2017-2019: Ağır hasardan bol güneşli güzel günlere!
Bu senenin son yazısında gelenekselleşmiş bir şekilde yakın geçmişte yaşadıklarımı ve önümüzdeki yıldan beklentilerimi sizlerle paylaşacağım. Genel bir bakışla 2017’nin ağır hasar verdiğini, 2018’in zorladığını, 2019'da ise her şeyin çok güzel olacağını söyleyebilirim. Şimdiden tüm dostlara sağlıklı ve mutlu geçirecekleri harika bir yıl dilerim.
41 yıllık yaşamımın en felaket senesiydi, 2017. Maddi, manevi ve sağlık anlamında tüm sınırlarımın zorlandığı bir yıl oldu. Genelde Murphy kanunlarına atıfta bulunarak; sorunlar ve sıkıntılar geldi mi, üst üste gelir denilir. Benim açımdan 2017’nin özellikle ikinci yarısında sorunlar adeta yağmur gibi yağdı.
Birçoğu benim özelime girdiği için detaylar bende kalsın. Ancak geçmişe dönüp baktığımda o sıkıntılar arasında insanın daha fazla hataya zorlandığı, en yakınlarının bile senin halinden vaktinden anlamadığı ve iş hayatında daha evvel tanık olmadığım bir ortama düştüğümü söyleyebilirim. Bir de tabii böyle bir ortamda insanların gerçek yüzlerini görüyorsunuz. Hayvanlar âleminden örnekler verecek olursam; akbabalar, yılanlar, kertenkeleler, bukalemunlar, balon balıkları, timsahlar ve çakallar. Hepsini karşılaştığım insanlarda bu süreçte görmüş oldum. Elbette söz konusu hayvanların kendilerini değil, simgesel anlamlarını kastediyorum. Yoksa bu hayvanların en vahşi halleri bile bazı muhatap olduğum insanların yanında masum kalır. Sonuçta benim açımdan bütün resim tamamlandı diyebilirim.
İlk çağlardan bugüne değişmeyenler
Bu resim şunu gösteriyor. İnsanlık bugün, bundan 20.000 sene öncesinde olduğu gibi güçlünün ayakta kalabildiği, liderliğinde zayıflık gördükleri anda senin gücünü test ettikleri, bir parça koparmak için birbirleriyle yarıştıkları, gerçekten zayıfladığını gördükleri anda seni yok etmek için gereken hamleleri yapmaktan çekinmedikleri bir yerde. Yani insanın en büyük düşmanı yine insan. Karanlık taraftan beslenen çok insan var bu dünyada. Onlara buradan tekrar meydan okuyorum. Sizin gibilere geçit vermeyeceğiz!
Kimse bundan sonra benden insanların hep iyi taraflarını görmeye çalışan, baştan güvenmek isteyen ve herkese iyilik yapan Serhan’ı beklemesin. İyi insanlar başımın üzerine, onları her zaman destekleyip iyi yerlere gelmeleri için elimden geleni yapacağım ancak bundan sonra karşı tarafta kötü niyet veya canımı sıkacak bir davranış görürsem gereken muameleyi geciktirmeden yaparım.
2018 senesi ise, 2017’de alınan ağır hasarda kanayan yarayı önce durdurmak ve sonrasında da iyileştirmekle geçti. Özellikle son çeyrekte ciddi aşama kaydettim ancak daha yapılacak çok iş var. En azından bazı sorunları tamamen çözdüğümü, bazılarını çözmeye yakın olduğumu söyleyebilirim.
Piyasada yaşanmış olan girdabın etkileri
Sonuçta iş hayatında yaşadığım problemlerin önemli kısmı Türkiye konjonktürüne paralel sorunlardan kaynaklandı. Yatırımcıların Türkiye’yi bıraktığı, ciddi nakit krizinin yaşandığı ve kur riski gibi elimizde olmayan risklerin baş gösterdiği bir piyasada maalesef o girdaba biz de girmiş olduk. Şimdi ise o girdabın içinden çıkmak üzereyiz.
Farklı baş ağrılarının kafamızın hangi bölgesinde hissettiğimizi gösteren bu görselde Türkiye’de iş yapmanın tüm kafada hissedildiğini hicvetmiş. Doğruluk payı var.
Bu anlamda tüm sorunlarla ciddi mücadeleler veren bizlere sabır göstermiş olan herkese buradan teşekkür etmek istiyorum. Sağ olun, var olun. İyi dönemlerimde bu yaptıklarınız karşılıksız kalmayacaktır.
Sıkıntılarımı daha da derinleştiren tepkiler gösterenleri de Allah’a havale ediyorum. Hatta bazılarını Allah’a havale etmeden evvel Türk mahkemelerine havale ettiğimi de söyleyebilirim. Bazılarıyla bu dünyada hesaplaşacağız.
2019 Hedeflerim
2019 yılında hedeflediklerimi de paylaşmak isterim:
1. Bütün borçları sıfırlayacağım,
2. Güçlü nakit pozisyonuna geçeceğim (bu gerçekleştikten sonra bana zor zamanlarımda sıkıntı çıkaran, küstahlaşan ve saldırganlaşan ıslak imza beyinli* bankacılar, iş insanları ve ilgili kurum ve kuruluşlarda çalışanlar hiç yanıma gelmesinler. Bu dönemde gelirlerse onlara gereken muameleyi göstereceğim),
3. Güneş paneli üretim tesisimiz için finansal kapamayı tüm süreçleriyle birlikte gerçekleştireceğiz ve 2019’un son çeyreğinde üretime başlayacağız,
4. Yarım kalmış projelerin hepsini tamamlayacağız. Yeni projeleri de finansal disiplin içerisinde hızlandırmak için gereken adımları atacağız.
