Harun Kolçak’ın değerli anısına…
Yarıyıl yazısı yazmaya hazırlanırken maalesef Harun Kolçak’ı kaybettiğimizin haberi geldi. Halen bunun üzüntüsünü yaşıyorum. Tider için düzenlediğimiz son büyük etkinlikte sahnede bir kez daha yıldızlaşan değerli sanatçımızla ilgili duygularımı dile getirebileceğim bir yazı kaleme almak istedim.
Daha önce Nisan ayında gerçekleştirdiğimiz konser nedeniyle Harun Kolçak ile ilgili bir yazı kaleme almıştım. Bu yazıda zor durumda kaldığımız bir dönemde Harun Kolçak’ın Tider için konser vermeyi kabul ettiğini ve sonuçta Bostancı Gösteri Merkezi’nde harika bir etkinlikle izleyenlere müzik ziyafeti çekildiğini yazmıştım. Detaylar için ilgili linki paylaşıyorum:
http://www.serhansuzer.com/tr/macera-dolu-bir-yardim-konseri
Bu yazıda değinmediğim birkaç şeyi de bu vesileyle ifade etmek isterim. Daha önce derneğimizde bizi ziyaret eden Harun Kolçak ile maalesef o ziyareti sırasında tanışamadım. Çünkü önemli bir finans toplantısı için Avrupa yakasına geçmem gerekti. Orada olmayı çok isterdim. Harun Kolçak ile derneğimizde çekilen kareye dernekteki profesyonel arkadaşlarımız ve sevgili dostum Uygar Özesmi girdi. Uygar’ın da bu arada Harun Kolçak’ın eski bir arkadaşı çıkması bizim için güzel bir tesadüf oldu. Ortaya her şeyiyle pozitif enerji saçan bu harika kare çıktı:
Kader onunla ilk olarak bu sene 09 Nisan’da Tider için Bostancı Gösteri Merkezi’nde düzenlediğimiz konserden önce tanışmayı nasip etti. Kuliste bir araya geldik. Beni görür görmez, “Bir dernek başkanının bu kadar genç olmasını beklemiyordum” dedi. Ben de gülümseyerek “Evet gencim ama o kadar da değil” diyerek klasik sorumu sordum: “Sizce kaç yaşındayım?” O da “böyle sorduğuna göre gösterdiğinden daha büyüksün herhalde” diyerek zekâsını ortaya koydu. “Ama 30’dan daha fazla göstermiyorsun” dedi. Ben de kendisine Kasım ayında 40 yaşımı dolduracağımı söyledim. “Tam tahmin ettiğim gibi hiç yaşını göstermiyorsun, bravo valla” dedi. Teşekkür edip kendisinin de sağlıklı göründüğünü belirttim ve sonra klasik bir şekilde “Derneğimize verdiğiniz desteklerden dolayı minnettarız” dedim. O da böyle sosyal sorumluluk projelerine sanatçıların destek vermesi gerektiğini ve bunu bir anlamda toplumsal sorumluluklarının bir parçası olarak gördüğünü belirterek “Siz de çok güzel işler yapıyorsunuz, tebrik ederim” dedi.
Anısına zincir konser fikri...
Bu keyifli sohbetten sonra konserde başarılar diledim ve iznini istedim. Konser muhteşem geçti. İşte konserden çekilmiş kareler:
Konserden sonra da tekrar gördüm kendisini. Bu kez sahnenin arkasında sanatçı dostları (Çelik, Işın Karaca, Deniz Arcak ve Ümit Sayın), müzisyenler ve menajerleriyle oturuyordu. Masada beni görünce “Bu genç adam da Tider’in başkanı. Konseri Tider adına yaptık” diyerek beni tanıştırdı. Ben de “Harika bir konserdi. Emeklerinize ve sanatınıza sağlık. Dernek adına bir kez daha çok teşekkür ederiz” dedim. O da konserden çok keyif aldığını söyledi. Masada bizimle ilk bağlantıyı kuran menajerleri Özlem Özbakan ve Umut Kuzey vardı. Aynı zamanda Harun Kolçak ile düet de yapan sanatçı ve menajer Umut Kuzey lafa girdi ve Tider’e desteğin kapsamını Türkiye’nin bir çok yerinde zincir konser yaparak genişletebileceğimizi iletti. Harun Kolçak bu konuşmaları başını sallayarak onayladı. Ben de detayları sonra konuşabileceğimizi söyleyerek masadan ayrıldım.
