Türkiye için milat niteliğinde bir güneş enerjisi projesi

Bu haftaki yazımda ülkemizin enerji bağımsızlığı için önemli bir adım niteliği taşıyan, bir yandan vatandaşa ve kurumlarımıza ciddi finansal avantajlar sağlarken diğer yandan cari açığın düşmesine katkı sunacak olan doğa dostu güneş enerjisi projemizden söz edeceğim. İşte geçmişi ve geleceğiyle “Enerji Bağımsızlığı için %100 Yerli Güneş Paneli” projemiz…

Türkiye’de güneş enerjisi çok yazıldı çizildi. Dost sohbetlerinde kiminle konuşsam dilinde güneş enerjisi var. Benim bu işlerin içinde olduğumu duyanlar güneş enerjisiyle ilgili sorularını, işin detaylarını bana mutlaka soruyorlar.

Yabancı okuyucularım için sektörün Türkiye’de 2013 yılında başladığını ve şu ana kadar kurulan santrallerin kapasitelerinin yaklaşık 5 GW’a (5.000 MW) ulaştığını söyleyebilirim.

Ben de 2019’a sayılı günler kala memlekette güneş enerjisinin geleceğini, geçmişe gönderme yaparak ele almak ve proje bazlı teşvik kazanmış olan, ülkemiz için belki de milat anlamına gelecek “Enerji Bağımsızlığı için %100 Yerli Güneş Paneli” isimli üretim tesisi projemizi anlatmak istiyorum.

Türkiye’de güneş enerjisi (Photovoltaic – yani elektrik üreten teknoloji) gecikmeli de olsa resmi olarak 2013 senesinde başladı. İlk başta lisanslı projelerin ihaleleri yapıldı. Sonrasında da lisanssız piyasa açıldı. O dönemde ihaleye katılanların kamikaze gibi fiyatlar vereceğini tahmin ettiğimiz için bu ihalelere girmedik. Tam tersine, sektöre daha rahat bir yerden girebileceğimiz lisanssız projeleri geliştirmeye ve bu süreçte çıkmış çağrı mektuplarını toplamaya başladık. Kendimize 20 MW’ın üzerinde proje portföyü hazırladık.

Bu arada ben daha ilk yıllarda sektörde güneş paneli ve inverter (çevirici) gibi teknik ekipmaların yokluğunu fark edip bu konuda neler yapılabilir diye araştırmaya başladım. Hatta “Enerji bağımsızlığı için kendi madenimizden kendi panelimizi üretmemiz gerekiyor” diye bunu çevreme dillendirdim. Daha sonra bu projelenin detayları üzerinde çalıştık. Ardından da proje bazlı teşvik sistemine başvurarak “Enerji Bağımsızlığı için %100 Yerli Güneş Paneli” ismini verdiğimiz projemize 3.8 milyar liralık teşvik kazandık. Bu süreçle ilgili kaleme almış olduğum detaylı yazıyı tekrar sizlerle paylaşmak isterim: https://www.serhansuzer.com/tr/turkiye-enerji-bagimsizligi-icin-100-yerli-gunes-paneline-kavusuyor

Solar TR konferansındaki açıklamalarım

Bu projeyle ilgili detayları 29 Kasım’daki Solar TR konferansında açıkladım. Katılımcıların reaksiyonları ve sonrasında yaşadığım diyaloglar bana şu hissiyatı verdi: Normalde böyle bir açıklama bütün sektörde ve memlekette heyecan yaratması gerekirken bizim ülkede beni neredeyse “neden böyle bir yatırıma giriyorsun?” diye sorgulayacaklardı.

 

 



Artık bizim memleketimizin vatandaşlarının yansıttığı ve iliklerimize kadar hissettiğimiz kıskanan, ayak kaydıran ve sürekli eleştiren, negatif enerji yayan kötücül kültürün farkındayım. Önceden başkalarının görüşlerini önemsiyordum; ne yalan söyleyeyim, bu bataklığı yaratanların yorumlarını artık hiç önemsemiyorum. Doğru bildiğim yolda insanlara rağmen ilerlemeye, vatana ve millete hizmet etmeye devam edeceğim.

 



Bu konferansta değindiğim konuları ve sunumumu sizlerle paylaşmak isterim:


 

Projenin tarihçesini ve kısaca içeriğini anlatarak sözlerime başladım.





