TİDER bu sene de FBLI’da memleketi en iyi şekilde temsil etti

Türkiye’nin gıda bankacılığındaki çatı kuruluşu TİDER (Temel İhtiyaç Derneği), geçen sene olduğu gibi bu sene de GFN’in (Global Foodbanking Network -  Global Gıda Bankacılığı Ağı) düzenlediği  FBLI’da (Foodbanking Leadership Institute – Gıda Bankacılığı Liderlik Enstitüsü) ülkemizi en iyi şekilde temsil etti. Gerek yaptığımız sunumlarla gerekse katılımcılarla güzel ilişkiler kurarak bu etkinlikte Türkiye’nin en iyi şekilde temsil edilmesini sağladık.

Gelelim hikayemize. Geçtiğimiz hafta Houston’a bir kez daha geldim. Bu şehir belki Amerika’nın en sempatik şehirlerinden biri değil ama bana hep uğurlu gelmiştir. 2003 senesinden babamın kansere yakalandığını öğrendiğimizde babam bana bu konuda en iyi tedaviyi nerede görebilirim diye araştırmamı istemişti. Ben de kanser tedavisi alanında en iyi sicile sahip Amerika’dan iki hastaneyi tespit ettim. Bunlardan biri Houston’daki MD Anderson, diğeri de NY’daki Sloan Kettering Hastanesiydi.

Sonunda da iki hastaneyi de avantajları ve dezavantajarıyla değerlendirdik. İki hastanenin uluslararası bölümleriyle uzunca müzakereler yaptıktan sonra Houston’daki MD Anderson’da karar kıldık. Babamın şansı yakalandığı kanserin nispeten erken tespit edilmesiydi. 2007 senesine kadar tedavisi sürdü ve sonunda iyileşti.

İkinci kez uğurlu gelmesi de geçen sene GFN Ödülünü kazanmamızla oldu. Geçen sene bu zamanlarda GFN’in tarihinde ilk defa düzenlediği inovasyon ödülüne katılmıştık. 8 finalistten biri olduk ve bu ödülü biz kazandık. Bu Türk STK’cılığı açısından çok önemli bir başarıdır. Kazandığmız inovasyon ödülü ve sonrasında yaşadıklarımızla ilgili iki makale yazdım. Bunları hatırlatmak için tekrar paylaşmak isterim:

http://www.serhansuzer.com/tr/global-bir-stk-olma-yolundaki-tidere-buyuk-odul

http://www.serhansuzer.com/tr/buyuk-odulu-izleyen-macera-ve-kutlamalar

Bu sene de Derneğimizi temsilen CEO’muz Pınar Değirmencioğlu ve Dernek’te yöneticimiz Ezgi Özkök’le birlikte gittik.

Bu seneki program geçen seneki gibi gıda bankacılığı açısından zengin bir içeriğe sahipti. Bir fikir olması açısından programda yer alan konferanstaki konu başlıklarını paylaşmak isterim:

12 Mart Pazartesi

Sanal Gıda Bankacılığının Başarılı Uygulanması

Houston Gıda Bankasında Gönüllü Aktivitesi

Küresel Gıda Bankası Yenilikçilik Ödülü - Sunumlar

13 Mart Salı

Daha Fazla Gıdayı Garantilemek için Geliştirilecek Stratejiler

Ortak Değer Konseptiyle Tanışılması

İlişki Yönetimini Geliştirmek için Ortak Segmentasyonu Kullanmak

Envanter Topluluğunu Anlamak ve Kontrol Etmek

Küresel Gıda Endüstrisini Etkileyen Faktörler

Bölgesel Toplantılar

14 Mart Çarşamba

Fon Yaratma ve Kaynak Geliştirme: Kurumsal Ortaklıklar

GFN Hibeleri – GFN’den Fon Alabilmenin İpuçları

Saha Gezisi Galveston İdari Bölgesi Gıda Bankasına Faaliyetleri ile ilgili Tur

15 Mart Perşembe

Ölçme ve Değerlendirmenin Önemi

Stratejik Düşünme – Stratejik Planlamadan Daha Fazlası

Faydalanıcı Kurumlar için Eğitim ile ilgili Eylemlerin Dönüştürücü Rolü

Ulusal Gıda Bankası İletişim Ağlarının Farklı Modellerini Anlamak

Kurumunuzu Yönetmek

Küresel Gıda Bankası İnovasyon Ödülü – Ödül Özet Sunumu ve Hoşçakal

 

Bu seneki programda bizden iki konuda konuşma yapmamızı istediler. Biri TİDER markasıyla ilgili. Diğeri de kazandığımız ilk inovasyon ödülünün bize sağladığı faydaları anlatmamızı istediler. Şimdi bu yaptığım konuşmaları, resimlerle ve yaptığım sunumların slaytlarıyla paylaşacağım.

