttuk; yatırım planı çıkardık; tüzüÄŸümüzü revize ederek ilgili oyuncularla tek tek temasa geçtik. Öncelikle kaymakamlığa gittik. İlgili gıda perakende markalarıyla görüÅŸmelere baÅŸladık. Özellikle de Maltepe Kaymakamlığı ile Carrefoursa’nın bu modeli beÄŸenip sahiplenmeleri projenin önünü açtı diyebilirim. Kaymakamlık onayı da gelince insan kaynağını güçlendirmeye karar verdik ve bir süpermarket kurmayı planladığımız için operasyonun başına Migros kökenli Burak Kaya’yı getirerek iÅŸe baÅŸladık. Marketin yapım aÅŸamasında inÅŸaat malzemelerini ilçedeki yapı dükkanlarından toparladık. Eksikler ise derneÄŸe yapılan bağışlarla tamamlandı. Daha evvel KFC ve Pizza Hut’ta birlikte çalıştığım Mimar Dilek Hanım, saÄŸolsun, beni kırmadı ve gönüllü olarak proje koordinatörlüÄŸünü üstlendi. Bu dönemde Carrefoursa ise bize çok destek oldu ve müteahhitlerinden birine ricada bulunarak, yapı iÅŸlerimizin gönüllülük esasıyla üstlenilmesini saÄŸladı. Böylece, herkesin el vermesiyle ilk ‘Destek Market’imizi ‘Carrefoursa Mini’ standartlarında açmış olduk. Çok da güzel oldu.
25 Åžubat 2015’te gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz açılışta Maltepe Kaymakamı ve Belediye BaÅŸkanı’nın yanı sıra, bağışçılarımız ve üyelerimiz de hazır bulundular. Güzel bir açılış gerçekleÅŸti. Açılıştan bazı görseller:
İsrafa karşı ve çevreci bir yaklaşım
Destek Market, açıldığı Åžubat ayından bu yana, paydaÅŸlarımızın da yoÄŸun katkısı ile Maltepe’de yaÅŸayan 2000’in üzerinde ailenin faydalandığı bir merkez haline geldi. İlk yılında son bağışlarla 900 bin TL’yi aÅŸan miktarda temel ihtiyaç maddesi, iade ve imhaya gitmek yerine ihtiyaç sahiplerine ulaÅŸtırılmış oldu. Bu konu gıda bankalarının tüm dünyada kabul gören en önemli deÄŸerlerinden biridir. İsrafın ve bununla baÄŸlantılı atık ve çevresel olumsuz etkilerin önlenmesi çok önemli. Biz bu modeli 2010 senesinde baÅŸlattık, bugün geldiÄŸimiz noktada ise Fransa ve İtalya gibi geliÅŸmiÅŸ ülkeler israfı önlemek ve açlıkla savaÅŸ için kendi ülkelerinde bu tip ayni yardımları mecburi kıldılar. DiÄŸer ülkelerin de bu yaklaşımı takip edip benzer kanunları çıkaracaklarını düÅŸünüyorum. İşte ilgili haber:http://www.hurriyet.com.tr/artik-yiyecekleri-cope-atamayacaklar-40050010
Bu noktada beni son derece rahatsız eden bir baÅŸka konuya daha deÄŸinmek istiyorum. GeçtiÄŸimiz haftalarda Hollanda’nın PSV takımının taraftarları İspanyol Atletico Madrid takımıyla Madrid’te yaptıkları maçta eÄŸlenmek için Madrid meydanındaki dilenci kadınlara sıcak havada para atıp onları bir saÄŸa bir sola koÅŸtururken, alınan her para sonrası “oley” çekti. Bununla da yetinmeyen Hollandalılar mültecilere şınav çektirip para verdikleri bardakların içine bira döktü. Avrupa’nın göbeÄŸinde yaÅŸanan bu rezalet bizim Destek Projesiyle baÅŸarmak istediÄŸimiz “insan onurunu zedelemeden onlara yardım yapılması ve temel ihtiyaçlarının karşılanması” ve “ihtiyaç sahiplerinin kendi ayakları üzerinde durmalarının saÄŸlanması” kavramlarının tam tersi. Bu utanç verici haberihttp://www.hurriyet.com.tr/a-madrid-psv-maci-oncesi-insanlik-ayibi-40069880 link’inde okuyabilirsiniz. Bununla ilgili de Hollandalı dostlarımla bir ÅŸey yapmaları konusunda temasa geçtim.
