Kosta Rika ile ‘Pura Vida’ bağım hiçbir zaman kopmayacak

Dokuz yılı geride bıraktığım Kosta Rika Fahri KonsolosluÄŸu görevimi önümüzdeki yıl sonlandırmayı düÅŸünüyordum. Ancak iki hafta kadar önce DışiÅŸleri Bakanı Manuel A. González Sanz ile yaptığım görüÅŸme konuyu bir kez daha deÄŸerlendirmeme yol açtı. Bakan ve müsteÅŸar yardımcısının beni onurlandıran sözleri, içselleÅŸtirdiÄŸim ve temsilcisi olduÄŸum Kosta Rika’ya özgü ‘Pura Vida’ felsefesinin ışığında ‘tamam mı devam mı?’ sorusunu yeni bir eÅŸiÄŸe taşıdı.

Türkiye – SICA (Orta Amerika Entegrasyon Sistemi) II. DışiÅŸleri Bakanları Forumu 20-21 Nisan tarihlerinde gerçekleÅŸti. Bu toplantıya Kosta Rika’nın dışında Belize, Dominik Cumhuriyeti, El Salvador, Guatemala, Honduras, Nikaragua ve Panama’dan oluÅŸan 8 Orta Amerika ülkesinin dışiÅŸleri bakanları; müsteÅŸarlar, müsteÅŸar yardımcıları ve üst düzey bürokratlardan oluÅŸan delegasyonlarıyla teÅŸrif ettiler. Kosta Rika, bu toplantılara DışiÅŸleri Bakanı Manuel A. González Sanz’ın liderliÄŸinde tam kadro katıldı. Ben de bu toplantılarda her zamanki gibi Kosta Rika delegasyonuna eÅŸlik ettim.

SICA’da resmi heyetlerin toplanacağı 20 Nisan’dan bir gece önce 19 Nisan Pazartesi akÅŸamı DEÄ°K (Dış Ekonomik Ä°liÅŸkiler Kurulu – Kamu ve Özel Sektörün iÅŸbirliÄŸi yaptığı ve diÄŸer ülkelerle ticari iliÅŸkiyi özel sektör bazında geliÅŸtirmek için çalışmalar yapan yarı kamu kuruluÅŸu) InterContinental Istanbul otelinde saat 19:00’da etkinlik düzenledi. Bu arada ben de son 2 senedir DEÄ°K’in Orta Amerika Ä°ÅŸ Konseyi’nde baÅŸkan yardımcısıyım. Bu etkinlik DEÄ°K’in gerçekleÅŸtirdiÄŸi güzel iÅŸlerden biri oldu.

 

 

Bir kokteyl düzeninde olan bu etkinlikte SICA ile ortak düzenlenen forumun ilk konuÅŸmaları yapıldı. Bizim Kosta Rika DışiÅŸleri Bakanı da bir konuÅŸma yaptı. O akÅŸam her ÅŸey yolunda gitti. Kosta Rikalılar diÄŸer Orta Amerika ülkelerine göre biraz daha öne çıktı diyebiliriz. Asıl mesleÄŸi avukat olan yakışıklı DışiÅŸleri Bakanımıza zarif eÅŸi de eÅŸlik etti. Etrafta yapılan bazı konuÅŸmalara tanık oldum. “Kosta Rikalılar manken gibi maÅŸallah” deniyordu. Tabii bunu duyunca tebessümle karşılık verdim. Çünkü ülkeden çıkan bir kiÅŸiye bakıp tüm ülkeyi öyle deÄŸerlendirmemek lazım. Nasıl Trump’a veya ondan önceki Obama’ya bakıp Amerika’yı deÄŸerlendirmezseniz, DışiÅŸleri Bakanı veya Devlet BaÅŸkanına da bakıp tüm ülkeyi iliÅŸkilendirmemek lazım. Ama tabii ki ilgili üst düzey yetkililer ülkenin durumu hakkında bir fikir verir.
 

Memnuniyet veren imzalar

Ertesi gün resmi görüÅŸmeler yapıldı ve bu görüÅŸmeler sonucunda Türkiye ve Kosta Rika arasında Kültürel Ä°ÅŸbirliÄŸi AnlaÅŸması ile Psikotrop ve UyuÅŸturucu Maddelerin Uluslararası Kaçakçılığına karşı Mücadelede Ä°ÅŸbirliÄŸi AnlaÅŸması imzalandı.

