YGA ve insanlığı yüceltecek çift kanatlı gençler!

Bir panelin ardından yanıma gelip sabırla diğer soruların yanıtlanmasını bekleyen bir gencin bana da atıfta bulunarak verdiği bilgiler ve daha önce duyduğum YGA adlı bir oluşum hakkında aktardığı detaylar, uzun yıllardır savunduğum değerleri organize bir şekilde hayata geçirmeye odaklanan bu gençleri daha yakından tanımama vesile oldu, moral ve motivasyonumu da artırdı.


Geçen sene Türkiye’deki en büyük güneş enerjisi fuarı olan Solarex’te yer alan panellerden birinde konuşma yaptıktan sonra ayrılma zamanı gelmişti. Ancak bir klasik daha yaşandı. Panel sırasında sorulan 5-6 soru yetmeyince panel sonrasında yanınıza gelenler çok oluyor. O gün de 10 civarında kişi yanıma geldi. Bazıları kısa kısa soru sordu, cevabını aldıktan sonra teşekkür edip ayrıldı, bazıları sorunun cevabını aldıktan sonra orada kalıp diğer soruların da cevaplarını dinlediler. Arka arkaya 3 kişinin sorusunu cevapladıktan sonra 7 kişilik bir grup daha yanıma geldi ve farklı konularda sorular sormaya başladılar ve hepsi toplu halde diğer soruların cevaplarını ve karşılıklı gelişen diyalogları dinlediler.

Bu kalabalığın içinde bir kişi dikkatimi çekti. Beni dinlerken sabırla gülümseyerek bekliyordu. Bazı soru soran kişiler tek soruda kalmayıp seriye bağlayınca hatta bazıları da işi sohbete dökünce bekleme süresi iyiden iyiye arttı. Sonra o gence dönüp “kusura bakmayın, şu soruları cevaplayayım sizinle de birazdan konuşacağım” dedim. Yine gülümseyerek “Hiç sorun değil, Serhan Bey, ben sizi beklerim” dedi. Yaklaşık yarım saat içinde o 7 soruyu cevapladım, sonunda o gence döndüm ve “Buyurun nasıl yardımcı olabilirim?” diye sordum. O da isminin Barış olduğunu ve bana güneş enerjisi sektöründe çalıştığını Türkiye’nin ilk yüzer santralini kuran TYT firmasının kurucularından biri olduğunu iletti. Sonra ekledi: “Ama daha da önemlisi ben YGA’lıyım. Hiç Young Guru Academy’i duydunuz mu?”

Young Guru Academy’i ilk olarak TİDER’in eski genel müdürlüğünü yapmış Ezgi’den duymuştum. Ezgi’nin mülakatlarını bizzat ben yapmıştım ve onun altyapı bilgilerinde Young Guru Academy’de yöneticilik yaptığı yazıyordu. Ezgi’den dolayı YGA’yı kısaca donanımlı gençleri yetiştiren bir STK olarak biliyordum.

İki kelimeyle özetlenen anlamlı rol modeli

Barış’a “Ezgi’den dolayı biraz biliyorum, siz yine de anlatın bana” deyince; o güne kadar duymadığım bir tanımlama kullanarak “Biz ‘çift kanatlı gençler’ yetiştiriyoruz” dedi ve ekledi: “Deminden beri sizi dinliyorum yaptığınız açıklamalarla bizim hep anlattıklarımızı vurguluyorsunuz. Siz de esasen doğal bir YGA’lısınız”. Sonra konuyu biraz daha açtı; “Hem donanımlı hem de vicdanlı gençler yetiştiriyoruz. Aslında benim bunları size anlatmak için biraz zamana ihtiyacım var. Buradan sonra vaktiniz varsa size YGA’yı detaylı anlatmak isterim” dedi.


Bu çift kanatlı tanımlamasıyla benim ilgimi iyiden iyiye çekmişti. Esasında konuşmamdan sonra sektörel bazı toplantılarım vardı, onları tamamlayıp ofise dönmeyi planlıyordum. Bu kısa konuşma sonrasında Barış’a son toplantımın hemen sonrası için randevu verdim. Normalde öyle bir fuar ortamında yarım saatte tamamladığım toplantılarımın ardından Barış’la görüşmemiz 1,5 saat sürdü. Bana hem YGA’yı hem de yaptığı işleri detaylı anlattı. Sonunda “Sizi Sinan Abi ve diğer YGA’lılarla da tanıştırmam gerekiyor” dedi. YGA’nın bu kadar ilgimi çekmesinin en büyük nedeni ise benim senelerdir yakın çevreme anlattığım ama tam olarak tanımlayamadığım, olması gereken rol modelini iki kelimede tanımlamış olmalarıydı: “Çift kanatlı”.

