Türkiye’de sporun başkenti Trabzon
Geçenlerde Türk Milli Futbol takımı, başarılı teknik direktör Montella ile güzel bir seri yakalayarak tarihinde ilk kez bir Avrupa Şampiyonasına direk katılım hakkını kazandı. Bu tarihi başarıyı kutlarken Milli Takım’da 9 Trabzonlu oyuncunun olması dikkatimi çekti. Sadece futbolda değil, hemen hemen tüm spor branşlarında Türk sporunun bir lokomotifi gibi hizmet veren annemin memleketi Trabzon’un memleketin sporuna katkısını analiz edeceğim.
Alman teknik adam Stefan Kuntz'un ardından A Milli Takım'da göreve getirilen Vincenzo Montella, göreve geldiğinde 10 puanlı Hırvatistan'ın ardından grupta averajla ikinci sırada yer alan Türkiye, Hırvatistan ve Letonya maçlarını kazanarak 2'de 2 yaptı ve topladığı 6 puanla grup liderliğine yükseldi. Sonrasında da aldığı beraberlik ve topladığı 17 puanla grup lideri olarak gruptan çıktı.
Hırvatistan ve Letonya maçlarında galibiyet, Galler maçında da beraberlik alan Türk Milli takımı tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası’nın gruplarına direkt kaldı. Türkiye, İtalyan teknik adam yönetiminde birçok ilki de yaşadı. Öncelikle, A Milli Futbol Takımı'nı Avrupa Şampiyonası'na götüren ilk yabancı teknik direktör oldu.
Montella dönemindeki diğer ilkler
Deplasmanda Hırvatistan'ı mağlup eden ay-yıldızlı ekip, rakibine Avrupa Şampiyonası elemelerinde tarihindeki ilk iç saha yenilgisini tattırdı. Daha önce Hırvatistan ile deplasmanda oynadığı 3 maçtan da beraberlikle ayrılan ay-yıldızlı ekip, güçlü rakibini deplasmanda ilk kez mağlup etmeyi de başardı.
A Milli Takım, Letonya'yı da Türkiye'de ilk kez mağlup etmeyi Montella döneminde başardı. Daha önce Türkiye'de Letonya ile 3 kez karşılaşan ay-yıldızlı ekip, bu maçlardan beraberlikle ayrılmıştı.
Trabzonlu olan Samet Akaydın ve Yusuf Sarı ilk kez resmi bir maçta, Kenan Yıldız da ilk kez A Milli Takım formasını Vincenzo Montella yönetiminde giydi. Samet iki maçta da 90 dakika sahada kalırken, Kenan Hırvatistan, Yusuf da Letonya maçının ikinci yarısında forma şansı buldu.
A Milli Futbol Takımı, İtalyan teknik adam Montella yönetiminde çıktığı son 3 maçta 6 gol atıp, Hırvatistan ve Letonya maçlarında kalesini gole kapattı ve Galler’den de sadece 1 gol yedi.
Trabzon kökenli 9 milli futbolcu
İyi bir teknik yönetimle, tarihi bir başarı elde eden Türk Milli Futbol takımımızdaki 9 futbolcunun Trabzonlu olması dikkatimi çekti. Hemen hangi oyuncuların Trabzonlu olduğunu sizinle paylaşayım (isimler harf sırasına göre): https://www.instagram.com/reel/Cz1QqzTM7xm/
Abdulkadir Ömür – Çarşıbaşı
Berat Ayberk Özdemir – Maçka (Anne tarafı)
Ferdi Kadıoğlu – Yomra
İsmail Yüksek – Tonya
Kaan Ayhan – Maçka (Anne tarafı)
Rıdvan Yılmaz – Maçka
Samet Akaydın – Arsin
Uğurcan Çakır – Yomra
Yusuf Yazıcı – Çaykara
Bu arada Trabzon sadece futbolda veya erkeklerde milli takıma sporcu kazandırmıyor. Kadınlarda ve farklı spor dallarında da birçok sporcuyla milli takıma hizmet ediyor. Milli sporculardan aklıma ilk gelenleri sizlerle paylaşayım (bkz: https://tr.wikipedia.org/wiki/Kategori:Trabzon_do%C4%9Fumlu_sporcular):
Trabzonlu başarılı kadın sporcular
Busenaz Sürmeneli (25 Haziran 1998): Dünya ve olimpiyat şampiyonu Türk boksördür. Trabzonlu olan milli boksör, aynı zamanda Trabzonspor Kulübü sporcusudur. Japonya'nın Tokyo kentinde Kokugikan Arena'da düzenlenen 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda velter sıklet final maçında Çinli rakibi Gu Hong'u 3-0 yenerek altın madalya kazanmıştır. Son 16 turunda Polonyalı Karolina Koszewska'yı; çeyrek finalde Ukraynalı Anna Lysenko'yu; yarı finalde ise Hint Lovlina Borgohain'i 5-0 skorlarla yenerek finale çıkmıştı ve altın madalya kazandı. Bu madalya Türkiye'nin olimpiyatlarda boks branşında aldığı ilk altın madalyadır.
Buse Naz Çakıroğlu (d. 26 Mayıs 1996, Trabzon): 2019 yılında Avrupa şampiyonu oldu. 2021 yılında Tokyo Olimpiyatları'na katılma kotası elde etti. Türkiye'nin Olimpiyatlara kota kazanan ilk kadın boksörüdür. 2020 Yaz Olimpiyatları'nda sinek sıklette gümüş madalya kazanmıştır.
