Tarımda devrim teknolojiyle mümkün

Ankara’da gerçekleştirilen 2. Tarım, Gıda ve Beslenme Politikaları Zirvesi’nde “Türkiye’de İklim Değişikliğinin Yıkıcı Etkilerini Azaltacak Tarım Politikaları Geliştirmek” başlıklı panelde bir konuşma yaptım. Yenilenebilir enerji, su ve tarım teknolojilerinin iklim değişikliğiyle savaşta ne denli önemli olduğunu örnekler eşliğinde vurguladığım bu etkinlikle ilgili izlenimlerimi sizlerle paylaşıyorum.

Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği (GTBD) ile Gıda İçecek ve Tarım Politikaları Araştırmaları Merkezi (GİFT) iş birliğiyle düzenlenen 2. Tarım, Gıda ve Beslenme Politikaları Zirvesi, 6-7 Kasım 2018 tarihlerinde Ankara’da Swissotel’de gerçekleştirildi. Yurt içi ve dışından birçok uzman ve akademisyenin katıldığı, kamu ve özel sektör ile akademisyenleri bir araya getiren zirvede iklim değişikliğinin etkileri ile obezite ve eksik beslenme ana temaları, sunumlar ve panel oturumlarıyla ele alındı. İlgili detayları konferansın linkinde bulabilirsiniz:

http://gtbd.org.tr/2-tarim-gida-ve-beslenme-politikalari-zirvesi/

 


 

Bu önemli konferans kapsamında nelerin konuşulduğunu da ana başlıklar halinde aktarmak isterim:

Tarım politikası alanındaki başlıklar
 

  • İklim değişikliğinin su kaynakları ve tarımsal verim üzerine etkisi
     
  • Alternatif enerji kaynaklarının tarımda kullanımı
     
  • İklim değişikliğinin Türk tarımı üzerine etkisi
     
  • Tarımda akıllı teknoloji kullanımı
     
  • Gıda atıkları ve israf önleme ile kaynakların korunması
     
  • Üretici maliyetlerini azaltıcı alternatif finansman kaynaklarına çiftçilerin erişimi
     
  • Tarımda dijitalleşme ile çiftçi maliyetlerinin azaltılması
     
  • Girdi ve pazarlama kooperatifleri ile çiftçi refahının artırılması


Gıda ve beslenme politikaları alanındaki başlıklar
 

  • Beslenme ve Sağlık politikalarının oluşturulmasında bütüncül yaklaşım
     
  • Beslenme davranışlarını şekillendiren parametreler
     
  • Beslenme davranışları değişebilir mi?
     
  • Obezite ile mücadele programlarında kamu, iş dünyası ve akademi iş birliği
     
  • Beslenmede gerçekler ve efsaneler
     
  • Sağlıklı yaşam, spor ve beslenme
     
  • Dengeli ve yeterli beslenme sorunu
     
  • Gıda etiketleri ve sağlık beyanları
     
  • Tüketicilerin gıda ve beslenme alışkanlıkları
     
  • Fonksiyonel gıdalar ve sağlıklı yaşam
     
  • Yaş gruplarına göre beslenme
     
  • Gıda ve beslenmede inovasyon ve reformülasyon
     
  • Gıda reklamları ve tüketiciler


Panel katılımcıları ve başlıklar

6 Kasım’da konuşmanın yapılacağı Ankara Swissotel’e saat 11.00 sularında vardım. Konferans kaydımı yaptırıp fuaye alanında tanıdıklarla görüştükten sonra öğle yemeğine katıldım. Ardından 13.30’da başlayacak olan bizim panel, biraz gecikmeli olarak 14.00 gibi başladı. Konferanstaki ikinci panel bizimkisiydi. Panelin konusu ise Türkiye’de İklim Değişikliğinin Yıkıcı Etkilerini Azaltacak Tarım Politikaları Geliştirmek olarak belirlenmişti. Panele katılanlar ve yaptığı konuşmaların başlıklarını aşağıda bulabilirsiniz:

Prof. Dr. Levent Kurnaz, Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü
“Türkiye tarımı iklim değişikliğinden etkilendi mi? Gelecekte ne gibi etkiler beklemeliyiz?”

Dr. Mehmet Uğur Yıldırım, DSİ Genel Müdürlüğü, İşletme ve Bakım Dairesi Başkanı

“İklim değişimi karşısında nasıl bir sulama politikası izlenmelidir?”

Sara Marjani Zadeh, BM FAO Merkezi Asya Ofisi, Su Uzmanı
“İklim değişikliğiyle mücadelede BM FAO’nun rolü”

Yusuf Cemil Satoğlu, TARSİM Genel Müdürü
“Çiftçi bütçesinin korunmasında risk yönetim araçlarının kullanımı”

Benim konuşmam
“Tarımsal enerji ihtiyacını alternatif enerji kaynakları ile nasıl sağlayabiliriz?”