 

Sinan Yaman gençlere konuşma yaparken

 

Bu da Özyeğin Üniversitesi'nde yaptığım konuşmadan bir kesit

 

4,5 saatlik keyifli toplantı

Ben de hep hem akıllı ve becerikli, hem de dürüst ve iyi niyetli birini bulmanın günümüzde çok zor olduğunu; becerikli olanın dürüst olmadığını ya da dürüst olanın o kadar da becerikli olamadığını anlatırdım. Gençlerde bu iki potansiyele sahip olanları yetiştirmek gerektiğini hep söylerdim.

İşte Sinan Yaman’ın vizyonuyla YGA’da tam da bu işi yaptıklarını anladıktan sonra YGA’nın doğal ve gönüllü destekçisi haline geldim.

Sonrasında Barış’la temasta kaldım. Bu ilk görüşmemizden birkaç ay sonra beni ofisimde ziyarete geldiler. YGA mezunu ve başarılı sosyal girişimlere imza atan bu genç grubuyla normalde 2 saat sürecek bu görüşme 4,5 saat sürdü. Bu toplantıya YGA’nın kurucusu Sinan Yaman’la birlikte benimle ilk teması kuran Barış Arıcı, daha sonra katılacağım YGA panelinde moderatörlük yapan Cemre Balaban ve güzel işlere imza atan diğer değerli YGA’lı gençler katıldı: Ezgi Çevik, Cihan Özalevli, Ersin Güray, Emrecan Gıdık ve Aydın Haydar Işık.

Bu sohbetten ben de şahsen çok keyif aldım. Tümü YGA mezunu ve bizzat sosyal girişimlere imza atmış veya YGA’nın organizasyonunda çalışan bu gençler benimle görüşmelerine sıkı hazırlanmışlardı. Hepsi çok güzel sorular sordular ve ben de elimden geldiğince cevapladım. YGA’nın kurucusu Sinan Yaman’la da uzun uzun sohbet edebildim. Söylediği her şeyde çok samimi. Okuyor, araştırıyor, gençlere bir şeyler katabilmek için elinden geleni yapmaya devam ediyor. İçimden birkaç kez ‘bu adam tam benim kafamda’ dediğimi hatırlıyorum. Bazı fikirlerim açısından yalnız olduğumu düşündüğüm bu dünyada Sinan Yaman ve YGA’lılarla tanıştıktan sonra yalnız olmadığımı ve bizim gibilerin sayılarının gün geçtikçe artması için böyle bir mekanizmanın kurulmuş olduğunu öğrenmek şahsen beni çok mutlu etti.


İnovasyon ve ARGE düşkünlüğüm şaşırttı

Sonrasında Özyeğin Üniversitesi’nde bir cumartesi sabahı organizasyonlarına beni konuşmacı olarak davet ettiler. Panel formatında olan bu etkinlikte YGA adayı gençlere konuşma yaptım. Paneli YGA'lı Cemre yönetti. Gelen güzel sorular ve verilen tepkiler beni mutlu etti.

Öğrencilerin en çok şaşırdıkları olay ise finans okumuş olmama rağmen inovasyonun bu kadar içine girmiş olmam ve mühendisliğin ötesinde ARGE konularına odaklanıyor olmamdı. Ben de onlara “Yanlış bölümde okumuş olmam tutkumdan uzaklaşacağım anlamına gelmez. Eğitim sadece okulla olmuyor, okul sonrasında da kendi kendinize yetiştirmenizle birçok şeye hâkim olabiliyorsunuz. Örneğin 30 yaşımdan sonra Cervantes Enstitüsü’nde İspanyolca öğrendim. Bunu kendi kendime yaptım. Şu anda da alaylı mühendis gibiyim. Her teknik detayı bire bir takip ediyorum. Siz de okul sonrasında sürekli kendinizi yetiştirmeye ve her gün yeni bir şeyler öğrenmeyi alışkanlık haline getirin” dedim ve ekledim: “İstedikten sonra disiplinli bir çalışmayla her şeyi yapabilirsiniz.”