Sonrasında aldığımız teşvike ilişkin aşağıdaki detayların bir kısmını aktardım:

Yatırımın nitelikleri

MADDE 2
 

  1. Yatırımın yeri: Niğde İli
  2. Yatırımın konusu: Fotovoltaik güneş paneli üretimi (silisyum ingot üretiminden başlamak üzere wafer, hücre ve fotovoltaik güneş paneli üretimi)
  3. Başlangıç tarihi: 20/12/2017
  4. Yatırımın süresi: Başlangıç tarihinden itibaren altı yıl (Yatırımın öngörülen sürede gerçekleştirilmemesi halinde Ekonomi Bakanlığı tarafından bu sürenin yarısı kadar daha ek süre verilebilir.)
  5. Yatırımın cinsi: Komple yeni yatırım
  6. Öngörülen toplam sabit yatırım tutarı: 3.822.000.000 TL
  7. Öngörülen ilave istihdam: 1.500
  8. Öngörülen nitelikli personel sayısı: 25
  9. Yatırım süresi sonunda üretilmesi planlanan ürünler ve üretime ilişkin kapasiteler: Fotovoltaik Güneş Paneli 1.000 MWp/Yıl Kapasite


Destekler

MADDE 3
 

  1. KDV istisnası
  2. Gümrük vergisi muafiyeti
  3. KDV iadesi
  4. Kurumlar vergisi indirimi (vergi indirim oranı: %100, yatırıma katkı oranı: %70, yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde kullanılabilecek oranı: %100)
  5. Sigorta primi işveren hissesi desteği (azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıl)
  6. Gelir vergisi stopajı desteği (10 yıl)
  7. Nitelikli personel desteği (azami 72.000.000 TL)
  8. Faiz desteği ve/veya kâr payı desteği (350.000.000 TL’yi aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren azami 10 yıl)
  9. Enerji desteği (işletmeye geçiş tarihinden itibaren 10 yıla kadar 500.000.000 TL’yi aşmamak üzere enerji tüketim harcamalarının %50’si)


Yukarıdaki bilgileri özetledikten sonra, 9 Nisan 2018 tarihinde Beştepe Külliye’de projenin sertifikalarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi tarafından verildiğini söyleyerek sözlerimi sonlandırdım.



Neden Niğde Bor?

Sonraki slaytta neden Niğde Bor’u seçtiğimizi anlattım:
 

    • Güneş kuşağının tam ortasında
    • Mersin limanına yakın (ihraç pazarlarına ulaşım)
    • Açılacak olan Niğde-Aksaray havaalanı
    • Bölgedeki ekonomik büyüme ve gelişme fırsatları
    • Yerel otoritelerin ve potansiyel çalışanlar olarak Niğde halkının desteği
    • Bor Organize Sanayi Bölgesi’nin altyapısının genişlemeye müsait olması
    • Hücre laboratuvarına sahip Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi. Üniversite ile hem Ar-Ge hem de insan kaynağı alanlarında işbirliği hedefleniyor
    • 2. YEKA’nın yakında olması




Sonrasında üretim süreçlerinde ingot, wafer, hücre ve modül üretimlerinde 1 GW’lık kapasiteye ulaşmayı hedeflediğimizi son ürünü yüksek teknolojiyle üretmeyi ve bunun sonucunda da yüksek verim ve yüksek kalite elde etmeyi hedeflediğimizi anlattım.





Sürekli yükselen verimlilik çıtası

Sonraki bölümlerde yukarıda da görebileceğiniz gibi modül ve hücre üretimi için tasarladığımız fabrikanın yerleşim planını paylaştım. Tüm bu süreçlerin sonucunda ilk aşamada yaklaşık %23,5’lik verimliliği aşmayı hedeflediğimizi aktardım. Sonrasında yapacağımız Ar-Ge çalışmalarıyla verimlilik çıtasını sürekli yükseltmek istediğimizi sözlerime ekledim.


Ürünün detaylarını aktardığım bu slaytta ilk aşamada 335Wp’lik beyaz ‘back sheet’li 60 hücreli güneş panelinin görselini paylaştım. Üreteceğimiz bifacial (çift taraflı) 60 hücreli panelde ise 420 Wp’nin üzerine çıkmayı hedeflediğimizi aktardım.