Konumuza dönersek; Destek Market’in bir baÅŸka önemli katma deÄŸeri ise yarattığı güçlü iÅŸbirliÄŸi. Sürdürülebilir bir kalkınma giriÅŸimi etrafında sivil toplum, kamu ve özel sektörü bir araya getiriyor. Çünkü amaç ve hedefimiz ortak: açlığın ve yoksulluÄŸun önlenmesi, israfın önüne geçilmesi, istihdam yaratılması ve böylelikle dezavantajlı grupların entegrasyonuna da katkı verilmesi.
Destek Market’teki süreç için iki bacaklı diyebiliriz. Çalışma modelimiz Destek Market ve Destek İK’dan (İnsan Kaynakları) oluÅŸuyor. Destek Market ile insanlara ayni yardımları gerçekleÅŸtirirken Destek İK ile ihtiyaç sahiplerine iÅŸ buluyoruz ki, aynı zamanda kendi ayaklarının üzerinde durmalarını saÄŸlayalım. Esasında burada nihai amaç ihtiyaç sahiplerinin Destek Market’e ihtiyaçlarının kalmamasını saÄŸlamak. İşe girip kendi parasını kazanan bir ihtiyaç sahibi artık Destek Market’e gereksinim duymadığında biz kendimizi baÅŸarılı sayıyoruz.
Model nasıl işliyor?
Destek Market modelimizde ilk olarak kaymakamlıklar, kendi bünyelerinde bulunan Sosyal YardımlaÅŸma ve Dayanışma Vakıfları aracılığıyla ilçelerindeki ihtiyaç sahiplerini belirleyerek yoksulluk durumlarına göre belirlenen limitlerde yardım kararı çıkararak bize iletiyorlar. Biz de gelen bu listelere mesaj göndererek Destek Market’e davet ediyoruz. Yararlanıcılar kimlik numaraları ile kendilerine gönderilen SMS mesajını göstererek alışveriÅŸlerini hiçbir ücret ödemeden limitleri dahilinde ihtiyaçlarına uygun ürünleri raflardan seçerek yapabiliyorlar. Bu aÅŸamada biz alışveriÅŸ yapanlarla tanışarak iÅŸ görüÅŸmesine de davet ediyoruz. Destek İK programımız dahilinde hane halkından çalışabilecek durumda olanlarla görüÅŸmeler yapıyoruz. Aynı zamanda, hem bağışçılarımız içindeki ÅŸirketlerde hem de ilçedeki diÄŸer kuruluÅŸlarda uygun poziyonları takip ederek eÅŸleÅŸtirmeler yapıyoruz. Bazen de adaylar eÄŸitimlere yönlendiriliyor ve sonrasında istihdam ediliyorlar.
Tüm bunların yanı sıra, çeÅŸitli gönüllü aktiviteler de düzenliyoruz. Hem bireysel olarak gönüllü çalışmak isteyenler hem de kurumsal ÅŸirketlerin çalışanları ile farkındalık ve katılım yaratmak için gönüllü günleri düzenliyoruz. Bazen de ÅŸirketler profesyonel hizmetlerini sosyal sorumluluk çalışmaları çerçevesinde gönüllü olarak bizimle paylaÅŸmak istiyorlar. Böylelikle aslında kapsamlı bir imece ortamı yaratmaya ve Destek Market aracılığıyla katkı saÄŸlayarak ilçeye hep birlikte sahip çıkmaya çalışıyoruz.
İstanbul’un Maltepe ilçesi de bu anlamda Türkiye’nin bir özeti diyebiliriz. Otobanın altı ve üstü gibi bir kavram var. Otobanın altına ve özellikle sahile indikçe zenginlik artarken, otobanın üzerindeki mahallelerde yaÅŸayanlar arasında o günkü ekmeÄŸini nasıl bulacağını düÅŸünen çok kiÅŸi var. Biz de ilçenin varlıklı olan kesimine ‘ilçene sahip çık ve Destek Projesine katkıda bulun ki biz de birkaç km ötendeki komÅŸunu kalkındıralım ve hiçbir ÅŸeye muhtaç etmeyelim’ diyoruz.