Ä°ÅŸte imza töreninden çekilmiÅŸ kareler:

 

 

 

 

Giderayak yapılacak iÅŸleri sonuçlandırmak açısından bu anlaÅŸmaların hayata geçmesine ÅŸahsen çok memnun oldum.  Giderayak diyorum, çünkü daha önce de yazdığım gibi önümüzdeki sene Kosta Rika Fahri KonsolosluÄŸunu bırakmayı düÅŸünüyorum. Ä°lgili yazıyı http://www.serhansuzer.com/tr/kosta-rika-fahri-konsolosu-olarak-son-doneme-girerken linkinde okuyabilirsiniz. Bu konuya yazının sonuç bölümünde tekrar deÄŸineceÄŸim.

Ä°ki günlük resmi görüÅŸme ve ziyaretler, ilgili delegasyonların CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ı Ä°stanbul’da ziyaret etmeleriyle tamamlandı. Türkiye’nin bölge ülkeleriyle iliÅŸkilerin geliÅŸtirilmesi için yapılan resmi görüÅŸmeler ve yapılan anlaÅŸmalar olumlu geçti diyebilirim.

O son resmi günün sabahında DışiÅŸleri Bakanı Fahri KonsolosluÄŸumuzu ve Procomer ofisini ziyaret etti.

 

Bakanın ziyaretinden bir kare

 

O günün akÅŸamında Kosta Rika delegasyonunu akÅŸam yemeÄŸine Galatasaray Adası’ndaki balıkçıya götürdüm. Tüm delegasyon yemekten ve yaÅŸadıkları deneyimden çok memnun kaldı. Yemekler genel olarak çok lezzetliydi. Ancak mezelerden sonra servis edilen tuzda balık herkesi mest etti. Hem ÅŸovu, hem de lezzeti çok iyiydi. Kosta Rikalılar, kendi ülkelerinde okyanus balıklarının bu yedikleri tuzda balık kadar lezzetli olmadığını söylediler. Harika geçen bir akÅŸamın ardından bakanı oteline uÄŸurladık.

 

Tuzda balık servis edilmeden böyle yanar döner bir ÅŸekilde hazırlanıyor.

 

Bir yıkımın düÅŸündürdükleri

Bu arada Galatasaray Adası’ndan söz etmiÅŸken, dün (Pazar) sabah tanık olduÄŸumuz yıkımla ilgili de fikirlerimi paylaÅŸmak isterim. Öncelikle hem hissiyat olarak hem de resmiyette Galatasaraylı olduÄŸumu yazılarımı okuyanlar bilir. Ä°stanbul’daysam Galatasaray’ın maçlarını kaçırmamaya çalışırım. Yine aynı ÅŸekilde Galatasaray Kulübü’nün üyesiyim. Aynı zamanda GSYÄ°AD (Galatasaraylı Yönetici ve Ä°ÅŸ Adamları DerneÄŸi) üyesiyim.

Galatasaray Adası’yla ilgili de birçok kongre üyesinden farklı düÅŸünüyorum. Evet, Reina’nın sahibi Mehmet Koçarslan’ı ve Genel Müdürü Ali Ünal’ı da tanırım. Ä°nsan olarak özellikle Ali’yi ve kardeÅŸi Erkan’ı severim. Ancak bunların hiçbiri benim Galatasaraylılığımdan daha ağır basmaz. O yüzden ÅŸu anki düÅŸüncelerimi gönül rahatlığıyla paylaÅŸacağım:

  1. Galatasaray Adası’nın adını Su Ada diye deÄŸiÅŸtirmek yanlıştır. DiÄŸer takım taraftarları gocunmasınlar diye orijinal ismin deÄŸiÅŸtirilmesi kabul edilemez. Oraya gelenlerin takım kimliÄŸinden arınarak Ä°stanbul BoÄŸazı’nın keyfini çıkarmaları gerekir.
     
  2. Özellikle bir bölümünde olması gerekenden daha büyük bir yapılaÅŸma olduÄŸu gerçektir. Ancak anladığım kadarıyla yıkım iÅŸlemi bu büyük yapılaÅŸmanın olduÄŸu tarafta deÄŸil, senelerdir orada bulanan ve önceki yönetimler döneminde inÅŸa edilmiÅŸ yapılara yönelik.
     
  3. Adadaki tüm olumsuzluklara raÄŸmen yine de Galatasaray Adası’nın bu kadar popüler hale gelmesinin en büyük sebebi Reina’nın iÅŸletme becerisidir. Mehmet Koçarslan ve ekibi oranın iÅŸletmesini almadan önce Galatasaray Adası’nın durumu bana göre içler acısıydı. Ne zaman ki iÅŸletmeyi onlar aldılar o zaman orası gerçekten popüler bir mekân haline geldi. YiÄŸide vur, hakkını yeme.
     