Kullandığımız teknolojiler

Paylaştığım son teknik bilgiyle hangi teknolojileri kullanacağımızı anlattım. Özetle;

Dilimleme (Wafering): Elmas tel teknolojisi. Ingot daha ince kesilir ve aynı ingottan daha fazla sayıda wafer üretilebilir. Bu makine verimliliği maksimize eder ve üretim çıktısını artırır. Normal işleme göre 2 kat hızlı kesilir ve su bazlı bir işlem olduğu için çevre dostudur.

HJT Hücre: Kristalin silikon güneş hücreleri ile ince film teknolojisinin avantajlarını bir araya getirerek, düşük üretim maliyetleri ile yüksek verimliliğe (%23,5’in üzerinde) ulaşılmasını sağlar.

SWCT Modül: Hücreleri birine bağlamak için en uygun maliyetli yöntemdir. Yüksek verimlilik ve mikro-çatlaklarda önemli azalma sağlar.

İleri Seviyede Kontrol ve Test Sistemleri ile Yüksek Kalitede Ürünler: Kontrol ve Test sistemlerine vereceğimiz önemden bahsettim.



Finansal kapama ve üretim

Son slaytta ise talep toplamaya başladığımızı, bize ilk gelenlerin ilk panelleri alacaklarını belirttim ve temas kişisi olarak İş Geliştirme Müdürümüz Selen İnal’ın iletişim bilgilerini aktardım.

Bundan sonra da, daha önce belirttiğim gibi tüm hazırlıkların tamamlandığını, finansal kapamayı yaptıktan sonra inşaata hemen başlayacağımızı belirttim. Hedefimiz önümüzdeki senenin ilk çeyreğinde finansal kapamayı sonuçlandırmak ve son çeyreğinde de ilk ürünleri çıkarmaktır.

Finansal kapama derken sermaye yatırımından bahsediyorum. Bu projeyle ilgili mümkünse hiç kredi kullanmamayı planlıyoruz. Eğer hedefimizi tutturursak neredeyse tamamını sermaye yatırımıyla finanse edip projenin sağlıklı bir finansal yapıda başlamasını ve devam etmesini istiyoruz ve planlarımızı buna göre yapıyoruz.

Şahsen memleketimiz için stratejik önemde olan projemizi bir an önce faaliyete geçirmek için sabırsızlanıyorum. Bizim üretim tesisimizin faaliyete geçmesi memleketimizde güneş enerjisi sektörü için bir milat olacaktır.

Çığır açan getiriler

Bu konuda söyleyebileceğim çok şey var ama en önemlilerinin altını tekrar çizeyim:
 

  1. Bizim üretimimizle birlikte kendi silisyum madenimizden kendi panellerimizi üreterek enerji bağımsızlığı için çok önemli bir adım atmış olacağız.
     
  2. Birçok konut, işyeri ve farklı statüde bulunan binaların kendi enerjilerini üretmelerine vesile olacağız. Vatandaşlar, kamu kuruluşları ve özel sektör bu tip akıllı yatırımlarla ciddi finansal avantajlar elde edecekler.
     
  3. Cari açığın en büyük kalemi enerji ithalatı. Üreteceğimiz her panel cari açığı düşürecektir.
     
  4. Ekolojik anlamda fosil yakıtların etkisini azaltacağımız için doğaya büyük fayda sağlayacağız.

 

Hayırlı uğurlu olsun. 

 

 

 

Bu da yazının bonusu:

Soru cevap bölümünde önemli bir çağrıda bulundum. Dinleyicilere özetle şunu aktardım: Sektörde çekişmeleri bir kenara bırakıp el birliğiyle potansiyelimizi arttırmaya uğraşmamız gerekiyor. Güneş enerjisi sektörünü hakettiği potansiyeline ulaştırmak hepimiz için önemli. Örneğin memlekette hala çatı üstü piyasanın doğru düzgün başlamamış olmasını kabullenemiyorum. Hep beraber bu piyasanın açılması için ilgili bütün makamlarla konuşmamız ve telkinlerde bulunmamız gerekiyor.

Konferanstaki bu söylemimi şahsen her yerde tekrarlıyorum. Örneğin yazılarını beğeniyle takip ettiğim Antalya’da çıkan Körfez Gazetesi’nde enerjiyle ilgili yazılar kaleme alan Işık Tuncel’e verdiğim röportajı aşağıda bulabilirsiniz:

https://antalyakorfez.com/haber/25106-cati-gesler-dask-gibi-zorunlu-olmali

 

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için