 

Özyeğin Üniversitesi'nde YGA adayı liselilere konuşma yaparken...


Özellikle bu konuşmanın ardından dinleyiciler arasında bulunan görme engelli Zülal’in teşekkür mesajı beni şahsen çok mutlu etti. Tüm YGA adayı gençlerin ve YGA’lıların ortak özellikleri, hepsinin hem akıllı olmaları hem de yaşadığımız bu dünya için bir şeyler yapmak istemeleriydi. Bu ortamı görmek beni çok memnun etti.

Size YGA’yı daha net anlatabilmem için gelin bir de YGA’lıların kendi resmi web sitelerinde kullandıkları tanıtım metnini sizlerle paylaşayım (aşağıda yazanları https://www.yga.org.tr/tr/hakkimizda linkinde de bulabilirsiniz):

YGA, Türkiye’de kurulan kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşudur.

Geleceğe umutla bakmamızı sağlayan çift kanatlı gençler yetiştirir.
Bu gençler hem vicdan hem de donanım kanatlarını; insanlığa faydalı projeler üretirken geliştirirler.

 

Geliştirdikleri inovasyonlarla, sosyal sorunlara köklü çözümler üretirler.

 



YGA’lılar Nasıl Yetişir?

YGA’ya her yıl 50 binin üzerinde lise ve üniversite öğrencisi başvurur. 5 aşamalı mülakatla 50 kişi seçilir.

YGA liderlik programında bilim insanı, akademisyen ve üst düzey yöneticilerden oluşan; aralarında Prof. Aziz Sancar, Ali Koç, Faruk Eczacıbaşı, Prof. Mehmet Toner, Prof. Kristi Raube, Prof. Doğan Cüceloğlu gibi isimlerin olduğu YGA Hayal Ortaklarından eğitim alırlar.
 

 

 

 

Aynı zamanda, YGA’nın çocuklara bilimi sevdirmek için başlattığı Bilim Seferberliği projesinde ve sosyal inovasyonlarında gönüllü çalışırlar. Sadece Türkiye’deki öğrenciler değil; Harvard, MIT, Columbia, Brown, Berkeley, London Business School, Münih Teknik, Turin Politeknik gibi üniversiteler ile yapılan stratejik ortaklık kapsamında, bu üniversitelerden gelen öğrenciler de YGA projelerinde görev alır.
 



Dahası var. Bu çift kanatlı gençler dünya sorunlarını çözmek üzere kurgulanmış teknolojileri yaratan sosyal girişimlere de imza atıyorlar. Hemen bazı örnekleri vereyim. İşte YGA’da 5.000 saatin üzerinde eğitim alan YGA Mezunlarının kurduğu teknoloji temelli girişimler:
 

Dünya’nın en gelişmiş akıllı bastonu
WeWALK
 

 

 

Çocuklara bilimi sevdiren ve 150.000 çocuğa ulaşan
Twin Bilim Seti

 


 

 

Türkiye’nin ilk yüzer güneş enerjisi sistemi
Hydrosolar

 


 

 

180.000 engellinin sosyal hayata eşit katılımını sağlayan mobil uygulama
Hayal Ortağım
 

 

 

Dünyayı en iyi rehberlerin sesiyle keşfetmenizi sağlayan seyahat uygulaması
PİRİ
 

 

 

Görme engellilerin kapalı alan ve toplu taşımada hayatını kolaylaştıran
PoiLabs

 

 

Bir sonraki makalemde bu sosyal girişimleri daha detaylı anlatacağım. Bir de geçen ay her sene bir şölen havasında düzenledikleri 2020 YGA Zirvesi’nde yaşadıklarımı ve tespitlerimi sizlere aktaracağım.

 

Biraz klişe olacak ama gerçekten böyle hissettiğim için söylüyorum: YGA’yla ilgili deneyimlerim ve o gençleri tanımış olmam gelecek için daha fazla umutlanmamı sağlıyor, açıkçası moral ve motivasyonum da yükseliyor.

 

Yaşasın çift kanatlı gençler!

İlginizi Çekebilir
Yorumlar ( 0 )
Bu yazı hakkında ilk yorumu siz yapın...
Yorumlarınız için