  4. Oranın böyle göstere göstere yıkılması ve molozlar içinde bırakılması da yanlıştır. Galatasaray Adası’nın turizm deÄŸeri vardır. Orası tıpkı Reina gibi bir uluslararası arenada bir turizm ürünü haline gelmiÅŸtir. Dolayısıyla bu tip yıkımlar, zaten can çekiÅŸen Türk turizmine ayrıca darbe vuruyor, yurtdışına da yanlış mesajlar vermeye devam ediyor. ÖrneÄŸin, yaptığımız görüÅŸmelerde Galatasaray Adası’ndan övgüyle söz eden Kosta Rika DışiÅŸleri Bakanı’na ve orada bize katılan yetkililere dün sabahki yıkımdan bahsetmeyeceÄŸim. Çünkü bu durumdan ÅŸahsen ülkem adına utanıyorum.
     
  5. Bunu destekleyen sevgili Galatasaraylılara da ÅŸunu söylemek isterim: Galatasaray Adası’nda bir deÄŸiÅŸiklik yapmak istiyorsanız, orayı daha iyi yönetecek ve daha yüksek kira verecek bir iÅŸletme bulmanız gerekir. Çözümü öngörmeden sorunla baÅŸ etmeye çalışmak kulübe zarar verir. Daha yüksek kira verecek kamikaze kuruluÅŸlar elbette çıkacaktır. Bunlar ancak kısa vadede orada barınabilirler. En fazla 2-3 sene içerisinde batıp ya orayı terk ederler ya da uzun vadede bize ciddi zarar verirler. Orada ilk aÅŸamada yapılması gereken ÅŸey içeride halen var olan iÅŸletmenin ödediÄŸi ücreti artırmaktır. Ä°ÅŸletme anlaÅŸması imzaladığınız bir ÅŸirkete de iÅŸgalci tanımlaması yapmak Galatasaray gibi bir kulübe yakışmaz. Kamu, STK ve özel sektördeki tüm kurum ve kuruluÅŸların bir devamlılığı olması gerekir.

Galatasaray Adası’ndaki yıkımı slow motion olarak kaydetmiÅŸler. Böyle bir yıkımın ne kadar dehÅŸet verici olduÄŸunu gözler önüne seren bu videoyu paylaÅŸmak isterim:

https://instagram.com/p/BUtQWehlBg3/

 

MüsteÅŸar yardımcısıyla anlamlı yazışma

Konumuza dönersek, Kosta Rika resmi delegasyonunu Cumartesi günü uÄŸurladık. Bizden sonra Orta DoÄŸu seyahatine çıktılar. MüsteÅŸar yardımcısı Francisco Chacón Hernández bana oradan bir mesaj attı. Oldukça aktif ve baÅŸarılı bir bürokrat olan Chacón, ilgili blog yazılarımı okumuÅŸ. Bana özetle “Fahri Konsolosluktan ayrılmayı mı düÅŸünüyorsun?” diye sordu. Ben de böyle bir düÅŸüncemin olduÄŸunu belirttim. Daha sonraki yazışmamızda bana özetle Kosta Rika’nın Ä°stanbul’daki yüzü olduÄŸumu, Kosta Rika’yı temsil etmekten gurur duyduÄŸumu yazdığımı okuduÄŸunu ve Kosta Rika’nın da aynı ÅŸekilde benimle gurur duyduÄŸunu, yaklaşık 40 yaşında 9 sene Kosta Rika Fahri KonsolosluÄŸu görevini sürdürdüÄŸüm için bunun hayatımın yaklaşık %25’ini oluÅŸturduÄŸunu ifade ederek, benim sürekli ‘Pura Vida’ kavramını kullanmamın ve hayat felsefem haline getirmemin bana çok yakıştığını ve bu felsefenin bütün gereklerini hayata geçiren biri olarak aslında benim gerçek bir vatandaşı kadar Kosta Rikalı olduÄŸumu ve bunun DNA’ma dek iÅŸlediÄŸini yazdı. Son olarak ‘Pura Vida’ felsefesinin yaygınlaÅŸmasına benim katkılarımın sürmesinin de bir ihtiyaç olduÄŸunu vurguladı.  