Türkiye’nin birçok bölgesine uzanan zincir konserler düzenleme fikrini Özlem Özbakan ve Umut Kuzey ile tekrar konuşacağım. Harun Kolçak anısına ve Tider yararına bu konserleri gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum. Hayırlısı…
Bu konserde bilerek veya bilmeyerek birçok şeyi başardık. Birincisi Tider’in faaliyetleri için gelir elde ettik. İkincisi Tider’in tanınırlığı için harika bir fırsat oldu. Salonda bulunan ve sosyal medyada aktiviteden haberi olan binlerce kişiye Destek Market ve Destek İK faaliyetlerini tanıtmış olduk. Üçüncüsü Harun Kolçak gibi değerli bir müzisyeni hayran kitlesiyle İstanbul’da buluşturduk. Dördüncüsü Harun Kolçak’a birçok sanatçı dostu eşlik etti. Sanat dayanışmasına vesile olduk. Son olarak Harun Kolçak’ın son büyük konserini düzenlemiş olduk. Keşke şartlar farklı olsaydı da onunla Türkiye’nin her yerinde birlikte konser veriyor olsaydık. Kader böyleymiş.
Her şeyden önce iyi bir insan ve Türkiye’nin yetiştirdiği önemli değerlerden olan Harun Kolçak’ı tanımayanlar için sanatçının biyogafisini paylaşmak isterim (Hürriyet’in 08 Şubat 2017 tarihli haberinden alıntıdır): http://www.hurriyet.com.tr/harun-kolcak-kimdir-kac-yasinda-40359653
Harun Kolçak’ın biyografisi
Sinema sanatçısı Eşref Kolçak'ın oğlu olan Harun Kolçak, 15 Temmuz 1955 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Sanatçı, Saint Benoit'da eğitimini sürdürdüğü sırada müzik çalışmalarına o yıllarda bas gitar çalarak başlamış, içindeki müzik tutkusu artınca sinema sanatçısı olan babası Eşref Kolçak’la konuşarak eğitimini yarım bırakmış ve profesyonel müzik çalışmalarına başlamıştır. Türk pop şarkıcısı, besteci, söz yazarı ve bas gitaristi gibi farklı kimliklerle tanınan Harun Kolçak, ilk çalışmalarına rock müziğin babası olarak tanınan Erkin Koray’la başlamıştır. 1977'de Erkin Koray'ın çıkardığı Tutkusu albümünde basgitar çalmıştır. Silahlıpoda Ritm 68 orkestrasına 1978 yılında bas gitarist olarak katılan Harun Kolçak, askerlik dönüşü caz müziğine yönelmiş, Aydın Esen, Neşet Ruacan-Nükhet Ruacan ve Erol Pekcan gibi ünlülerle çalışmış ve müzikal deneyimini artırmıştır. O dönem Harun Kolçak, Onno Tunç'tan orkestrasına katılması için teklif almıştır.
7 yıl boyunca Onno Tunç Orkestrası`nda bas gitaristlik, vokalistlik ve solistlik yapan Harun Kolçak, Zerrin Özer ve Aşkın Nur Yengi ile birlikte yaptığı düetler ile Kuşadası “Kuşadası Altın Güvercin Müzik Yarışması” ve Antalya “Akdeniz Akdeniz Müzik Yarışması” adlı şarkı yarışmalarında ödüller almıştır. 1991’de Onno Tunç ile ortak yaptığı “Beni Affet” albümü ile büyük çıkış yakaladı. Albümlerinin çoğunda şarkıların söz ve müziği kendine ait olan Kolçak, başka sanatçılara da pek çok eser vermiştir. 1996’da Litvanya’da 13 ülkenin katıldığı “Müzikos Festivalis 96”da “En İyi İkinci Şarkıcı” seçilmiştir.Kolçak, 2012'de Yeniden Doğuyorum adlı solo albüm çıkarmıştır. Ekim 2013 itibarıyla Harun Kolçak Rock Off isimli grup kurmuştur. Can Güney, Yusuf Tunceli ve Orkun Gezer`in olduğu grubun verdiği ilk performansı Okan Bayülgen`in Makina Kafa adlı programda vermişlerdir.
Harun Kolçak 2014 yılında yakalandığı prostat kanseri nedeniyle ameliyat geçirmiştir. “Ölüm hayatta birçok şeye anlam katıyor. Ölümsüz olsaydık, birbirimize değer vermezdik” sözleriyle hastalığıyla nasıl mücadele ettiğini açıklayan Kolçak, kanseri maneviyatı ile yendiğini ve bu esnada alkali diyeti yaptığını söylemiştir.