 

İlk sunumu yaptığım sırada çekilmiş bir kare

 

İlk sunumlar yapılırken çekilmiş bir kare

 

Yaptığım ilk konuşmanın başlığı “Harika ilk izlenimler: Size uyan bir marka geliştirme” şeklindeydi.

 

 

Sunuma dernekte yaptıklarınızı iki slaytta özetleyin dedikleri için bizim için en önemli iki slaytı paylaştım. Bunlardan birisi iki ana vizyonumuz:

  1. İsrafı önleme
  2. İhtiyaç sahiplerinin kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlama

 

 

Diğeri de “israfı önleme” anlamında oluşturmayı hedeflediğimiz bağış zinciri: Gıda Üreticileri ve Perakendecileri, Gıda Bankaları, Hayvan Barınakları ve Biyogaz Tesisleri.

 

 

Sonrasında Derneğimiz’in tarihçesini anlattım. Buna göre ismimizin ve logoların gelişimini gösteren slaytı paylaştım:

 

 

Bu logolardan görebileceğiniz gibi Derneğimiz, 2010 senesinde Gıda Bankacılığı Derneği olarak kuruldu. Başından beri Gıda Bankacılığı’nın çatı kuruluşu olma misyonuyla kurulduk. İlk logomuz son derece basit “dilim grafik” şeklindeydi. Bunu kurumsal firmalar için önemli işlere imza atan bir reklam ajansı biraz da özensiz bir şekilde hazırladı. Çünkü o dönemde çalıştığım gıda perakendesi şirketinin işlerini yapan bu ajansa “buraya da bir destek atar mısınız?” diye ricada bulunmuştum. Onlar da bu logoyu önümüze koydular. Açıkçası ortaya çıkan sonuç beni tatmin etmedi.

2014’teki genel kurulda yaptığım konuşmada sektör değiştirdiğim için (gıda perakendesinden yenilenebilir enerjiye geçiş yapmıştım) yönetim kurulu başkanlığını devretmek istediğimi bildirdiğimde genel kurul üyeleri benim devam etmem yönünde ısrar ettikler. Ben de devam edebileceğimi ancak halihazırdaki Gıda Bankacılığı modelinin beni tatmin etmediğini  bizim  “balık verme” yerine “balık verirken balık tutmasını öğretme” yoluna gitmemiz gerektiğini anlattım. Aklımdaki yeni yapıyı anlattım. Bu konuşmaların ardından genel kurul üyelerinin hepsi bu konuda beni tam destekledi ve oy birliğiyle tüzüğümüzü, oy çokluğuyla da ismimizi değiştirip alt yapımızı yeniden kurduk.

İsmimizi değiştirirken de herkes birçok yeni isim ortaya attı, ismi değiştirmeyelim diyenler de oldu. En son benim önerdiğim “TİDER” yani “Temel İhtiyaç Derneği” ismi oy çokluğuyla onaylandı. Bu radikal değişiklikleri yaparken, insanlar alışsınlar diye ismimizi önce Gıda Bankacılığı Derneği’nden Gıda Bankacılığı ve Temel İhtiyaç Derneği’ne değiştirdik. 2 sene sonra da Gıda Bankacılığı’nı kaldırıp derneğimizin adını Temel İhtiyaç Derneği olarak resmileştirdik. Yukarıda ismimizin ve logomuzun kronolojisini görebilirsiniz.  

Logomuzun hikayesi ise şöyle: Yaratıcılığına her zaman güvendiğim GEN3’in kurucusu Gökhan Erkek’e vizyonumu anlattım ve kendisini detaylı bilgilendirdim. Kafamdaki yapıyı anlattıktan sonra dedim ki “bize kendi ayaklarının üzerinde durabilen ve kendi kanatlarıyla uçabilen bir insan figürünü sembolize eden logo” çıkar.

İnanın cuma günü bilgilendirmeyi yaptım. Haftasonu çalıştı ve p.tesi günü bu harika logoyla bana geri dönüş yaptı. Birkaç ufak çaplı revizyondan sonra logomuz aşağıdaki son halini aldı.

 

 

Her zamanki gibi akılda kalan ve bizi tam olarak tasvir eden bu harika logo için çok teşekkürler, Gökhan!