Ben de ona bu güzel geri bildirimi için teÅŸekkür ettim ve Kosta Rika ile benim gerçekten harika bir eÅŸleÅŸme oluÅŸturduÄŸumuzu, bana sil baÅŸtan temsil etmek için hangi ülkeyi istediÄŸim sorulsa yine Kosta Rika’yı seçeceÄŸimi belirttim. Ülke ile barışı koruma ve doÄŸaya sahip çıkma gibi aynı deÄŸerlere sahip olduÄŸumu ve Tico diye adlandırılan Kosta Rikalılarla çalışmanın benim açımdan büyük bir keyif olduÄŸunu ilettim. Ancak bu iÅŸin de kamuya hizmetteki gibi bir süresinin olması gerektiÄŸini, bunun da bence normalde 10 sene olduÄŸunu, ancak olaÄŸanüstü koÅŸullarda 15 seneye uzayabileceÄŸini belirttim. Bu görevde 9 senemin dolduÄŸunu ve önümüzdeki sene birine devretmemin zamanının geldiÄŸini, ancak önerilere de açık olduÄŸumu belirttim.
 

Bakan Gonzalez’in sorusu

Ardından kendisi de bana önerilere açık olmama sevindiÄŸini, OrtadoÄŸu uçuÅŸlarının arasında 16 Mayıs’ta DışiÅŸleri Bakanının Türkiye’de 3 saat kalacağını ve benimle konuÅŸmak istediÄŸini belirtti.

Sonrasında tekrar teyitleÅŸtik ve 16 Mayıs günü DışiÅŸleri Bakanı Manuel Gonzalez’i VIP bölümünde karşılamak üzere havalimanına gittim. Her zaman olduÄŸu gibi Bakan Gonzalez’i ve MüsteÅŸar Yardımcısı Chacon’u uçaktan aldım. VIP bölümünde Bakan’a ayrılan özel bölümde sohbet etmeye baÅŸladık.

3 saatlik konuÅŸmamız sırasında birçok konu ele alındı. Sıra benim konuma geldiÄŸinde önce Chacon konuÅŸtu, sonra Bakan bir konuÅŸma yaptı. Ben de kendi düÅŸüncelerimi tekrar aktardım.

Bakan bana “Bu görevi seninle aynı deÄŸerlere sahip, senin gibi iÅŸleri icra eden ve bunu yaparken de idealistliÄŸi elden bırakmayan birini biz ÅŸimdi nereden bulacağız?” diye sorunca yaklaşık yarım saat süren bu konuÅŸma sonuca baÄŸlanma noktasına geldi. Onlara aslında aklımda böyle birinin olduÄŸunu, ancak maalesef onun da yurtdışında yaÅŸamaya baÅŸladığını söyledim ve ekledim: “Bu durumda görevimi ille de önümüzdeki yıl bırakacakmışım gibi düÅŸünmeyelim ve bayrağı teslim edecek birini bulana dek devam edeyim, sizin için uygun mudur?” Bakan kafasını salladı, ardından el sıkıştık. Sonrasında bakanı ve müsteÅŸar yardımcısını uçaÄŸa kadar uÄŸurladım.

 

Bakan Gonzalez’in Fahri KonsolosluÄŸu’muzu ziyaretinde içeride çekmiÅŸ olduÄŸumuz bir kare. Buraya da temsili olarak koyuyorum.

 

DoÄŸrusunu söylemek gerekirse bana bu ÅŸekilde deÄŸer veriliyor olması beni duygulandırdı ve motivasyonumu artırdı. Bayrağı gönül rahatlığıyla devredebileceÄŸim birini bulana dek görevi bırakmayacağım. Bu kiÅŸiyi de önümüzdeki yıl bulabilmeyi bütün samimiyetimle umuyorum. Çünkü kan deÄŸiÅŸimine inanan biriyim. Ancak bulamazsam da kaldığımız yerden aynı motivasyonla devam edeceÄŸim.

Nitekim bu görüÅŸmeden bir sonraki hafta Kosta Rika’nın önemli sanatçısı Jose Sancho’nun sergisini açmak için çalışmalarımız hızlandı. Bir sonraki yazımda geçen hafta açılışını gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz bu harika sergiye yer vereceÄŸim.

Sonuç olarak, Kosta Rika Fahri KonsolosluÄŸum bitse dahi, Kosta Rika ile ‘Pura Vida’ bağım hiçbir zaman kopmayacak. Çünkü ‘Pura Vida’ benim hayat felsefem haline gelmiÅŸ durumda. Chacon’un tabiriye DNA’ma iÅŸlemiÅŸ durumda. Pura Vida felsefesinin ne olduÄŸunu bilmeyen sevgili okuyucularımız da http://www.serhansuzer.com/tr/pura-vida-veya-yasami-anlamla-donatmak link’indeki yazımı okuyabilirler.

Åžimdi, tüm dostlar için bir kez daha “Pura Vida!”

 

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için