Hoş olmayan iki yansıma
Harun Kolçak’ı maalesef 19 Temmuz tarihinde kaybettik. Sanatçı son tweet’lerinde “Beni artık şarkılarımdan hatırlayın” demişti. İşte ben de Harun Kolçak’ın geçen sene birçok sanatçıyla düet yaptığı son albümünün linkini paylaşmak isterim. Doya doya dinleyin (Youtube’da Gökhan Türkmen’le olan “Yanımda kal” adlı düet ile başlıyor. Diğer bütün şarkılarını da sıradan dinleyebilirsiniz):
https://www.youtube.com/watch?v=RXN8S8vvFxw&list=PLOSxKvRJnFDyD4VcsJLYwzEdmmfh2T-4J
Harun Kolçak’ın vefatından sonra hoşuma gitmeyen iki şeyden de bahsetmek istiyorum. Birincisi maalesef babasının beyanları. Kendisini tanımam ama sözlerini ilk duyduğumda ‘oğluyla ilgili daha pozitif ve güzel şeyler söyleyebilirdi’ diye düşünmeden edemedim. Harun Kolçak’a saygımdan bu konunun detaylarına girmeyeceğim.
Bir de ‘rating için her yol mubahtır’ anlayışıyla hareket eden gazetecilerden pek haz etmem. Bu anlamda Cengiz Semercioğlu’nun yazmış olduğu “Hayattayken yazılanlar ölünce karartılıyor...” başlıklı yazının büyük bir şanssızlık olduğunu düşünüyorum. İlgilenenler için yazının linki şöyle: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/cengiz-semercioglu/hayattayken-yazilanlar-olunce-karartiliyor-40527164
Kendisine şunu sormak lazım: “Harun Kolçak uyuşturucu ve alkolden mi yoksa kanserden mi vefat etti? Onu kötüleyerek eline geçti? Buna değdi mi?”
Bir de Cengiz Semercioğlu’na şunu da söylemek istiyorum: İnsanlar diğer insanları kendilerini nasıl hissettirdikleriyle hatırlarlar. Biz Harun Kolçak’ı yardımsever kişiliğe sahip harika bir insan ve şarkılarıyla hayatımıza renk katan Türkiye’nin yetiştirdiği değerli müzisyenlerinden biri olarak hatırlıyoruz. Gerisi teferruat. Haberin olsun.
Cenazesine giderken tam da onun istediği gibi Spotify’dan şarkılarını açtım, arabada dinleyerek Nişantaşı’nın yolunu tuttum. Teşvikiye Camii’nde Harun Kolçak’ın cenazesine de Tider olarak tam kadro katıldık. Herkes çok üzüntülüydü.
Cenaze sırasında Umut Kuzey’i gördüm. Aramızda şöyle bir diyalog geçti:
- Başımız sağolsun. Hepimiz çok üzgünüz.
- Sağolun. Çok teşekkürler, geldiğiniz için.
- Biz Tider olarak tam kadro geldik. Arkadaşlarım burada.
- Hoş gelmişsiniz.
- Nisandaki konseri iyi ki düzenledik.
- Evet. O konser, Harun Kolçak’ın son büyük konseriydi. Harun o konserden çok mutlu olmuştu.
- Mutluluğunu o gün belli ediyordu. Konsere katılım gayet iyiydi ve birçok sanatçı dostu da o gün yanındaydı. Harika oldu. O gün zincir konser düzenleme üzerine konuşmuştuk, Harun Kolçak anısına bunun üzerine gidelim mi?
- Tabii gidelim. Bunu konuşalım.
- Tamam güzel. Haberleşiriz.
Sonrasında cenaze arabası camiden çıkıp Bursa Gemlik’e yol alırken tüm sevenleriyle birlikte alkışlarla uğurladık.
Allah rahmet eylesin. Nur içinde yat Harun Kolçak.
Yazımı Adım Adım’ın kurucusu sevgili dostumuz Itır Erhart’ın sosyal medyada Harun Kolçak hakkında dile getirdiği sözlerle bitirmek istiyorum:
Sevgili Harun Kolçak'ı tanıdığımda henüz 16-17 yaşındaydım. Köpeği ile kurduğu eşsiz diyalog beni çok etkilemişti. İlk vejetaryen akşam yemeğimi onun evinde yedim. Sanırım "vejetaryen" kelimesini de ilk kez ondan duydum. Harun tüm canlıları severdi... Sivil toplumu severdi (Son konserini Tider yararına verdi)... Sevmeyi severdi. Çok çok özel bir insandı. Başımız sağ olsun...
Etiket: anı
Keşke herkes bu gerçeği görebilse...