Sonrasında ise Derneğimiz için yine çok önemli bir yer teşkil eden sanatını gerçekten beğendiğim ve takdir ettiğim Elçin Ekinci’nin Destek Marketler için tasarladığı amblemi paylaştım.

 

 

 

Bu amblem bütün Destek Marketlerin girişlerinde yer alacak. “Köklerini beslediğinizde meyve veren insanı sembolize eden” bu muhteşem amblemi sizlerle bir kez daha paylaşmak isterim:

 

 

Bize kazandırdığın bu muhteşem sanat eseri için can-ı gönülden teşekkürler, Elçin!

Hem logomuz hem de amblemimiz konferansa katılan tüm Gıda Bankacılığı profesyonelleri tarafından çok beğenildi. Bunu konuşmam sırasında ve sonrasında ifade ettiler.

Sonraki slaytta ise kendi kanatlarıyla uçabilen ve kendi ayaklarının üzerinde durabilen insan figürü diye tasvir ettiğimiz logomuzun canlandırmasını görebilirsiniz.

 

 

Sonraki slaytlarda da logomuzla tasarlanan ürünleri görebilirsiniz:

 

Ödül ve broş tasarımları

 

 

Yüzük tasarımımız. Bu yüzük altın, gümüş ve beyaz altınla geliyor. Herkes tasarımı çok beğendi ve yüzüklerimize inanılmaz bir talep oldu.

 

Kumaş çanta, bağış kutusu ve sandığı

 

 

İlk t-shirt tasarımımız ve gönüllülerimizin giydiği t-shirt’lerimizle çektiğimiz resim

 

 

Harvest Fest’te TİDER profesyonelleriyle çektiğimiz resim. Bu resimde giydiğimiz t-shirt’lerin üzerinde ara geçiş (GBTİDER) logomuzu görebilirsiniz. Logo tasarımının içinde keyifli bir şekilde yerleştirilmiş sabunlarımız var. Bu sabunlar da bizim Yırca köyünde başlattığımız kırsal kalkınma projesinin sabunları.

 

 

Logomuzun ve amblemimizin birlikte görülebildiği son slaytımız

 

Sabahki konuşmalarla akşamki inovasyon ödül yarışması arasında Amerikalıların depo modeliyle çalışan Houston Gıda Bankası’nda bizzat paketleme yaptık. İşte o anlardan resimler:

 

 

Yaptığım ikinci konuşmayı da akşamüzeri “İnovasyon Ödülü” için yarışan finalistlerden önce yaptım. Geçen sene bu ödülü biz kazandığımız için bana bu ödülün bize ne kazandırdığını anlatmamı istediler. Ben de motive edici bir sunum hazırladım. İşte yaptığım sunumdan çekilmiş resimler, sunumun slaytları ve aktardığım bilgiler:

Bu başlangıç slaytında 3 fayda olduğunu belirtiyorum. Uluslararası, Ulusal ve Dahili (İç) faydalar.

 

 

 

Gördüğümüz uluslararası fayda için de şunları sıralıyorum:

1. GFN’in desteğiyle dünyanın farklı yerlerinde bulunan üyeleri ve gıda bankacılığı      profesyonelleri tarafından tanınırlığımızın artması. Bunda slaytın sağ tarafında görebileceğiz GFN’in websitesinde  çıkmış haberimizin ve röportajımızın da etkisi büyük.

2. Gıdabankacıları tarafından sürdürülebilirlik anlamında doğru yolda olduğumuzun teyidi. Biz hep balık verirken balık tutmayı öğretme modelimizi vurguladık. Bu model gıda bankalarının hoşuna gidiyor. Çünkü “ver ver, bir yere kadar” olabildiğini ve gıdabankacılığını sürdürülebilir hale getirmek için ihtiyaç sahiplerinin kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olmak gerektiğini herkes kabul ediyor. O yüzden bizim modelin sadece Türkiye çapında değil, tüm Dünya'da geçerli olduğunu söyleyebilirim.