 

 

Paneldeki sunumum

Panelde moderatörümüz bu konferansın fikir babası ve aynı zamanda hem Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği (GTBD) ve Gıda, İçecek ve Tarım Politikaları Araştırmaları Merkezi’nin (GIFT) liderliğini yapan (yönetim kurulu başkanı) Samet Serttaş’tı ve ilk konuşma hakkını bana verdi. Sunumun detaylarına geçmeden önce bu iki düzenleyiciyle ilgili sizleri bilgilendirmek isterim:

 

İki düzenleyici STK hakkında temel bilgiler

Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği (GTBD), kamuoyunu gıda takviyesi ve yenilikçi yaklaşımlar konusunda bilinçlendirmek amacıyla yola çıkmış. 4 Ağustos 2016 tarihinde kurulan derneğin temel hedefi; sektörün önde gelen firmalarını bir araya getirerek takviye edici gıdalar, sporcu gıdaları, fonksiyonel gıdalar ve benzeri yenilikçi beslenme ürünleri sektörlerinin gelişmesine, bu sektörlerin sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak ve itibarını artırmak. Detaylı bilgi için www.gtbd.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz. Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği’nin videosunu da paylaşmak isterim: https://www.youtube.com/watch?v=Ape5PMZ45ao&feature=youtu.be

Gıda, İçecek ve Tarım Politikaları Araştırmaları Merkezi (GİFT) ile ilgili de derneğin https://gift.org.tr/ linkinde bulunan web sitesinden şu bilgilere ulaşabilirsiniz: Gıda, İçecek ve Tarım Politikaları Araştırmaları Merkezi (GİFT) tarım ve gıda politika yapıcılarının, karar alıcıların bilgi ve veri ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuş bir sivil toplum inisiyatifidir. Kuruluş sürecinin ilk aşamasında, gönüllülük ve katılımcılık esasları dahilinde, sivil bir platform olarak doğan GİFT, paydaşların talep ve beklentileri paralelinde organik bir büyüme süreci sonucunda dernek tüzel kişiliğine kavuşmuş bir düşünce kuruluşudur. GİFT, çalışmalarını ilgili bütün tarafları kapsayacak şekilde, uluslararası kabul görmüş, bilime ve veriye dayalı politika enstrümanlarını kullanarak yürütmektedir. Çok yönlü, bütüncül ve kapsayıcı bir bakış açısı ve sivil diyalog perspektifi ile faaliyet alanlarında veri ve bilgiye dayalı politika alternatifleri üreterek, tarafsız bir sivil toplum inisiyatifi olarak, ulusal karar alma ve politika yapım süreçlerine katkı sağlayan öncü bir düşünce kuruluşu olmaktır.

 

Bu bilgileri size aktardıktan sonra “Tarımsal enerji ihtiyacını yenilenebilir enerji kaynakları ile nasıl saylayabiliriz?” başlıklı sunumumu sizlerle paylaşmak isterim:
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Konuşmanın sonunda da Şanlıurfa’da gerçekleştirdiğimiz güneş enerji santrali beslemeli tarımsal sulama projesinin videosunu gösterdik:

 

Çözümlere odaklanma ihtiyacı

Benden sonra diğer dört uzman konuşmalarını yaptılar. Ağırlıklı olarak konuşmaları iklim değişikliği ve etkileri üzerineydi. Genel tespitim herkesin sorunlardan söz etmesiydi. Çözüm önerilerine benim dışında pek değinen olmadı. Değerli konuşmacılar bizim panelde konuşmalar yaptılar ancak bana göre hepsi aynı mesajı verdi: İklim değişikliği tarımda ve gıda zincirinde giderek büyük bir sorun haline gelmeye başladı.

İklim değişikliği olduğunu hepimiz biliyoruz. Bana göre artık bu sorunu konuşmak yerine somut çözümlere odaklanmamız gerekiyor.

Ben de yukarıdaki konuşmadan da görebildiğiniz gibi özellikle yenilenebilir enerjinin teşvik edilmesi ve tarımla tam olarak entegre edilmesi gerektiğinin altını çizdim. “Yenilenebilir enerji iklim değişikliğiyle mücadelenin en büyük aracıdır” dedim.

Yaptığım sunumdan sonra iki kere daha söz aldım. İlkinde, DSİ İşletme ve Bakım Dairesi Başkanı Mehmet Uğur Yıldırım’ın konuşmasından sonra kendisine su teknolojilerinden faydalanıp faydalanmadıklarını sordum. Özellikle kuraklığın olduğu yerlerde su kaynakları bitmişse, rutubetten veya havadan su üreten teknolojilerin uygulanması konusunu ele alabileceklerini söyledim.


Sonra değil hemen aksiyon almak

Bu sırada gelen bir soru üzerine dayanamayıp yine konuşma hakkı istedim. Şöyle bir yorum yapılmıştı: “Bizim gençleri iklim değişikliğiyle ilgili eğitmemiz gerekiyor. Bu konuda onları bilinçlendirerek ancak gelecek nesillerde bu sorunun çözümünü sağlayabiliriz.”

Ben de hemen söz alıp “Bu işi gelecek nesillere bırakırsak insanlık adına sorunları derinleştiririz ve gelecek nesiller sorunların altından kalkamaz. Bugün ne yapıyorsak karşılığını gelecek nesiller 20-30 yıl sonra alacaklar. O yüzden bizim yarından da yakın, hemen iklim değişikliğiyle ilgili yapılması gerekenleri yapmamız gerekiyor. Örneğin yenilenebilir enerji, su ve tarım (damla sulama, otomasyon, yapay zekâ vb.) teknolojilerini her yere hızla yaymamız gerekiyor.” dedim.

Panelde bu söylediklerimin arkasındayım. Gerekirse kanun ve kararname yoluyla bizim bu teknolojileri Türkiye’nin her yerine yaymamız gerekiyor. Tarımda devrim için herkese iş düşüyor. Çiftçilerin, finansçıların, teknolojiyi geliştirenlerin hepsinin önemli rolleri var. Bir an önce harekete geçilerek iklim değişikliğini tersine çevirmek, ekonomimizi iyileştirmek ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için tarımda devrim yapılması gerekiyor. Bu da ancak teknolojiyle mümkün!

 

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için