5. Artık uluslararası olmanın zamanı geldi. Türkiye sınırlarının dışına çıkacağım bir sene olacak. Önümüzdeki sene yapacağım hamleler dünya çapında bir işadamı olmanın ilk adımları olacak,
6. Sürdürülebilirlik alanına odaklanma stratejisini başlatacağım. Burada yapacağım hamleleri kendime saklıyorum. İleride görürsünüz. Sadece vatana, millete ve insanlığa çok hayırlı işler olduğunu söyleyebilirim,
7. TİDER (Temel İhtiyaç Derneği) emin ellerde. Sağlam bir yönetim kurulu, gönüllüler grubu ve ilgili tüm paydaşların destekleriyle ideal olan modelimizi ülke çapına yaymayı hızlandıracağız, bunun için gerekli bütün hamleleri yapacağız. Örneğin, Türkiye tarihinde ilk defa bir Gıda Bankacılığı Zirvesi organize edeceğiz.
8. Sürdürülebilirlik ve STK çalışmalarımda ekiplerde revizyon kapıda. Farklı sebeplerden dolayı bu değişim şart oldu.
9. Etrafta çok fazla kem gözlü ve hastalık derecesinde kıskanç insan var. Ayrıca hiç yüz vermememe rağmen beni başkasına yar etmeme gibi takıntıları olan veya tacize varacak şekilde beni rahatsız eden insanlar var. O yüzden özel hayatımla ilgili düşüncelerimi kendime saklıyorum.
10. Tüm sağlık sorunlarını asgariye indirdiğim, büyük bir çoğunluğunu tamamen geride bıraktığım bir sene olmasını diliyorum. Sadece dilemekle kalmayıp, bunun için gereken her şeyi yapacağımı da belirtmek isterim.
11. Aktif spor yaşantıma geri döneceğim. Koşu, fitness ve kick box gibi yaptığım sporların yanına ciddi anlamda pilates veya yogayı da ekleyeceğim. Kendimi bildim bileli hiç esnek olamadım. Kendimi çok zorlamadan kas esnekliğini sağlamak için de elimden geleni yapacağım.
12. Kayağın keyfini çıkaracağım. Türkiye’de en sevdiğim kayak merkezi Kars Sarıkamış’ın yanı sıra, İstanbul’un yakınlarında Uludağ veya Kartalkaya, İsviçre’deki kayak merkezleri ve Türkiye’ye göre yazın da Arjantin’de kayak yapmayı planlıyorum.
13. 2017’de kite surf (uçurtma sörfü) yaparken ayağımı şanssız bir şekilde kırmıştım. Genelde bu tip sorunların üzerine giden biriyim. Bu yaz kite surf’te ciddi aşama kaydedeceğim. Kayak seviyem kadar olamasa bile iyi bir seviyeye gelmeyi planlıyorum.
14. Bana değer veren, el üstünde tutan tüm dostlarımla daha fazla iletişim halinde olacağım. Zor dönemlerinde insan kafasını dışarıya çıkarma motivasyonunu kendinde bulamıyor. Ancak 2019 yılında hayatımın temposunu artıracağım ve dostlarıma daha fazla zaman ayırmak için elimden geleni yapacağım.
15. Bununla birlikte hiç görmediğim yerlere gideceğimi yeni keşifler yapacağımı ve tüm bu deneyimlerimi bu mecrada sizlerle paylaşacağımı söyleyebilirim. Hatta 2019’un ilk günlerini Peru’da geçireceğimi söyleyebilirim.
Peru’da çektiğim ilk kareyi bu vesileyle sizlerle paylaşmak isterim.
Bu vesileyle tüm okuyucularıma buradan mutlu, güzel, refaha kavuşacakları ve sağlıklı olacakları harika bir yeni yıl dilerim.
2019’da görüşmek üzere, şimdilik hoşça kalın…
Zor zamanlarda herşeye rağmen motivasyonumu yüksek tutmak için büyük mücadele verdim.
(*) “Islak imza beyinli” tanımını ‘geri kafalı, kapalı görüşe sahip, geçmişe takılı, dediğim dedik olan ve hiçbir esneklik tanımayan’ anlamında kullanıyorum. Bu terminolojiye bankalarla çok muhatap olanlar veya iş hayatında olanlar vakıflar. Çünkü bankalarda her şeyi ıslak imza yaptırma gibi bir takıntı var. Dijital çağa girmiş olduğumuz bu dönemde Türk hukuk sisteminin geri kalmışlığından dolayı böyle bir durum olmasını anlıyorum. Ancak benim gibi mobil ve teknolojiyle iç içe birine ıslak imza olmadan hiçbir işlem yapmam diyen, sonradan bu evrakı tamamlayacağım dediğin halde esneklik göstermeyenler “ıslak imza beyinli” terminolojisini hak ediyorlar. Bu tanımlama sadece bankacılar değil farklı sektörlerde çalışan birçok kişiye uyarlanabilir. Böylelikle Türkçeye yeni bir tanımlama katmış olduk...
Bol güneşli güzel günler yakında…
Etiket: yaşam
Keşke herkes bu gerçeği görebilse...