3. Dünya’daki diğer gıda bankaları ile aramızdaki bilgi alışverişinin artması.

 

İnovasyon ödülünün ulusal faydalarıyla ilgili de şu maddeleri sıraladım:

1. Medyada geniş bir şekilde yer almamız (ki aşağıdaki slaytta bizimle ilgili çıkmış bazı haberleri görebilirsiniz)

2. Bizim geliştirilmiş gıda bankacılığı kavramını kamuoyuna taşımamız:

  • Daha fazla destek için olası kanun değişikliği için TBMM’de konuşma yapma fırsatının sağlanması
  • Türkiye’de gıda bankacılığına destek veren şirketlerin ve kamu kuruluşlarının sayılarının artması
  • Halihazırdaki bağışçıların motive olması
  • Halihazırda gıda bankacılığına destek veren şirketlerin ve kamu kuruluşlarının desteklerini arttırması

3. Türkiye’de gıda bankacılığının çatı kuruluşu olarak tanınırlığımızın artması

4. Kazanılan başarının Türkiye’deki STK’ları gururlandırması

5. İhtiyaç sahiplerinin kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için diğer STK’larla güçlü bağların kurulması.

 

 

Bu basın yansımalarından sonra son faydanın kendi içimizde sağlandığını belirttim ve aşağıdaki slaytta şu maddeleri sıraladım:

  1. Gönüllülerimiz, bireysel bağışçılarımız, profesyonellerimiz, yönetim kurulumuz ve diğer bireysel paydaşlarımız için büyük bir motivasyon oldu.
  2. İnovasyon ve teknoloji anlamında daha fazla iş çıkarmak için bizi motive etti (örneğin: Destek Bulutu ve Destek İK çalışmalarını hızlandırdık).

 

 

Son olarak inovasyon ödüllerinde finalistlerin hepsine aşağıdaki TİDER yüzüğünü armağan edeceğimizi ve ayrıca elimizde kalan ürünleri de bir sonraki günkü uluslararası resepsiyonda dağıtacağımızı anons ettim. Salonda hemen neşeli homurdanmalar başladı. Bu konuşma sonrasında yüzük için birçok kişi yanıma geldi. FBLI’a katılan herkes yüzük tasarımını çok beğendi.  

 

 

 

Sözlerimi tüm finalistlerin çok değerli olduğunu ve teknolojinin her alanda geliştirilmesinin insanlığın gelişimine büyük katkıda bulunduğunu belirterek bu çalışmaların her zaman desteklenilmesi gerektiğini anlattım ve bütün finalistlere başarılar dileyerek bitirdim.

 

 

Son olarak geçen sene ödülü kazandığımızda etrafımızdaki arkadaşlar tarafından tamamen spontane bir şekilde çekilmiş videomuzu da sizlerle paylaşmak isterim. Bu videoda göreceğiniz gibi kazanmayı beklemiyordum, o yüzden başlarda pek tepki göstermedim, durumu idrak etmeye çalıştım. “Şimdi geçen seneki coşkuya tanık olalım” dedim ve aşağıdaki videoyu izlettim:

 

Videoyu izleyen herkes güldü ve alkışladı. Salon inovasyon ödülü yarışması için hazırdı.

Şimdi de sizlerle kafanızda canlandırmanız için inovasyon ödülü yarışması sırasında çektiğimiz bazı resimleri paylaşmak isterim:

 

 

Bir de benim son akşamımda FBLI’ın ikinci gününde uluslararası resepsiyonda çekilmiş resimleri sizlerle paylaşmak isterim. Burada her ülkenin kendi masası vardı (bazı masalarda iki veya üç ülke vardı) ve herkes getirdiklerini sergiledi:

 

Houston'a giden TİDER Ekibi. Soldan sağa; Pınar Değirmencioğlu (CEO), ben, Ezgi Özkök (Derneğimizin Yöneticisi)

 

Masamızı İrlanda ile paylaştık

 

Yüzüklerimiz FBLI'a katılan kadınlar tarafından çok beğenildi

 

Latin Amerikada'ki en beğendiğim ülkelerden biri olan Kolombiya

 

Kalbimdeki bir başka Latin Amerika ülkesi Arjantin

 

Bir gün mutlaka gitmek istediğim Avusturalya

 

Kore Gazisi dedemin anısına

 

Kalabalık ve neşeli Meksika masası

 

Bu seneki inovasyon ödülünü kazanan Çin masası

 

Uluslararası resepsiyonun yeraldığı salonun resmi. Buradaki HOPE (Umut) kelimesi hepimiz için büyük anlam ifade ediyor. HOPE'un içinde de umudumuzu inşa eden kelimeleri bulabilirsiniz.

 

FBLI'ın son günü çekilmiş bu resimde erken ayrılmak zorunda kaldığım için ben yokum. Dünyadaki bütün gıda bankacılarının birarada olduğu bu önemli kareyi de sizlerle paylaşmak isterim.

 

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için