Elazığ’da bizim STK’lar tarih yazıyor

Elazığ’da yaşanan depremde el birliği yapan STK’larımızın nasıl bir araya geldiğini aktarmak isterim. İsmini “Sivil Toplum Kuruluşları Afet Koordinasyon Platformu” koyduğumuz bu oluşumda çok yapıcı bir ortam yakaladık, hatta www.stkplatform.org linkinde bulunan web sitemizi bile açtık. Burada yazdığımız ortak metni ve gelişim sürecini sizlerle paylaşacağım.

Bu web sitesinde şu mesaj aktarılıyor: Elazığ’da yaşadığımız depremin yaralarını sarabilmek ve olası afetlere karşı hazırlıklı bir toplumu kurumdan bireye inşa edebilmek amacıyla omuz omuza veren Sivil Toplum Kuruluşlarıyız. Kamu kurumlarından özel sektöre, sosyal fayda üretecek bir işbirliğini sağlamak üzere bir aradayız.

Elazığ Depremi’nin olduğu gece TİDER’in (Temel İhtiyaç Derneği) yönetim kurulu üyeleri arasında yazışmalar başladı. Bu afetle ilgili ne yapılması gerektiğini tartışmaya koyulduk. Ben herkese kısaca “STK ruhunun” hemen sahaya inmeyi ve en kısa sürede harekete geçmeyi gerektirdiğini söyledim.

Sonra Elazığlı olduğunu bildiğim Birleşmiş Milletler Gönüllü Programı’nın yöneticisi Nil’i aradım. Nil üzüntüden telefonda konuşamıyordu. Ertesi sabah konuşuruz diye sözleştik.

O gece bağış toplamaya başladık. Ertesi sabah evdeki çalışma masama oturduğumda içimde bir burukluk vardı. Depremle ilgili bir sürü haber akıyordu, benimse işim başımdan aşkındı, dolayısıyla çalışma masamda otururken en sinir olduğum pozisyonda kalmıştım. Elim kolum bağlıydı. Neden sahada değildik? Sonra aklıma İhtiyaç Haritası’nın kurucularından Ali Ercan’ı aramak geldi. Aramızda şöyle bir diyalog geçti:

Serhan: Abi ne yapıyorsun? Elazığ’a gitmeyi düşünüyor musun?

Ali Ercan: Evet abi. Biz esasında bir konferans vermek ve 3 günlük etkinlik için Elazığ’a gitmeyi organize etmiştik. Nil bu işin başını çekti. Hatta yarın (Pazar) için biletimizi bile aldık.

Serhan: Ben de gelmek istiyorum. Yapacak çok şey var. Belki de uzun zamandır konuştuğumuz Afet modelini harekete geçirip fark yaratırız. STK’ların artık koordineli bir şekilde iş birliği yapmalarını sağlamamız gerekiyor. Buna biz vesile olalım. Ne dersin?

Ali Ercan: Süper olur. Orada farklı STK’ların da olduğunu biliyorum.

Serhan: Tamam abi. O zaman bir şekilde bilet bulup yarın gelelim. Sana haber vereceğim.

Ali Ercan: Anlaştık. Elazığ’da görüşmek üzere…

 

Toplu hareket başlıyor

Sonrasında TİDER Yönetim Kurulu grubumuza yazıp Elazığ’a gideceğimi bildirdim. Yönetim kurulundan ve profesyonellerden birilerinin bana eşlik etmesi gerektiğini belirttim. Yönetim kurulu üyelerimizden Burcu, sağ olsun, talip oldu. Profesyonellerden de Rıdvan’ın benimle Elazığ’a geleceği netleşti.

Sonra Nil’e haber verdim. Zaten Elazığ’a gitmek için can atan Nil hemen ben de geliyorum dedi. Tek bir sorun vardı. Elazığ’a bütün uçuşlar doluydu. Yer bulmak mümkün değildi. Hatta Elazığ’ın en yakınındaki Malatya’ya uçuşlar da doluydu.

Sağ olsun bu konuda Burcu devreye girdi, Elazığ’a gitmenin iki yolunu daha tespit etmişlerdi: Diyarbakır ve Bitlis üzerinden. Sonuçta Diyarbakır uçuşunda yerimizi ayırttık. Ardından beni Çorbada Tuzun Olsun Derneği’nin kurucusu Ahmet aradı. Bizim Rıdvan’dan duymuş.

Önce nabız yokladı. STK ruhunu taşıyan birinin doğal refleksini hissedebildiğimden onun da gelmek istediğini anladım. Hiç lafı uzatmadan ona “istersen sen de bizimle gel” dedim. Hemen atladı. “Tamam geliyorum” dedi ve ekledi “Acaba Ahtapot Gönüllüleri’ni de çağırsak mı?”. Uzun süredir güzel bir işbirliğine imza attığımız ve yakından tanıdığım Ahtapot Gönüllüleri için “Tabii memnuniyetle, onlar da gelsinler” dedim. Sonra Ahtapot Gönüllüleri’nin kurucusu Vedat beni aradı. Onları da programa dahil ettik.