Aybüke Arslan (d. 1 Ocak 1994): Türk kadın futbolcu. Orta saha pozisyonunda görev yapan Öztürk, günümüzde Birinci Lig takımlarında Trabzon İdmanocağı formasını giymektedir. Türkiye U-17 ve Türkiye U-19 takımlarında oynamıştır.
Mehtap Gültekin (1 Nisan 2000): Türk kadın güreşçi. Serbest stilde mücadele eden Gültekin, Trabzon B.Ş.B. ve millî takım adına müsabakalara katılmaktadır.
Sabriye Şengül (d. 12 Kasım 1988; Şalpazarı, Trabzon): Türk kickboksçu ve karma dövüş sanatçısıdır. Spora hentbol oynayarak başladı. Daha sonra hentbol hocasının tavsiyesiyle 2006'da boksa yöneldi. Türkiye şampiyonlukları, uluslararası boks şampiyonluğu ve K1 Dünya Karması şampiyonluğu kazandı.
Yeliz Kurt (d. 15 Ocak 1984, Trabzon): Türk atlet. Orta mesafede koşmaktadır. Kurt halen 2:39:92'lik 1000 metre performansıyla Türkiye rekorunun sahibidir. Atletin ayrıca, Türkiye 4x400 bayrak takımının 2009 Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası'ndaki 3:37:37'lik salon derecesiyle (Özge Gürler, Meliz Redif ve Pınar Saka ile birlikte) bir ülke rekoru daha vardır.
Trabzon’u sporda öne çıkaran etkenler
Şimdi gelelim, neden Trabzon’dan bu kadar milli sporcu çıktığına. Hemen aklıma gelenleri sıralıyorum:
1) Trabzonlular ve genelde Karadeniz insanı Karadeniz’in dağlık coğrafyası sayesinde nesiller boyunca deniz seviyesinin çok üzerinde zor fiziksel aktiviteleri gerçekleştirdiklerinden dolayı genetik olarak kuvvetli ve hızlıdır, spora yatkındırlar. Ayrıca havasıyla, suyuyla ve doğal yaşamıyla Karadeniz insanı diğer bölgelere göre daha şanslıdır. Yanlış anlamayın, ülkemizin her yeri cennet. Ancak örneğin Karadeniz’deki yeşillik ve doğa başka bir boyuttadır, Türkiye’nin İsviçre’sidir, hatta yüksekteki bazı yaylaları doğal güzellik olarak İsviçre’den daha göz kamaştırıcıdır.
2) Trabzon insanı zor koşullarda yetiştikleri ve ekmeğini taştan çıkardıkları için faaliyet gösterdikleri alanlarda, özellikle fiziksel ise, ekstra çaba gösterirler. Hırslıdırlar.
3) Trabzon şehri tam olarak sporun beşiğidir. Örneğin futbolla yatar, futbolla kalkar. Basketbol gibi diğer sporlara da çok meraklılardır. Statları, salonlar ve spor müsabakalarının yapıldığı yerleri doldururlar. Şehirdeki bu yoğun ilgi şehrin sporcularını ekstra motive eder.
4) Trabzon’un spor altyapısı diğer şehirlere göre daha organize ve iyidir. Çünkü çocuklarına spor yaptırmak isteyen ebeveynlerin bu yönde talepleri vardır. Ebeveynler çocuklarıyla o kadar ilgilenmeseler de çocuklar diğer mahalleli çocuklarla birlikte sokakta futbol ve diğer oyunları oynarlar.
5) Trabzonspor, Türkiye’nin en popüler sporu olan erkek futbolunda şampiyonluklara ambargo koyan İstanbul takımları Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş ile aşık atabilecek Türkiye’deki tek takımdır. 8 şampiyonluk kazanmıştır. Hatta sırf bu yüzden 2 şampiyonluk haricinde tüm şampiyonlukları kazanmış olan Trabzonspor ile Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’a yönelik olarak “4 büyükler” tabiri kullanılır.
6) Trabzonlular birbirlerine çok düşkünlerdir ve Türkiye'de hatta dünyada nerede olurlarsa olsunlar mutlaka bir dayanışma içerisindedirler ve birbirlerini desteklerler. İşte bu sebepten dolayı "bize her yer Trabzon" mottosu ortaya çıkmıştır. Bu dayanışma kültürü Trabzon'lu sporcularda ekstra bir motivasyon olmuştur. Sırf bu yüzden resmi müsabakalarda performansları artar, ellerinden gelenin fazlasını yapmaya çalışırlar.
Tüm bu sebeplerden dolayı Trabzon’a sporun başkenti nitelendirmesini yapıyorum. Şehirlerin çıkardıkları sporcu ve milli sporcu sayılarını toplam nüfusa göre oranlayın, ne demek istediğimi anlarsınız.
Annem Trabzonlu olduğu için elbette Trabzon’la bu yönünden dolayı gurur duyuyorum. Ancak asıl kalbimde yatan Trabzon’daki spor altyapısını daha da geliştirerek en iyi konuma getirmek ve tüm memlekete Trabzon’daki gibi bir sistem kurmaktır. Asıl amaç ülkeden daha nice olimpiyat, dünya ve Avrupa Şampiyonları çıkarılması ve milli sporcu havuzunun en iyi şekilde desteklenmesidir. Darısı diğer şehirlerin başına.
Keşke herkes bu gerçeği görebilse...