Hedeflerimiz ve ilkelerimiz
2016 senesinde Destek Market sayısını artırarak Türkiye’nin bir çok yerinde benzer marketler açmaya baÅŸlayacağız. Büyümemiz hızlanarak devam edecek. Bunu da kendi açacağımız, standartları en üst düzeydeki gıda bankaları (veya bizim deyimimizle Destek Marketler) aracılığıyla gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Ayrıca bizimle ÅŸeffaflık, tarafsızlık ve dürüstlük ilkelerimiz çerçevesinde çalışabilecek kurum ve kuruluÅŸların gıda bankalarına akreditasyon vereceÄŸiz. Böylelikle her geçen gün daha fazla insanımıza ihtiyaçları olan gıda, temizlik ürünleri ve kıyafet gibi temel ihtiyaç ürünlerini ulaÅŸtırıyor olacağız. Açacağımız bütün Destek Marketlerde Destek İK programını da oluÅŸturacağız. Bir baÅŸka deyiÅŸle hiçbir yerde sadece ayni yardım olmayacak. DerneÄŸimizin misyonu olan ‘insanların kendi ayaklarının üzerinde durmalarını saÄŸlamayı’ kendi açtığımız veya akreditasyon verdiÄŸimiz bütün lokasyonlarda uyguluyor olacağız.
Yardımın sadece ihtiyaç sahiplerine ulaÅŸmak konusunda bir araç olduÄŸu, asıl olanın yardım ihtiyacını ortadan kaldırmak olduÄŸu felsefemiz Destek Projesinin de temelini oluÅŸturuyor. Bunun için, Destek Market ile beraber kurguladığımız ve ihtiyaç sahiplerinin istihdam, eÄŸitim desteklerini vermeyi planladığımız Destek İK yapılanmamız Ekim ayında özel istihdam bürosu lisansını da alarak hayata geçti. DerneÄŸin iktisadi iÅŸletmesi olan Destek İK istihdam bürosu belgesi almasının ardından kısa sürede 70’den fazla ihtiyaç sahibinin iÅŸ sahibi olmasına aracılık etti. Kısaca özetlediÄŸimiz gibi ihtiyaç sahiplerinin kendi ayaklarının üzerinde durabilmelerini saÄŸlamak ve bu süre zarfında temel ihtiyaç ürünlerini onlara ulaÅŸtırmak bizim ana modelimizi oluÅŸturuyor.
Tabii ki, istisnai durumlarda ana modelimizin dışına çıktığımız da oluyor. ÖrneÄŸin çalışamayacak durumda olan yaÅŸlı veya engelli ihtiyaç sahiplerinin başımızın üstünde her zaman yeri var. Kaymakamlık tarafından onaylandığı sürece onların temel ihtiyaçlarını kesintisiz olarak karşılıyor olacağız. DiÄŸer taraftan, ayni yardım talep etmeyen ve sadece iÅŸe ihtiyacı olduÄŸunu belirten vatandaÅŸlarımıza da yardımcı olup iÅŸe yerleÅŸmeleri için gerekli çalışmaları yapıyoruz.
Bir taÅŸla üç kuÅŸ!
Özetle biz Destek Projesi ile bir taÅŸla üç kuÅŸ vuruyoruz. Birincisi son kullanma tarihi yaklaÅŸmış ürünleri son kullanma tarihinden evvel tükettirerek israfı önlüyoruz (marketteki bağış ürünlerin ciddi bir oranı son kullanma tarihi yaklaÅŸmamış ürünlerden oluÅŸmakta). İkincisi ihtiyaç sahiplerine ayni yardımda bulunarak temel ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Üçüncüsüyse onlara meslek edindirerek kendi ayaklarının üzerinde durmalarını saÄŸlıyoruz.