 

Çözüm odaklı, destekleyici gelişmeler

Tüm bunları ayarladıktan sonra evden çıktım ve Zorlu Center’daki ilk görüşmeme gittim. Benim kaderim bu. Çok farklı konuları arka arkaya işleyebiliyorum. Eski dostum Gökçe’nin yanına gittim. Kendisi bir iş konusunda bana danışmak istemiş ve yanına çağırmıştı. Yoğun bir gündemim olduğu için ‘yarım saat uğrar yardımcı olur çıkarım’ diye planladım. Türkiye’de Tiffany gibi bir markanın sahibi olan Gökçe, Zorlu Center’da Collection Point adıyla çok şık ikinci dükkânını açmış. Tabii yeme içmenin de olduğu bu yerde otururken ve sorularını cevaplarken Elazığ programıyla ilgili telefonlar gelmeye başladı. Herkes bana “Eee Diyarbakır’dan Elazığ’a nasıl gideceğiz? Herkesin sığacağı bir araç ayarlayabildin mi?” diye soruyordu.

Toplamda 8 kişi olmuştuk. Telefonu kapattıktan sonra kendi kendime ‘Nereden bulayım Diyarbakır’da 8 kişilik araç?’ diye söylenmeye başladım. Bunu duyan Gökçe, “İstersen Diyarbakır’da araç ayarlayabilirim” dedi. Ona şaşkın bir ifadeyle bakıp “Ciddi misin, şaka mı yapıyorsun?” diye sordum. “Abi ciddiyim tabii. Orada yakın tanıdıklarımız var” dedi ve vakit kaybetmeden birini aradı. O sırada eşiyle konuşuyordum. Telefonu kapattı ve “Abi araç hazır” dedi. Olanlara inanamıyordum. “Helal sana” dedim. Sonrasında herkese araç işi tamam diye mesaj attım. Her şey adeta bizim oraya bir an önce varmamızı sağlayacak şekilde gelişiyordu.

Gökçe ve eşiyle güzel güzel bir saat sohbet ettikten sonra oradan ayrıldım ve bir sonraki toplantıma gittim. Ardı sıra bütün gün toplantılarım sürdü. Ertesi sabah erkenden havalimanının yolunu tuttuk ve 07.30 uçağıyla yola çıktık. Diyarbakır’a indik, bizi karşılayan araca bindik. Diyarbakır’dan çıkmadan önce Ahtapot Gönüllüleri’nin kurucusu Vedat’ın telkinleriyle bir pastanede durduk, simit poğaça gibi kahvaltılık şeyler aldık ve yolda yemeye başladık. Yaklaşık iki saatlik yolculuğun ardından Elazığ’a vardık. Ali Ercan’lar da bizden önce vardıkları Elazığ’da bizi Ticaret ve Sanayi Odası’na (Elazığ TSO) çağırdılar. Elazığ TSO, sağ olsunlar, en büyük toplantı odasını bize açmışlardı. Kendi aramızda bir saat kadar konuştuktan sonra başkan Asilhan Arslan geldi ve bizimle toplantı yaptı.

 

Yardım için yardımlaşmak

Hayatta ne olacağı hiç belli olmuyor. Bundan 3-4 sene önce Elazığ’ın biyogaz potansiyeliyle ilgili bir rapor hazırlamıştık. Ta o dönemde Asilhan Bey’le Elazığ’da tanışıp güzel bir sohbet etmiştik. Bizi güzel ağırlamışlardı. Biz de raporu layıkıyla hazırlayıp teslim etmiştik. Asilhan Bey, şimdi de Elazığ TSO’nun başkanı olarak karşıma çıktı. Kendisine neler yapmak istediğimizi anlattık.

Başlangıçta aramızda beliren fikir ayrılıklarını giderdikten sonra ortak bir noktada buluştuk, anlaştık ve kendisi de Elazığ TSO’nun bize her türlü desteği vereceğini belirterek odadan çıktı. O çıktıktan sonra haber geldi ve bizi Valilik’teki koordinasyon toplantısına çağırdılar.

AFAD, Valilik ve Kızılay yöneticilerinin yanı sıra farklı yerel ve ulusal STK’ların yöneticileri ve ilgili profesyoneller de bu toplantıda yerlerini aldılar.

Tabii biz de Adım Adım Platformu ve ona yakın kuruluşlar olarak hazır bulunuyorduk. Hayata Destek Derneği zaten ilk günden sahaya intikal etmiş, ihtiyaç analizini yapmaya başlamıştı. Hayata Destek'ten Rukiye'yi de ilk kez bu toplantıda gördüm.

Afet koordinasyon toplantısına katılan bizim tarafın kuruluşları; AÇEV, Açık Açık Derneği, Ahbap Derneği, Ahtapot Gönüllüleri Derneği, Birleşmiş Milletler Gönüllüleri, Çorbada Tuzun Olsun Derneği, Hayata Destek Derneği, INOGAR, INOGAR ART, İhtiyaç Haritası, KAGİDER, Nef Vakfı, Nirengi Derneği, Sağlam Kobi, Temel İhtiyaç Derneği ve Toplum Gönüllüleri Vakfı’ydı.