Ayrıca önümüzdeki dönemde iletiÅŸim ve iÅŸbirliÄŸi faaliyetlerimizi de geniÅŸletmeyi planlıyoruz. Daha çok kuruma ve kiÅŸiye ulaÅŸarak daha çok destek saÄŸlamayı amaçlıyoruz. Yakın zamanda bizi çok sevindiren bir geliÅŸme daha oldu. Temel İhtiyaç DerneÄŸi, Sabancı Vakfı’nın ‘Fark Yaratanlar’ ödülünü aldı. Çalışmalarımızın böyle güzel bir ödülle takdir edilmesi bizi çok sevindirdi. Bu ödüle bizi layik gören tüm Sabancı Vakfı yöneticilerine ve çalışanlarına can-ı gönülde teÅŸekkür ederiz. İşte fark yaratanlar videosu:
https://www.youtube.com/watch?v=UJtsDRvEGz0
Ayrıca son bir kaç haftadır bizimle ilgili yazılı ve görsel basında birçok haber çıktı. İşte bunlardan bazıları:
Star Ana Haber:
https://www.youtube.com/watch?v=cvZ_5Y76zkE
NTV Haber:
https://www.youtube.com/watch?v=X6vtLrsDxG4
Bu çıkan bazı haberlerin altında bazı vatandaÅŸlarımız haklı olarak “Kim bunlar? Kimlerle baÄŸlantıları var?” gibi sorular yöneltmiÅŸler. Bugünlerde maalesef herkes birbirinden ÅŸüphe eder oldu. Bunu hemen buradan yanıtlamış olayım (bu konuda ne kadar hassas olduÄŸumuzu belirtmek için büyük ve kalın harflerle yazıyorum):
BİZİM HÄ°Ç BİR GRUP YA DA KURUM VE KURULUÅž İLE BİR BAÄžLANTIMIZ YOKTUR. BİZİM T.C. VATANDAÅžLARI OLARAK TEK BİR AMACIMIZ VAR, O DA ÜLKEMİZDE İHTİYAÇ SAHİPLERİNİN TEMEL İHTİYAÇLARINI KARÅžILARKEN KENDİ AYAKLARININ ÜZERİNDE DURMALARINI SAÄžLAMAK. TARAFSIZLIK, ÅžEFFAFLIK VE DÜRÜSTLÜK BİZİM 3 ANA İLKEMİZDİR.
Dernekle ilgili diğer bilgileri de aşağıdaki kaynaklarımızda bulabilirsiniz:
Websitemiz: www.tider.org
Facebook: https://www.facebook.com/tidersosyal/
Twitter: https://twitter.com/tidersosyal
Ayrıca, buradan derneÄŸimizin tüm bağışçılarına gönülden teÅŸekkür etmek istiyorum. Onlar sayesinde binlerce ihtiyaç sahibinin temel ihtiyaçlarını karşılıyoruz. İşte bağışçılarımızın listesi (bu yazının yazıldığı gün itibariyle):
- Carrefour
- Cargill
- Evyap
- Unilever
- Banvit
- g2m
- Tafe Gıda
- Ayışığı Gıda
- Reis Gıda
- IBM
- Nestle
- Barilla
- Moka
- Mondelez
- EkoRE
Bu vesileyle bağışçılarımızın artmasını diliyorum.
Dünyada bir ilk
Son olarak ÅŸunu belirtmek istiyorum. Sosyal yardımlaÅŸma anlamında oluÅŸturduÄŸumuz ‘Destek Market’ ve ‘Destek İK’dan oluÅŸan bu model dünyada bir ilktir. Aynı modelin ülkemiz dışında da yaygınlaÅŸması amacıyla dünyadaki diÄŸer Gıda Bankaları ile de temas halindeyiz ve onlara sadece ayni yardımın yeterli olmadığını, bizdeki gibi bu modelin meslek edindirme ile entegre edilmesini öneriyoruz. Bizdeki yapıların benzerlerinin diÄŸer ülkerde kurulmasını saÄŸlamaya çalışıyoruz. Daha adil ve güzel bir dünya için elimizden geleni yapmaya devam edeceÄŸiz.
Gerek Destek Projesi, gerek yenilenebilir enerji konularında, gerekse yaptığım diÄŸer iÅŸler hakkında blog’umda ve farklı mecralarda pek çok soru ile karşılaşıyorum. Bana sıkça sorulan soruları bir sonraki makalemde cevaplayacağım. Önümüzdeki hafta görüÅŸmek üzere…
SÜPER....