Toplantıda kendimizi tanıttık, yardımcı olabileceğimiz pek çok farklı konudan bahsettik ve Ticaret Odası çatısı altında organize olduğumuzu bildirdik. AFAD ve valilik, onlarla koordineli gidersek bize de yer açacaklarını belirttiler. Karşılıklı olarak anlaştık ve masadan kalktık.

Valilikte yapılan afet koordinasyon toplantısından bir kare.

 

Sonrasında valilikte kendi aramızda bir toplantı yaptık. Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım’ın makamının bulunduğu kattaki boş bir odada, ayakta gerçekleştirdiğimiz bu toplantıda Sivil Toplum Kuruluşları Afet Koordinasyon Platformu'nu kurduk. Genel çerçeveyi belirledik. Bu doğrultuda Elazığ TSO’dan bir depo rica ettik, temin ettik ve bağışlanan ürünlerin en verimli şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaşması için çalışmalarımızı başlattık. Sonra herkesin uzmanlık alanları uyarınca yaklaşık olarak aşağıdaki gibi bir görev dağılımı yaptık.

İhtiyaç Analizi:

AHBAP

Hayata Destek

TİDER

 

Gıda ve İhtiyaç Duyulan Ürünlerin Tedariki:

Ahtapot Gönüllüleri

Çorbada Tuzun Olsun

İhtiyaç Haritası

NEF Vakfı

TİDER

 

Gönüllülük:

Açık Açık

AHBAP

Elazığ Belediyesi Gençlik Meclisi

TOG

UNV

 

Psikolojik Rehabilitasyon:

AÇEV (Destek veriyorlar)

Çorbada Tuzun Olsun (Destek veriyorlar)

Fırat Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü

Türk Psikoloji Derneği
 

Valilik çıkışında Vali’yle birlikte çektiğimiz resim. Burada bizim STK’ların temsilcilerini görebilirsiniz.

 

Tabii yukarıdakiler gibi bizimle aynı pencereden bakan STK’ların sayısı gün geçtikçe artıyor. Hiçbiri ön plana çıkmaya çalışmadan tek bir amaç için kenetlenmiş onlarca STK’nın böyle senkronize bir şekilde çalışması görülmemiş bir durum. Bu hayali esasında Ali Ercan’la 10-15 sene öncesinde kuruyorduk. Bu kardeşlik ortamının oluşması ve herkesin birbirine alışması seneler aldı. Burada Adım Adım Platformu’nun da büyük katkıları var. Elazığ Depremi’nde de ortak bir amaç için kenetlendik ve her şey denk geldi.
 

Elazığ dönüşünde Sabiha Gökçen Havalimanı’nda çektirdiğimiz fotoğrafta Ahtapot Gönüllüleri, Çorbada Tuzun Olsun ve TİDER temsilcileri yer alıyor. Genel olarak tüm STK’ların kenetlendiğini sembolize eden güzel bir kare oldu.

Bundan sonrası için sivil toplum kuruluşları olarak ana hedefimiz, Sivil Toplum Kuruluşları Afet Koordinasyon Platformu’nu kurumsal hale getirmek ve karşılaşabileceğimiz her bir afette daha hızlı ve daha verimli çalışma ortamı yaratmak.

Şimdiden resmi bir web sitemiz bile var. Yazının girişinde de belirttiğim gibi, ana sayfada şu açıklamamızı bulabilirsiniz:

Elazığ’da yaşadığımız depremin yaralarını sarabilmek ve olası afetlere karşı hazırlıklı bir toplumu kurumdan bireye inşa edebilmek amacıyla omuz omuza veren Sivil Toplum Kuruluşlarıyız. Kamu kurumlarından özel sektöre, sosyal fayda üretecek bir işbirliğini sağlamak üzere bir aradayız.

Platformu büyütebilmek, kamuoyu ile iletişimini sağlayabilmek ve aynı zamanda kamuoyunda afet dönemlerinde artan bilgi kirliliğini ortadan kaldırabilmek adına stkplatformu.org STK AFET KOORDİNASYON PLATFORMU’nun resmi web adresi olarak kullanılacaktır.

Memlekete hayırlı olsun.

Sivil Toplum Kuruluşları Afet Koordinasyon Platformu’nun bildirimi

 

Bir hedefimiz daha var esasında. Onu da burada yazmayacağım. Gerçekleştirince her yerde anons edeceğiz. 

Sadece şunu söyleyebilirim. 3. Sektörün birlikte hareket edip sinerji yaratabileceği bir sistemi aklımızdaki gibi oturtabilirsek vatana, millete ve insanlığa büyük bir fayda sağlamış olacağız. Hayırlısıyla…

 

İşte tüm çabalarımızın karşılığında ortaya çıkan sonuç. Saha tecrübesi yüksek olan Ahtapot Gönüllüleri'nin kurucusu Vedat'ın CNN Türk'te yaptığı konuşma. Ağzına sağlık, Vedat. Ciddi emek sarfeden tüm STK'lara ve gönüllülerine helal olsun. 

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için